ASIRLARA YAYILAN SÖMÜRÜ PLANLARI
                              VE ÜMMETE OYNANAN OYUNLAR
                                                                                         A.Baki ÖNCEL
    18. yüzyıl başlarında İslam ülkelerinde görevli İngiliz ajan misyonerlerinden Hampher, İngiliz sömürgesine girmemiş olan ülkelerle, sağlam bir yapıya sahip İslam toplumlarını sömürgeleştirmek için yapılan çalışmaları hatıralarında toplamış ve kendisinin “Sömürge Bakanlığı”nca görevlendirildiğini itiraf ederek yüzyılları kapsayan planlarını kaleme almıştır.
Sömürgeler Bakanlığı Büyük Britanya İmparatorluğu’nun dünya hakimiyeti için sistemli çalışmalar yapmış ve ideallerini hayata geçirecek beş bin misyoner İngiliz ajanını İslam ülkelerinde görevlendirmiştir.
    Amaçları sömürü için hedefledikleri ülkelerden bilgiler toplayıp, bakanlıkça tespit edilen özel birimlerin, değerlendirmesi sonucu asırlara yayılan uzun süreli sinsi planları hayata taşımak olan bakanlığın bugün daha yoğun daha disiplinli ve programlı çalıştığı bir gerçek…. Günübirlik hayatın baş aktörü olan Müslümanın, uzun vadeli çalışmayı bırakmasıyla, ülkeler elden gitti, duygular sömürüldü, topraklar tarumar oldu, hâlâ olmakta . Halklar birbirine düştü, biz  kin, kan,intikam peşinde koşarken,  Nesillerimiz elden gitti, topraklarımız ve hayatımız  ipotek altına alındı da daha akıllanmadık…
 
       18. yüzyılda tespit ettikleri bazı gerçekleri bugün nasıl kendi menfaatlerine çevirdiklerini, Sömürge Bakanlığı’nın hazırlayıp Hampher’in hatıratına aldığı şu bölümlerden anlamamız mümkündür.
         18. yy.’da, Müslümanların ilerlemelerinin nedenleri İngiliz Sömürge Bakanlığı’na göre şöyle sıralanıyor.
1. Dînî asabiyet, gelenek, kültür ve tarihe bağlı kalmaları.
2. Faizi, ihtikârı (stokçuluğu) fesadı, içki ve domuz etini yemeyi haram kabul etmeleri.
3. Din âlimlerine inanç ve imandan kaynaklanan bir sevgi ile ilgi duymaları, gönülden bağlanmaları.
4. Bütün müslümanların mevcut halifeye saygı duyması, Peygamberin halefi olarak ululemre (en büyük merci) itaat etmeleri. Bu nedenle ona itaat etmek Allah (cc) ve Peygamberin emri ve düsturlarına itaat etmek gibidir.
5. Kafirlere karşı cihadın vacip olduğuna inanmaları.
6. Şiilerin, müslüman olmayanların kâfir veya dindar hepsinin temiz olmayışına inanmaları.
7. İslam’ın diğer din ve mezheplerden üstün oluşuna tam bir inançla inanmaları.
8. Şiilerin, Müslüman yerleşim bölgelerinde Hıristiyan ve Yahudi ibadet yerlerinin yapılmasına karşı çıkmaları.
9. Müslümanların çoğunluğunun inancına göre Hıristiyan ve Yahudilerin Arap yarımadasından çıkarılmalarının vacip oluşu.
10. Namaz, Oruç, Hac gibi dini farizaların ifa edilmesine gösterilen ilgi ve alaka.
11. Şiilerin humus verilmesine ve bunun âlimler tarafından müstehaklara dağıtılması gerektiğine inanmaları.
12. İslam dini inançlarına iman ve ihlas ile bağlanmaları.
13. Çocuk ve gençlerin eğitimine önem verilmesi, aile bağlarının sağlamlaştırılması babaların evlatları ile alakalanmaları gerekliliğine inanmaları.
