Türkiye’de başkanlık sistemine “geçelim”, “geçmeyelim” tartışmaları yeni değildir.  Bu tür tartışmaların başlangıcı 1980’li yıllara kadar gider. Hararetli karşı çıkış noktalarının en köklü gerekçelerinden biri, başkanlık sisteminin Türkiye’nin üniter (bütünsel ve merkezi) yapısına bir halel getirebileceği yönünde olmuştur. Elbette ki, Türkiye’nin üniter yapısının korunması her şeyden önemlidir.

Sanıyorum ki tedirginliğin kaynağı, başkanlık sistemi denince ilk olarak ABD’nin akla gelmesi ve ABD’nin de eyaletlerden oluşmasına dayanıyor. Eğer bizde de başkanlık sistemi olursa, ABD’deki duruma benzer miyiz, gibi bir tedirginlik mevcuttur… ABD’nin eyaletlerden oluştuğu ve başkanlık sistemi ile yönetildiği doğrudur. Fakat, kamuoyu ve basından izlediğim kadarıyla, burada önemli bir algı hatası da bulunuyor. Biraz tarih bilgisi olanlar bilir ki; ABD, önce başkanlık sistemine geçip, ardından da eyaletlere ayrışmış değildir. Doğrusu şudur: ABD’de başkanlık sistemi oluşturulmasının öncesinde zaten eyaletler vardı. Başkanlık sistemi, eyaletlerin üzerine sonradan oturtuldu.

Biraz hikayeleştirecek olursak daha netleşecek gibi: Başkanlık sistemi ABD’nin bir yerden bulup getirdiği, bir yerden örnek aldığı sistem değildir. Kendi icadıdır. Dünyada o zamana kadar hiçbir yerde görülmemiş bir sistemin icadıdır. Kendisinin meşhur siyasal buluşudur. İngiltere’nin sömürgesi olan devletçikler, bağımsızlığını kazanınca bir araya gelip üzerine başkanlık sistemini oturttular. Adı da ABD (Amerika Birleşik Devletleri) oldu. O devletçikler şimdiki Arizona, Newyork, Florida, Teksas gibi eyaletlerdi. Eyaletler bir kısım yetkilerini hala kendilerinde tutuyorlar. Bazı yetkilerini hala devretmediler başkana. Belki de ABD’de başkanlık sisteminin bozulmadan devam etmesinde bu noktaların önemli payı bulunuyor.

Olsa olsa diğer ülkelerdeki başkanlık sistemleri ABD başkanlık sistemini örnek almaya çalıştı. Dünyada farklı farklı başkanlık modeli yelpazesine rastlanabiliyor. Daha doğrusu, üniter yapı ile başkanlık sistemi arasında da doğrudan bir ilişki de bulunmuyor. Yani, ABD’de olduğu gibi federal devlet yapısındaki başkanlık modelleri de; Arjantin’de olduğu gibi üniter devlet yapısındaki başkanlık modelleri de mevcuttur. Örnekler çoğaltılabilir tabi ki…