DAĞDA İNEK DOLAŞIR.

Nevşehir Lisesi… 1961-62 Ders yılı…

Öğlen tatilindeyiz.

Derslerin başlamasına yarım saat var.

Kızılcin köyünden Alaaddin,

                               dersliğin güneş giren yerinde bir sıraya oturmuş düşünüyor.

Belli ki, öğleyin bir şey yememiş.

Peki, sabah kahvaltı yapıp da mı gelmiş okula?

Hayır.

Fakat, yine de yüzünde bir gülümseme…

Neden?

Çünkü Tuncer ile Doğan güreşe tutuşmuşlar.

Yıkışıyorlar.

Hem de ciddi ciddi bir güç gösterisi.

Güreş ilerledikçe Alaaddin, kahkahayla gülmeğe başlıyor.

Hiç ummadığımız bir anda Fizik öğretmeni

                                            Hasan Sarıkuzu giriyor içeri.

Aynı zamanda Müdür Yardımcısı.

Demek, o gün nöbetçi ki, derslikleri geziyor;

              gezenekleri denetliyor.

Güreşenler görmüyorlar içeri giren Öğretmeni. .

Gürültü, patırtı, sıralar yerinden oynuyor, gıcırdıyor.

Fakat, Sarıkuzu da  sanki orada yıkışan yokmuş gibi,

                                Alaaddin’in üzerine gidiyor.

                                      Yüzü apal, bağırıyor:

                                      “ Sen, niye gülüyorsun be, karı gibi? “

Alaaddin’de yanıt yok.

Yüzünde donup kalıyor gülüşü.

Sarıkuzu, Alaaddin’in yüzüne iki tokat vuruyor.

Yine, güreşenleri görmezlikten gelerek 

                             derslikten çıkıp gidiyor.

Biz Alaaddin’in başına toplanıyoruz.

Önce kızaran yüzü giderek ağarıyor.

Sonra elleri  titremeğe başlıyor.

Yine de gülümsemeğe çalışarak,

             ellerini iki yana açıp konuşuyor:

Yav, dağda inek dolaşır; boku bana bulaşır. “

--------------

FEVZİ ’NİN İTİRAZI

Fevzi,  Kimya dersinden beklediği notu alamadı.

Macide Kaptanoğlu’na Savcının hanımı derdik.

Masada oturur, ancak bir formül yazacağı zaman,

                         isteksiz isteksiz ayağa kalkardı.

Bütün bir ders yılı boyunca tek bir kez bile laboratuvara inip                             deney yapmadık.

Kimya formüllerini ezberliyorduk hep.

Fevzi  itiraz etti aldığı nota.

Macide Hanım, ertesi gün yazılı kağıdını getirdi.

Çantasından çıkarıp bize gösterdi.Fevzi'nin yazısı güzeldi.

İnci gibi döşenmişti yanıtları.

İtiraz etmekte kararlı mısınız? “ diye sordu Macide Hanım.

Fevzi'nin kendine güveni tamdı.

Helbet hocam, ben 9 bekliyordum; siz 5 vermişsiniz,” dedi.

Öğretmen okumağa başladı yazılı sınavı kağıdını .

Bu kimyasal madde fabrikalarda işlenir. Hammadde olarak girer, aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi birçok safhadan geçer ve mamul madde olarak istifadeye arzedilir.”

Bu yazıyı okuyunca sınıfta bir kahkaha dalgası yükseldi.

Yine sordu Macide Hanım,

İtirazınızda ısrarcı mısınız  Fevzi  Bey? “

Fevzi’de yanıt yok artık.

----------------------