15 Temmuz darbe sonrası izlenen yol

15 Temmuz darbe sonrası hükümet tarafından bu darbenin etkisinin ortadan kaldırılması ve başka darbenin önlenmesi için belirli bir yol izlenmeye çalışıldı. Ancak hükümetin bu darbeye hazırlıksız ve yetersiz istihbarat çalışması nedeni ile plansızlık içinde bir yol ve tutum izlemeye çalıştı. Ayrıca hükümetin karşı karşıya kaldığı yapıda hem uzun sure çalışması, hem de karmaşık bir yapıda olduğundan ona karşı alınan önlem ve bu sayede onlarla mücadele çok zor bir mücadele olacağı ilk baştan çok açıktı.
Bu durumda hükûmetin yaptığı ve hedef gösterdiği iki yapı vardı.

1: Darbeciler: Ordu ve güvenlik güçlerindeki yapı ile mücadele anlamına gelmektedir. Emniyet güçlerdeki yapı ile uzun zamandan önce mücadele yapıldığından, bu mücadelenin emniyetteki yapısı ile mücadele çok zor olmadı. Ancak esas mücadele ordudaki yapı ile mücadeledeki zorluğundadaydı.

2: Fethullah Gülen Örgütü ile mücadele: Hükümet bu darbeden bu örgütü sorumlu tuttuğu için bu darbe ile mücadelenin bir ayağı da bu örgüt ile mücadeledeydi. Bunun için değişik yöntemlerle mücadeleye başladı.

A: Adliyedeki mücadele: Bu örgüt ile mücadelenin giriş kapısı, bu örgütün adliyede temizlenmesi ile başladığını bilindiği için ilk temizlik oradan başlandı. Ancak bu örgüt öyle bir karmaşık yapıya sahip diki, onları adliyen temizlenmeleri hiç de kolay olmadı, ayrıca tamamen temizlendiğini söylemek de zor.  

B: Kurumlarda ve Bürokraside Mücadele: Buradaki mücadele yetersiz bilgi ve araştırma olmadığından, ayrıca herkeste hemen hızlıca mücadele beklentisi olduğundan çok zor ayrıca çok yanlışlar içerdiğinden, eksik bir mücadele oldu. 

Buradaki eksik ve yanlışlıklar:

Birinci yanlış:

a: Geniş tabana yayılarak hedef saptırıldı:  Sayın cumhurbaşkanın bu örgüt ile ilgili bir sözünü unutmayalım, bu örgüt altta inanç, ortada kazanç ve üstte hıyanet. Bu mücadele alt tabakada olan geniş yapıdaki inanç bölümündeki kişilerden başlandı.

b: Bank Asya’da hesabı veya örgüt bağlı okullarda çocuklarını okutma gibi kriterleri ile yaklaşım:    
 
Bu 2 gruptaki kişilerin geniş tabana yayıldığından, ayrıca istihbarat yetersizliği olduğundan burada mağduriyetler ve yanlışlıklar oldu. Bu mücadele de en büyük eksik bu bolümde oluştu. Fethullah Gülen Örgütü tarafından bu kısımdaki mağduriyetler ve yanlışlıkları kullanılmaya başlandı ve Mazlûmiyet olarak kullanıldı. 

İkinci yanlış: İnceleme komisyonları oluşturuldu. Bu komisyondakilerin kendileri ne olduğu, bu örgüt ile bağlantısı olup olmadığı hakkında söylentiler olan bazı kişiler ve bunlara siyası baskıda dahil edilince, kararları etkileyen ikinci bir yanlış oldu.

Üçüncü yanlış: Kurumlardaki bazı yöneticiler ve yüksek makamlı kişiler bu görevden uzaklaştırmaların ucu kendilerine uzanmaması için, bu görevden çıkarılan kişilere kefil olup ayrıca onlara tanıyoruz diye referans olduklarına dair söylentiler var.

Dördüncü Yanlış: Takiye’nin belirsizliği: Bazı inançsız, hiç camiye gitmeyen, İslam’dan habersiz kişiler tutuklandı, bu kişilerin Fethullah Gülen Örgütü ile nasıl bağlantısı olabilir sorulduğunda, takiye yapıyor denildi. Ancak herkes tarafından Fethullah Gülen Örgütü elemanı olduğu bilinen, kumpaslar yapan, insanlara şantaj yapan kişiler neden tutuklanmuyor diye sorulduğunda ‘’bunlar bu örgüt ile bağlantımız kalmamıştır’’ dediklerini söylüyorlar. Peki, bunlar takiye yapmadıklarını nerden biliyorsunuz sorulduğunda cevap yok. Ancak bunlara dokunulmuyor ve ortada herkesten daha rahat gezdikleri iddia ediliyor.

Bunlar kabaca akla gelen önemli yanlışlar.

Sonuç: Bu mücadelenin, geniş tabana yayılması, yeterli istihbarat olmaması, belirsiz kişiler tarafından komisyonlar oluşturulması, siyasi baskı, kurumlardaki yöneticilerin (bazıları düne kader bu örgütünönde gelen bayraktarları olduğu söylentileriağızlarda dolaşmaktadır) Bu soruşturmalara söz hakki verilmesi ve onların kişiler hakkında yanlış ve maksatlı yönlendirmeleri sonucunda bu mücadele eksen kayma tehlikesi il yüz yüze kalmaktadır.

Ayrıca bu yanlışlar sayesinde oluşan mağduriyetleri bu örgüt tarafından abartılarak ve genişleterek sunulup kullanılmaya başlamıştır. Burada örgüt tarafından 2 amaç var: 1: mücadelenin tümünü zan altına bırakmak. 2: ayrıca at izi, it izine karışmış ortamı yaratarak atları ceza evine, itleri sokaklara bıraktırmak. Böylece derneği kuran dışarıda, dernek yemeğine giden içerde, yurtdışı gezisi düzenleyen dışarıda, bu gezi katılan içerde, kumpas yapan örgütünönde gelen bayraktarları dışarda, kocasının parasını bank Asya’ya yatıran içerde gibi bir sıra örnekler insanların tarafından iddia ediliyor.
Ayrıca
Gözden kaçırmayalım ki Tekrar göreve başlayanların bazıları daha kaç gün geçmeden eski kanallarından yayın yapmaya başlamışlardır.

Örgüt ile mücadele muhakkak yapılmalı, sonuna kader gidilmeli, ancak mağduriyetleri dikkat edilmeli (1 mağduriyet bu örgüt tarafından öyle abartılarak kullanılıyor ki, sanki tüm içerideki ve görevden uzaklaştırılanlar mağdur).

Sözü bitirmeden önce, eğer bir belediyede yolsuzluk varsa belediye başkanı ile uğraşılmalı, çöpçülerle değil, kurumlarda yöneticiler varken depo memurları ile değil. Yoksa hedef kayması olur. Ve bu hâkli mücadele yanlış istikamete gider, buda faturası hepimize ağır olur.

 Ali Haydar
02.10.2016