14. Fesat ve gayr-i meşru ilişkileri önlediği için kadınların örtünmelerine büyük önem vermeleri.
15. Cemaat namazlarının sünnet oluşu ve Müslümanların günde birkaç kez camilerde bir araya gelişi.
16. Peygamberler, imamlar, ehl-i beyt ve din âlimlerinin ve mü’minlerin mezarlarına değer verilmesi ve bu bölgelerin Müslümanların toplanma ve görüşme merkezleri oluşu.
17. Seyyidlere saygı gösterilmesi. Müslümanların günlük hayatlarında Peygamberin emirlerinin her zaman canlı olarak yaşatılması ve övgüye layık bir şekilde anılması.
18. Şiiler tarafından İmam Hüseyin’e yas tutulması, bu amaçla merasimler düzenlenmesi, Muharrem ve Safer aylarında yas tutmak amacıyla toplantılar düzenlenmesi, İslam ilke ve esaslarının sağlamlaştırılmasında büyük etkisi olan düzenli hutbelerin okunması, konuşmaların, vaazların yapılması.
19. İslam’ın önemli ilkelerinden olan emr-i bil maruf (iyiliği emretmek) ve nehy-i anil münker (kötülükten alıkoymak)in vacip oluşu.
20. Cinsel ilişkinin helali ile olursa sünnet oluşu ve çok çocuk (ümmetin çoğalması için) ve dörde kadar evlenmenin caiz oluşu.
21. Kafirleri hidayete erdirmenin önemsenmesi. Öyle ki, bir kâfiri Müslüman etmek, dünyanın tüm servetlerinden daha hayırlıdır, inancıyla yetişmeleri..
22. İyilik yapmaya önem verilmesi: “Her kim, bir iyilik ederse; o iyiliğin ve iyiliği yapmanın karşılığı olarak iki hediye alır.”
23. Kur’an ve hadise çok önem verilmesi ve cennet vesilesi olacağı için onlara uyulması.
 
         İngiliz Sömürge Bakanlığı’nın müslümanları güçlendiren ilerlemelerine sebep olan bu kurallara riayetlerini zayıflatıp yok etmek için de şu tedbirleri almaya başlamaları ta 18. yy.’da almıştır.
      1. Müslümanların ırkçı ve kavmiyetçi duyguları kamçılanarak İslam’dan önceki dil ve tarihe sıkı sıkıya bağlı olmalarına neden olan düşünceleri takviye edilmelidir. Mesela Mısır’da Firavunluk, İran’da, Mezopotamya’da Zerdüştlük ve putperestlik yeniden gündeme getirmek… gibi.
      2. İçki, kumar, fesat ve fuhşu yaymak, domuz eti kullanmayı teşvik etmek, Kur’an’da şiddetle kınanan ve büyük günah kabul edilen faiz konusundaki ayetler yanlış tefsir edilerek insanları faize alıştırmak…
      3. Din alimleri ile halk arasında karşılıklı saygı ve dostane ilişkiler bozulmalıdır. Bu görevi hiçbir İngiliz memuru unutmamalıdır. Bu yolda iki iş yapılmalıdır.
a) Din âlimleri ve Müctehidleri töhmet altına almak, onlara iftira etmek.
b) Din âlimleri arasına, Sömürgeler Bakanlığın  memurlarını din âlimi kisvesinde yerleştirmek…
     4. Kafirler ile cihadın vacip olduğu inancını sarsıntıya uğratmak. Cihadın İslam’ın ilk yıllarında gerekli olduğu, o zamanki muhalifleri ezmek amacını taşıdığı, bu gün zaruri olduğunun kesinlik kazanmadığı üzerinde ısrarla durmak.
     5. Kafirlerin necisliği inancının sadece Şiileri bağladığını yaymak, gayr-ı müslimlerin temiz olduğuna Müslümanları inandırmak bu konuda Maide suresi ayet 5’i kullanmak.
     6. Müslümanları, Peygamberin dinden maksadının Sadece İslam dini olmadığına inandırmak bunun içinde Bakara 128. ayeti gündemde tutmak yanlış tefsir etmek.
