AZERBAYCAN TARİHİNDE “KARA YANVAR” VE AZERBAYCAN’IN BAĞIMSIZLIĞI
“ Azadlığı istemirem zerre zerre, qram qram
Qolumdaki zencirleri qıram gerek
 
Qıram! Qıram!
Azadlığı istemirem bir hap kimi, derman kimi
İsteyirem sema kimi!
Güneş kimi!
Cihan kimi!”
 
- Xelil Rza UluTÜRK-_
(Azərbaycanlı şair)
 
     Yıl 1990, 19 Ocak’ı 20 Ocak tarihine bağlayan geceydi. Aradan tam 24 yıl geçmiş, çoğu kişi hatırlamasa da toplumsal hafıza unutmuyor. Toplumsal hafızalar böyle işte, zihninde sakladıklarını zamanı gelince yine ortaya seriyor. Bu tarihin özelliği neydi, ya da unutulmayacak neler olmuştu? Bu tarih, Azerbaycan için bir dönüm noktası oldu. Azerbaycan’da başlayan bağımsızlık hareketini bastırmak için Sovyet Kızılordu tanklarının Bakü sokaklarına yürüdüğü tarihti. Merhum Ebulfez Elçibey’in liderliğinde başlayan bağımsızlık hareketine karşı, Sovyetlerin beklenmeyen şiddeti görüldü. Bundan dolayı bu tarih “Kara Ocak” ya da Azerbaycan dilinde “Kara Yanvar” olarak hatırlanır.
 
     O günleri nasıl gelinmişti, Azerbaycan tarihine kısaca bakalım. Kara Ocak tarihine kadar olanı, filmi biraz geriye sararak anlatalım: 1800’lü yılların başında İran ile Rusya arasında yaşanmış Gülistan Savaşı ile Azerbaycan ikiye bölünmüş. Kuzeyi yani şimdiki Azerbaycan Ruslarda kalırken, Güneyi İran’da kalmış. Aras Nehri, Rusya ile İran arasında sınır olmuş. O yıllar için Azerbaycanlılar arasında şu dörtlük dolaşırmış;
“Aras’ı ayırdılar
Su ile doyurdular
Men senden ayrılmazdım
Zülm ile ayırdılar.”
     1915 yılında Osmanlı ordusu Azerbaycan’a kadar uzanmak istemiş, fakat Sarıkamış Savaşı’nda bunu başaramamış. 1917 yılı Rusya’da Bolşevik İhtilali meydana geliyor. Rusya’nın adı Sovyetler Birliği olmuş. Sovyetler, bir ara Azerbaycan’ı bağımsız bırakmış. Hatta birkaç yıllığına bağımsız Azerbaycan devleti bile oluşmuş. Fakat, Bolşevikler, yani Sovyetler tekrardan Azerbaycan’a girerek Azerbaycan’ın bağımsızlığına son vermiş. O yıllardan 1990 yılına çok bir şey değişmemiş. Azerbaycan, uzun yıllar tam 70 yıl Sovyet hakimiyetinde kalmıştı.
 
     İşte, ‘Kara Ocak’ denilen tarihin hemen öncesinde önemli bir gelişme meydana geliyor. Önce, Sovyetlerin patronluğundaki Doğu Blok’u dağılıyor. Bununla da kalmıyor. Sovyetler kendi bünyesindeki, başta Türk Cumhuriyetlerini bile taşıyamıyor. Yani, Sovyetler Birliği’de çatırdamaya başlıyor. Fakat, bünyesindeki devletlerin bağımsızlık hareketinin başlatması için, fitilin bir yerde ateşlenmesi gerekiyordu. İşte o ateşlemenin Azerbaycan’dan başladığı kabul edilir. Ebulfez Elçibey liderliğindeki bağımsızlık isteklerini engellemek için hem de diğer Türk cumhuriyetlerine gözdağı vermek için, Sovyet Ordusu Bakü'yegirmişti. Fakat, Sovyet Ordusu tam bir katliam gerçekleştiriyor. 20 Ocak 1990 tarihinde 143 Azeri’nin şehit edildiği biliniyor. Bu katliama rağmen Sovyetlerin düşündüğü hiçbir zaman gerçekleşmiyor. Taktik geri tepiyordu. Ne Azerbaycan’ın bağımsızlığı engellenebildi, ne de diğer Türk cumhuriyetlerine yayılması engellenebildi. Azerbaycan halkı topluca Sovyet yönetimini reddetti.  Sovyetler Birliği'nin çöküşü de hızlandı.
 
     Bugün Azerbaycanlılar, Türkiye ve Azerbaycan’ı “Biz iki dövlet bir milletiz” diye tarif eder. Fakat, Azerbaycanlıların, Aras Nehri’nin kuzeyinde ve güneyinde iki Azerbaycan’ı var aslında: Biri şimdiki bildiğimiz Azerbaycan; diğeri ise İran sınırları içinde bulunan Azerbaycan.