Amerika’ya kızıyor
   İsrail’e, Almanya’ya, Rusya’ya, Fransa’ya kızıyor
   Bunlarla yetinmiyor; Ermenistan, Yunanistan, Mısır, Kıbrıs Rum Kesmi vb. kızıyoruz.
   Kızmak için haklı sebeplerimiz var mı?
   Kesinlikle var
   Buna rağmen yanıldığımız şey şu;
   Bunlar, bize engel olan, gelişmemizi istemeyen, düşmemizi, geri kalmamızı bekleyen devletler.
   Tamam
   Bunlar doğru mu?
   Doğru
   Fakat sorun bu devletlerde değil, bizde
   Asıl problem, asıl suç başkasında değil, bizde
   Haydi, Osmanlıyı görmezden gelelim, bir anlığına hiç olmamış sayalım.
   Cumhuriyet 1923 yılında kuruldu
   Aradan 95 yıl geçmiş
   Sanayi gelişmemiş, tarım geri kalmış, eğitim içler acısı, yol yapmamışız, uçak, helikopter, tank, tüfek yapmamışız. Bırakın bunları ‘bir toplu iğneyi’ dahi yapıp ortaya çıkamamışız. 
   Araba üretemiyorsun, düne kadar traktör, bisiklet, oyuncak vb. hep dışardan geliyor…
   İyi de biz ne yapmışız bu 95 yılda?
   İşte, soru da bu, sorun da bu
   Kulağıma “bunu, bizi yönetenlere sorun, suç onların” sesleri geliyor.
   Sanki diğer ülkeler iyi yönetilmiş de bir biz iyi yönetilmemişiz.
   Hayır!
   Bu da doğru değil!
   Almanya iki dünya savaşı yapmış, ikisinde de yenilmiş, ülkesi yerle bir olmuş.
   Rusya komünizmin altında inim inim inlemiş, halk soyulup soğana çevrilmiş.
   İtalya faşist idareciler tarafında keyfine göre yönetilmiş
   Japonya, ikinci dünya savaşı sonucunda iki atom bombasını bağrına yemiş, yüz binlerce vatandaşı ölmüş ya da sakat kalmış.
   Çin halkı afyona, uyuşturucuya alıştırılmış
   Hindistan hep işgal altında, sömürülmüş de sömürülmüş.
   Amerika korkunç bir iç savaş yaşamış vb. vb.
   Eğer ‘yönetim’ ölçü olarak alınırsa gene biz iyi durumdayız.
   Şimdi soruyorum;
   Başından bir sürü olay geçen, ülkeleri yerle bir olan, milyonlarca vatandaşı ölen, sakat kalan, sanayisi biten, tarımı yok olan bu devletler toparlanmış, ayağa kalkmış, üstelik bizi de geçip gitmiş
   Biz de hâlâ “Bizi yönetenler iyi değildi” teranesini çiğneyip duruyoruz.
   Doğru, yöneticiler iyi değildi
   Fakat ya biz
   İşte meselenin can alıcı noktası bu 
   Hileye, bahaneye, kurnazlığa sapmadan 'bu sorunun' cevabını vermek gerek...