Demokratik olduğu varsayılan bütün rejimlerde üç tip sistemden bahsedilir;
Parlamenter sistem
Başkanlık sistemi
Yarı başkanlık sistemi

Bu sistemlerin her birinin kendine özgü balans ya da diğer adıyla denge sistemi bulunur. Sorunlu sistemler, denge mekanizması bozulmuş ve temel özelliklerinden uzaklaşmış sistemlerdir. Maalesef en çok da başkanlık sistemlerinde görülüyor. Adı başkanlık sistemi olarak geçiyor ama sistemin temel özelliklerini taşımıyor. Mevcut zaman diliminde değişik örneklerine rastlamak mümkündür.

Peki sistemlerin denge mekanizmaları nelerdir? Tek cümle içinde ifade edecek olursak; kuvvetler ayrılığıdır.

Elbette sistemlerin işleyişinde başka faktörde önemlidir. Fakat en temel denge mekanizması, kuvvetler ayrılığı ya da kuvvetler arası dengedir. Bunlar;
Yürütme kuvveti (hükümet ve devlet başkanı)
Yasama kuvveti (seçimle oluşmuş meclis)
Yargı kuvvetidir

Yargı kuvveti tek başına bir sistemin hangi sistem olduğunu belirlemez. Zaten bütün sistemlerde bağımsız olması gerektiği için ayrı tutmak gerekir.


Asıl olan yürütme ve yasama arasındaki dengeye bakmak gerekir. Bir sistemin parlamenter sistem, başkanlık sistemi ya da yarı başkanlık olup olmadığını, yürütme kuvveti ile yasama kuvveti arasındaki denge belirler.
Mesela, parlamenter sistemlerde yumuşak kuvvetler ayrılığı varken; başkanlık sistemleri arasında keskin kuvvetler ayrılığı vardır. Kuvvetler dengesi böyle devam ediyorsa, sistem aslından uzaklaşmamış olur. Demokratik rejim yönünden önemli bir fark yaratmaz.

Aslından uzaklaşmış sistemlerde ise kuvvetler arasındaki dengeler bozulmuştur. Ağırlık ibresi, kuvvetlerden birinin tarafına doğru kayar. Dünyadaki örneklerde bu durumun, genellikle yürütme tarafına doğru kaydığı görülür. Yürütme kuvveti genellikle yasama kuvvetini tahakkümü altına alır. Yani yasama kuvveti önemini yitirmeye, anlamsızlaşmaya başlar. O zaman da ister parlamenter ister başkanlık olsun demokratik rejim olmaktan uzaklaşmaya başlar.

Sonuç olarak, bir sistem tartışmasında cevap arayacağımız en temel soru: Yasama kuvvetinin, yürütme kuvvetinin karşısında ağırlığı ve yeri ne olacak,  sorusu olmalıdır.