1453’ün 5 Nisan'ında farklı seslerle uyandı koca mabet Ayasofya.

Hiç duymadığı sesleri, hiç tanımadığı insanları o gün gördü

Bu insanlar farklıydı

Altın, para, pul peşinde değildiler

Sessizdiler

Bir gece kadar sessizdiler

Ağızlarından sadece bir kelime çıkıyordu;

‘Allahuekber!’

Önce şaşırdı koca mabet, bu güne kadar çok savaşlar görmüş, çok asker tanımış, çok mücadelelere tanık olmuş, ama böyle bir sesle ilk defa karşılaşıyordu.

Bu sesi her duyuşunda irkiliyor, heyecanlanıyor, sanki bilmediği, tanımadığı, sadece bu olayla ortaya çıkan duyguların esiri oluyordu.

Mest olmuştu

Bu nasıl bir askerdi?

Ölümüne savaşıyordu

Ölümü kabul ederek, ölümü isteyerek, gülerek ölüme giden askeri, insanları ilk defa görüyordu.

Daha bu insanları görmeden, tanımadan sevmişti

Anlamıştı;

Kaderi artık bu insanlarla yazılacak, geleceği bu insanlarla kucaklayacaktı.

Hissediyordu bunu

Tüm bu heyecanı tam 53 gün sürdü

29 Mayıs günü ilk kez o muhteşem komutan, Türk Sultanı, bıyıkları yeni terleyen genç Fatih’i gördü.

Atının üstünde, sanki topraktaymış, eğiliyor, secde ediyormuş gibi duruyordu bu Büyük Türk.

Tam önünde durdu

Atından indi

İçerisine doğru yürüdü koca mabedin

Gözleri ne altın, gümüş, ne de mücevher arıyordu. O, Peygamber’in övgüsü, Allah’ın rızasını arıyordu.

Nihayet durdu

Askerleri önüne küçük bir bez parçası (seccade) serdiler. İşte o zaman seccadenin üstünde eğilen, yere kapaklanan, tekrar doğrulan bu muhteşem Türk’ün güçlü kalp atışlarını, heyecanını duydu.

Kendisi de heyecanlandı

Şunu anladı ki;

Artık bu Sultanın temsil ettiği bu büyük milletle yola devam edecekti, bunu hissetmişti Ayasofya.

Binlerce duygunun altında ezilerek kendini bıraktı, bu insanlarla beraber olacaktı, insanlar kendine gelecekti akın akın, gurur duyacaktı koca mabet, binlere, on binlere kapısını açacaktı, haz duyarak, sevinerek…

Sonra çok şeylere tanık olacak, Sinan’ı, Kanuni’yi daha nicelerini tanıyacaktı.

Hep bizden biri olarak, bizim gibi yaşayacaktı

Bu durum, kapısına kilit vurulduğu 1935 yılana kadar sürecek

Sonra küsecekti bize, kendine

Bu küslük 10 Temmuz 2020’ye kadar devam edecekti

Ta ki Reis kapısını açıncaya kadar…