Çok çalıştı

Gecesini gündüzüne kattı, nice engellere göğüs gerdi, yılmadı, çalıştı, hep çalıştı.

Tabii ki karşılığını da aldı

Epey bir miktar 'dünyalık' biriktirdi

Biriktirmeye de devam etti

Bankadaki parası her geçen gün artıyor, büyüyordu. Bu paraya hem yenilerini ekliyor, hem de paranın faizini anaparaya katıyor, para arttıkça artıyordu.

Para artıkça mest oluyor, ayağı yerden kesiliyordu sanki

Tüm harcamalarını en alt seviyeye düşürmüştü

Parası rüyalarına da giriyordu, rüyasında paranın olduğu bankaya gidiyor, memur kendisine hayretle bakıyor, saygı gösteriyor, paranın sağındaki sıfırlar arttıkça artıyordu.

Her ay biriktirdiği parayı alıyor, bankaya koşuyor, büyük bir heyecanla parayı yatırıyor, bundan ayrı bir keyif alıyor, tüm bedeni tarifsiz hazlara boğuluyordu adeta.

Yıllar yıları kovaladı

Aradan tam 16 yıl geçti, para da büyümeye devam etti

Fakat

Bir şeyi unutuyordu, paranın zekâtını

Aslında unutmuyordu, elbette zekât olduğunu, her parada fakir-fukaranın hakkı olduğunu gayet iyi biliyordu.

Fakat böyle düşünmek işine gelmiyordu, o biriktirdiği parayı çekecek, üstelik de ‘götürüp birkaç baldırı çıplağa verecek’ öyle mi? ‘Hayır bu olmazdı, bunu kabul edemezdi, kendisi zengin miydi sanki, zekâtı zenginler versin’ diye düşünüyordu.

Bu arada para, kar topağı gibi büyümeye devam ediyordu

Sevinci de parayla birlikte büyüyordu

Olacak bu ya

Bir gün, bir arkadaşına rastladı, konuştular, geçmişten bahsettiler, tüm sırlarını birbirine açtılar.

Konu para meselesine geldi, arkadaşı, kendinin parası olduğunu, bu parayı ‘x holdingine’ yatırdığını, % 25 faiz aldığını, sadece 4 senede yatırdığı parayı geri aldığını anlattı.

İnanamadı, bu büyük bir olaydı

4 sene içinde paranın iki kat olması, müthiş bir şeydi

Eve gitti

Hep düşünüyordu, ne yapmalıydı? ‘Demek 4 sene sonra param iki kat olacaktı, bir dört sene daha, bir 4 sene daha… Vay canına böyle bir şey olamazdı!'

Sabahı zor etti

Arkadaşına koştu, kararını verdiğini, parasını o holdinge yatırmak istediğini söyledi.

Şirketin yolunu tuttular

Parayı yatırdı

Aradan sadece 7 ay geçti

Önce şirketin ödeme yapmadığını, sıkıntıya düştüğünü duydu, birkaç ay sonra da iflas ettiğini.

Yıkıldı, dağıldı, bitti

Bir süre kendini bilmez bir halde dolaştı, durdu

Sonra birden zekât meselesi aklına geldi, o fakir-fukaranın hakkını vermemişti…

Onlar da haklarını böyle almıştı işte…