Doğal afetler (doğa kaynaklı afetler); Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum, kuraklık, göktaşı düşmesi v.b. gibi oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik, hidrolojik, klimatolojik, biyolojik ve kaynağı dünya dışında olan tehlikelerden kaynaklanan doğa olaylarının tümüne denmektedir. Doğa kaynaklı afetler şiddetli soğuklar, kuraklık, kıtlık gibi yavaş gelişen afetlerin yanı sıra deprem, sel, toprak kayması, çığ, yangın gibi aniden ani gelişen afetler olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bir bölgede afet ile mücadele etmek için öncelikle o bölgenin Afet Risklerini iyi analiz etmek gerekmektedir.

2009 yılında kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığın (AFAD)’ın temel görevlerine baktığımızda bir bölgenin afet risklerini tanımlayıp bu riskleri azaltma, afet esnasında dikkatli bir şekilde afete müdahale etme ve afet sonrasında bölgenin iyileştirilmesi çalışmaları yer almaktadır. Literatürde AFAD’ın bu 3 görevine kısaca Risk Azaltma, Müdahale ve İyileştirme çalışmaları denmektedir. AFAD, Risk Azaltma çalışmaları için riskleri tespit ederek özverili bir şekilde çalışmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de doğal afet denilince %90’lık bir oranla akla ilk gelen ilk afet “deprem” olmaktadır.

    AFAD’ın 2019 yılında güncelleyip yürürlüğe giren “Türkiye Deprem Haritası”na baktığımızda koyu kırmızı ile görünen alanlar birinci derece deprem bölgesi olup Kuzey Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Batı Anadolu Deprem kuşakları görünmektedir. Bu bölgelerde oluşacak depremler büyük afetlere yol açabilmektedir. 1999 yılında olan 7.4 şiddetindeki Adapazarı depremi 1.derece deprem kuşağında gerçekleşmiştir. Yaklaşık 250 senede bir yaklaşık 7.5 şiddetinde olan İstanbul depremleri de yine 1. derece deprem kuşağında yer almaktadır.
Haritada koyudan açık renge doğru gidildikçe sırasıyla 2. 3. ve 4. derece deprem bölgeleri görünmektedir.

Nevşehir İline baktığımızda ise bölgenin 4. Derece deprem kuşağında yer aldığını görmekteyiz. Bu demek oluyor ki Nevşehir ve bölgesi Türkiye sınırları içerisinde depreme karşı riski en düşük olan iller arasında yer almaktadır. Ancak bu durum hiçbir şekilde deprem olmaz şeklinde yorumlanmamalıdır. https://deprem.afad.gov.tr/ sitesinden tarihte Nevşehir’de 4 şiddeti üzerinde bir depreme baktığımızda 27/05/1900 tarihinde 4.3 şiddetinde deprem olduğu kayıtlara geçmiştir. Bu tarihten sonra 4 şiddeti üzerinde büyük bir depreme resmi kayıtlarda rastlanmamıştır. Nevşehir’de hissedilen depremlerin büyük çoğunluğu çevre illerde oluşan depremlerden kaynaklanmıştır.

Yukarıdaki verileri inceleyerek Nevşehir’de şiddetli deprem riskinin diğer İllere görece çok daha az olduğunu söyleyebiliriz. Yine de deprem riskine karşı her zaman temkinli olunmalı, özellikle ilkokul ve ortaokul ve liselerde deprem tatbikatları ve korunma eğitimleri kararlılıkla verilmelidir. Yapılaşmalara dikkat edilmeli, riskli alanlara yerleşim yerleri kurulmamalıdır.

Haber: Onur DODANLI