İnsanlar on binlerce yıldan beridir doğa ile iç içe yaşamanın verdiği tecrübeler ile geniş bir yelpazesi olan botanik bilimini de çözmeye çalışmıştır. Her ulusun, her topluluğun kendine özgü çalışmaları seyyahlar, tacirler ve kitaplar aracılığı ile yayılmış bütünlük kazanmıştır. Tarihte; Sümerlerin, Mısır’ın, Çin’in, Hint’in tıbbı batı tıbbı ile buluşmuştur. Hipokrat esten, İbni Sina’ya oralardan günümüze kadar süzen bir süreç ne büyük bir denizmiş-ki, hâlâ yeni olgular çıkmakta, bitkilerin yeni güçleri keşfedilmektedir.

Anadolu, İpek yolunun üzerinde olmasının avantajlarını da çok iyi kullanmıştır. Bu sayede; İstanbul, Bursa, Gaziantep, Hatay gibi baharat şehirleri kendini göstermişlerdir. Anadolu dışında ise Çin, Hint, Mısır gibi sadece ulusların adı geçen baharat merkezleri olsa da uzak ve sönük kalmıştır. Anadolu’yu bu konuda öne çıkaran en önemli etkenin bir elinin uzak Asya da, diğerinin ise Avrupa ve Mağripte olmasında yatmaktadır. Yüzlerce yıldan beridir süren bilgi ve usul-furi (Dededen toruna) tecrübeler uzmanlaşmalara neden olmuştur. Osmanlı devirlerinde saray kendi terkiplerini hazırlarken, Anadolu’da şifacılar tıbbi bulguların tedavilerine imzalar atmıştır. Ne var-ki bu bulgular bilimsel temellere ve kayıtlara oturtulmadığı için birçok terkip uçup gitmiştir.

Yazı dizimizde pratik olarak evlerimizde yapabileceğimiz, etkinlik ve eğlence kabilinden bir takım bitki karışımları ve kullanımları üzerinde durulacaktır. Yazı formatı gereği tarihi bir içecek ve günümüz çaylarının kullanım yollarını sizlere sunmaya çalışacağım.

OSMANLI ŞERBETİ, SERİNLİK ŞERBETİ:

MALZEME: 1 şişe su, 1 limon ve taze nane yaprakları.

HAZIRLANIŞI: Soğuk hazırlanan bu şerbet için limon pastırma doğranır gibi incecik dilimlere ayrılır. Bu dilimler şişe, kavanoz veya sürahinin yarısına yakın doldurulur. Yıkanmış ve ayıklanmış nane yaprakları da ( 5-6 Yaprak) limonun üzerine koyulur. Suyla doldurulan kap buzdolabında dinlendirilir. 1 saatten sonra içilmeye başlanır. Su bittiği zaman, tekrar doldurulup ikinci kez de içilir. Afiyet olsun. Ben denedim ve çok sevdim.

ÇAY:                                                                             

MALZEME: Bildiğimiz çay ve karıştırmak istediğimiz bitki ve baharatlar.

Çay hayatımıza girmiş bir içecektir. Kahvelerden, parklardan, işyerlerimizden tutunda evlerimize, yolculukta, yorgunluk çıkarmak için içtiğimiz sudan sonra en önem verdiğimiz içecektir.

Çayın demlendikten belli bir süre sonra acıyıp tadının bozulmasının nedeni süzülüp, posasından ayrılmamasıdır. Termoslarda uyguladığımız gibi çaydanlıklarda da uygularsak çayın tadının değişmediğini görürüz.

Tarçın, karanfil, nane, hibuskus, zerdeçal gibi bitki ve baharatları çayın demlemesine katılıp eğlenceli değişik karışımlar elde edebiliriz. Tarçınlı çayın şeker düşürdüğünü, karanfilli çayın zihin açtığını, naneli çayın iç ferahlattığını, hibuskuslu çayın üst soylunum yollarında ve nefeste rahatlama yapacağını, zerdeçallı çayın karaciğeri dinlendirmede kullanıldığını size hatırlatmak isterim.

Bergamot aromalı çay marketlerde hazır olarak satılmaktadır. Şifası bir yana keyif için çay içilmektedir.  Çay demlenirken çayın veya kaynama suyunun içine atacağınız bir limon kabuğu parçası, birkaç karanfil, havlıcan, kâküle veya çayın içine karıştıracağınız; Lavanta, biberiye, biraz adaçayı veya kekik, darül fülfül sizlere değişik bir damak tadı sunacaktır. Çok çay içmeden doğan uykusuzluk, mide yanmaları en önemlilerinden biri de içtiğiniz çaya şeker atma ihtiyaçları ortadan kalkacaktır.

Yeri gelmişken, günde içilen çaylar değil de şeker miktarları önemini arz ediyor. Şekerden vaz geçemiyorsanız esmer şeker ya da nöbet şekeri de kullanmayı deneye bilirsiniz. Çayınızın demliğine atacağınız biraz darül fülfül hafif ve serinleten bir acılık verecektir. Bu çayın dinlendirici olduğuna inanıyorum. Şeker hastaları demliğe atılan birkaç zeytin yaprağı ile rahatlamayı bulacaktır. Çay içim sırasında emin olun ki demlikteki birkaç zeytin yaprağı fark edilmiyor. Terletmesi ve baş ağrısına iyi gelmesi ise mükemmeldir. Bir ara her çay demlemesine katma gibi alışkanlığım vardı.

Demlenen çayları süzüp başka kaplara alınması, sizleri soğuk çayla da tanıştıracaktır. Çay kocadı tabiri demlemeden sonra kalan posadan gelmektedir. İster bitki aromalı ister sade olsun soğuk çaylar yaz mevsimleri için güzel bir eğlencelik olmanın yanında doğaldır, bedavadır.

İşin ince tarafı; Kalın baharatların suyla beraber kısık ateşte3-5 dakika kaynamasıdır. Sonrası yine bildiğimiz gibi demleme olacaktır. Yaprak ve çiçekler çayla beraber demlemeye katılacaktır.

Çaylar içildi, demlikte artan çaylar suyla karıştırılıp güzel bir ayak dinlendirme sıvısı haline gelebilir. Çayın süzülmüş posaları tabaklarla beraber buzdolabınıza koyulursa dolabınızın kötü kokularını yok eder. Çay birde baharat katkılıysa güzel bir kokuda bırakacaktır. Posaların işi bitip de atılacağı vakit ise bahçenizin bir köşesine veya uygun saksılara gömmenizi tavsiye ederim. Doğal bir gübredir.

Çay ile şakalaşın. Vanilya, lavanta, çam filizleri, kekik türleri gibi malzemelerle zenginleştirin. Miktarlarına siz karar verin, süzüp soğutun, buzlu için, neler keşfettiğinize sizler de şaşıracaksınız. Aynı zamanda yeni tatlar arama bulma konusunda çok güzel etkinliklerde yapmış olacaksınız. Allah ağzımızın tadını bozmasın. En güzel çaylar sizlerin olsun. Saygılarımla.

                                                                                                              Bahadır DEDEOĞLU