O gün yerimizde duramazdık

Ertesi günün gelmesini merak ve heyecan bekler, bir an önce bayrama kavuşmak isterdik.

Üst üste sorular sorar; bayramın ne zaman ve nereden geleceğini, bayramda neler olacağını büyüklerimizden, daha çok bize vakit ayıran abi ve ablalarımızdan öğrenirdik…

Onlar da bu sorulardan bıkar;

‘Sabah komşu köyden gelecek’ derlerdi

Heyecanla yataklara girer, bir an önce sabahın olmasını ister, çabukça uyumaya çalışırdık.

Alınan bayramlıklarımızı da unutmaz, yastığımızı yanına koyar, onlara bakarak dalar giderdik.

Sabah erkenden kalkardık

Elimizi yüzümüzü yıkar, tüm uyarılara rağmen alınan bayramlıkları bir an önce giymek için çırpınır, çoğu zamanda büyüklerimizden azar işitirdik.

Alelacele kahvaltımızı yapar, hemen sokağa çıkar, arkadaşların gelmesini beklerdik.

‘Bayram nereden gelecek?’ sorusunu birbirimize sorar dururduk…

Sonra bayramın geleceği komşu köyün yoluna doğru ilerler, uzaklara bakar, bayramın gelişini görmeye çalışırdık…

Sonra da oradan geçmekte olan büyüklerin;

‘Çocuklar hala bayram gelmedi mi?’ takılmalarına canımız sıkılsa da yaptığımızdan geri durmaz beklemeye devam ederdik.

Sonra bayramın çoktan geldiğini duyar, ‘bak işte bayramın geldiğini gene göremedik’ yollu sitemlerle evlerimizin yolunu tutardık.

Biraz sonra köyde hareketlilik başlardı.

O zaman şeker torbalarla toplanmazdı, ceplerimize korduk, cepleri yırtık olanlar bir gün önceden yırtıkları annelerine onartır, tedbirini alırlardı…

Sonra arkadaşlarla toplanır, bayram gezmesine, bizim tabirimizle ‘şeker toplamaya’ çıkar, en fazla şekeri kimin toplayacağını da merak ederdik.

7-8 arkadaş birlikte gezerdik

Önce yakın komşularımızı ziyaret eder, çat kapı içeri girer, hemen büyüklerin ellerine sarılır, öpmeye çalışır, karşılığında ‘çok yaşayın, aferin’ sözü ile de gururlanırdık. Çerezler gelinceye kadar odanın alt kısmında oturur sessizce beklerdik.

Biraz sonra çerezler gelirdi, hepimiz ceplerimizi açar, çerezin ceplerimize konmasını beklerdik.

Çerez dağıtım işlemi bittikten sonra kaş göz işareti ile hep birlikte kalkar, bir başka evin yolunu tutardık, bu arada dayanamaz topladıklarımızı da yemeye başlardık…

Köyde bayram ilk günde biterdi

O gün, en fazla ikindi vaktine kadar dolaşır, ikindi vakti evlerimize döner, neler yaşadıklarımızı anne ve babalarımıza anlatır, topladığımız şeker ve çerezleri ortaya dökerdik.

Topladıklarımızı iki üç gün içinde yer bitirirdik…

O günleri bizler yaşadık

Tüm yokluk ve yoksulluğa karşı mutluyduk, asla şikâyet etmez, olanlarla yetinmeye çalışırdık…