Çözümün bir parçası değilsen sorunun bir parçasısındır.
Demokrasi başkası için istediğimiz oranda demokrasidir. Ancak son gelişmeler, ülkemizde bu konumun yanına dahi yaklaşamadığımızı açıkça gösteriyor. Çünkü tüm ötekiler, muhafazakarlar, liberaller, demokratlar, solcular, taşralılar, kara tenliler, sarışınlar; artık yetti demokrasi istiyoruz diyorlar…

Sözde herkes 80 Anayasasını,Darbe anayasasını istemiyor yeterli görmüyor iken Yeni Anayasa nın artık mecburiyet bir hal aldığı gerçeğini görmemezlikten gelmek vurdumduymazlığın en büyük örneğidir.Artık vatandaş yeni Anayasasını istiyor.Sorunlarına çözüm üretecek yeni arayışlar içerisnde çıkmazlardan kurtulmak istiyor...Er yada geç Yeni anayasa bir şekilde gelecek.Ama birlik beraberlik bu helvada herkesin katkısı olarak çıkmaması tek dileğimiz . Peki Olurmu böyle bir şey zor gibi...
Toplumsal oluşuma yönelik;  tepkiye, özgürlük talebine, çığlığa duyarsız kalmak, faydacılığın bir başka yüzüdür; kendinizi ister devrimci,ister muhaafezakar, ister milliyetçi ya da haklı gördüğünüz hangi davanın yandaşı olarak görürseniz görün...
Bazı tarihsel anlar vardır, yapılacak bir müdahale ile toplumların kaderlerinin değişimine etkide bulunulabilir. Bu anlarda toplumda insanlar geleceğe ilişkin vicdani sorumluluklarını yerine getirme olanağı bulurlar. Böylesi zamanlarda kendini en doğru görüp rüzgarda ot gibi sallanmaya bırakmak ahlak dışı bir tercihtir ya da düşünsel düşüklüktür.
Doğruları konuşmak doğruları söylemek yazmak,doğruya doğru eğriye eğri diyebilmek ahlaki tercihimiz olmalıdır;bu tutum tutarlılığın, samimiyetin ve açık yürekliliğin göstergesidir. Bu tutum aynı zamanda bütünsel olarak olanı biteni ve kendini sürekli sorgulama disiplinini gerektirir.
Artık yaşadığımız günlerde çözümün bir parçası değilseniz, sorunun bir parçasısınızdır.
Karar elbette ki sizin!