     7. Diğer önemli bir konuda kilise yapılması için zemin oluşturmak, Ehl-i kitabın ibadet yerlerine saygı göstermek için Hac suresi 40. ayeti kullanmak
     8. Hadislerden şüphelenmelerini sağlamak.
     9. Müslümanları ibadetlerden alı koymak ve şüphe uyandırmak. Özellikle Allah’ın, kulların ibadetine ihtiyacı yoktur konusu üzerinde ısrarla durmak. Haccı anlamsız göstermek. Dini toplantılar, taziye merasimlerinin önüne geçmek, imamlar ve din büyüklerinin türbelerinin yapımı, yeni cami ve medrese inşaası her ne şekilde olursa olsun önlenmelidir.
    10. İslam’ı karıştırıcı din olarak tanıtmaya çalışmak böylece Müslümanların İslam’a bağlılığını azaltmak.
    11. Aileye nüfuz ederek aile içi ilişkileri, sömürü kültürü etkisinde kalacak şekilde düzenleyerek büyüklerin nasihatlerinin dinlenmeyeceği derecede bozmaya çalışmak. Bu durumda gençleri dini inançların etkisi alanından çıkararak din âlimleri ile ilişkilerine son vermek.
     12. Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağan üstü bir çaba sarf etmek… Kadının propagandalarla örtünmesi ortadan kalkınca, ajanlarımız gençleri sevişmeye, gayrı meşru cinsel ilişkilere teşvik etmeli ve bu şekilde İslam toplumlarında fesat yayılmalıdır. Gayri Müslim kadınlar yarı çıplak dolaşmalı ki, müslüman kadınlar da onları taklit etsinler.
     13. İmamlara ve cemaate yönelik çeşitli ithamlarda bulunarak cemaat namazlarının ortadan kaldırılmasına çalışılmalı, halkın camiye ve cemaate yönelişi azaltılmadır. Bu konuda özellikle cemaat imamının fasıklığı üzerinde propaganda yapılmalı, böylece halk ile imam arasında suizan ve düşmanlık oluşacak ve ilişkiler kopacaktır... İmamlarla halkın arasını açacak her türlü zemin hazırlanmalıdır.
     14. Müslümanların mübarek ve mukaddes türbelere önem vermelerini önlemeli... Bütün İslam ülkelerindeki türbelerin harabeye çevrilmesi sağlanılmalıdır.
     15. İmam Hüseyin’e matem tutulan merkezler veya medreseler ortadan kaldırılmalı, harabeye çevrilmelidir... Tüm medrese yapımı zorlaştırılmalıdır.
     16. Nesiller kontrol edilmeli, Erkeklerin birden fazla meşru evliliği önlenmelidir. Az çocuk yapmaları sağlanmalıdır.
     17. Cami, okul, eğitim merkezi, hayrat kurumları gibi tesislerin yapımını teşvik eden İslamî gelenekler ortadan kaldırılmalı veya sınırlandırılmalıdır. Bu vazifeler devletin vazifesi olmalı, din âlimlerinin değil. Devletler bu işleri üstlenirse dini değeri ortadan kaldırmış olacaktır.
      18. Müslümanların elinde bulunan Kur’an’ın gerçek olup olmadığı yolunda şüpheler uyandırarak, eksik veya fazlalığı bulunan yeni “Kur’an’lar bastırarak halk arasında dağıtıp Kur’an’dan şüpheler uyandırılmalı...”
...Ve daha neler neler. İşte misyoner İngiliz ajanlarının asırlara yayarak seni ve inancını yeryüzünden silmek için yaptığı planlar programlar...
Sen ey müslüman, ne zaman uyanacak, seni ve neslini kurtaracak öz değerlerin için asırları aşan projelerini ne zaman hayata geçireceksin?
 
    Not: Bu yazıda Nehir Yayınlarından çıkan “İslâm’ı Nasıl Yok Edelim” kitabından yararlanılmıştır.