DOĞASEVER , FİLOZOF HENRY DAVID THOREAU

Dr Emrullah Güney

Dicle Üniversitesinde Coğrafya Profesörü

[email protected]

Transandantalizm nedir?

Bu, Türkçeye Aşkıncılık olarak çevirebileceğimiz bir kavramdır. Zihinde deneyi belirleyen öznel biçimlerin ve kavramların varlığını benimseyen öğretilerin tümü... Ralph Waldo Emerson (1803-1882 ) aşkıncılığa öncülük etmiştir. Bu görüşü benimseyenler, tüm deneylerin bizi aşkın alana ulaştırdığını öne sürerler. Buna göre “ her deney, ne denli küçük olursa olsun, bizi bize evreni açıklayan aşkın alana ulaştırabilir.” Emerson bireysel bilinci inançların ve dogmaların, kutsal kitapların ve kiliselerin üstünde tutarak, ruhu manevi yapıta sahip en yüce yargı organı olarak belirler. Ona göre Tanrı’yı ve Doğa’yı geleneklerin gözüyle görmekten kaçınmak, onlarla yüzyüze gelmeye çalışmak doğrudur. Buna göre yaşamın amacı ruhu tüm tensel ve bencil takıntılardan kurtararak Tanrı’ya yönelmek olmalıdır.

Transandantalizm felsefi ( philosophique ) bir kavramdır. Bir tasarım haline gelmesini sağlayan koşullara uyduğu ölçüde bir bilgi nesnesi için kullanılır. Unum (bir), Verum (gerçek), Bonum (iyi) gibi varlığın en genel niteliklerini belirten terimler : “ Metafizikçilere göre, her Varlık hiç kimse onu düşünmese de Bir,Gerçek ve İyi’dir. Filozof Spinoza’ya göre , fazlasıyla genel olan bu kavramlar düşsel ve belirsizdir.

Bu yazıda yaşamını irdeleyeceğimiz Thoreau transandantalizmin ilkelerini yaşama geçirme deneyimini yazdığı eserlerde dile getiren ABD’li deneme yazarı, ozan, düşünür ve doğabilimcidir. O, kişi özgürlüklerini inançla savunmuştur.

Thoreau 12 Temmuz 1817 günü Massachusetts Eyaleti’nin Concord kentinde doğdu. Babası bir işadamıydı; kurşunkalem fabrikası vardı. Henry David 1828’de gittiği Concord Akademisi’ni bitirdikten sonra 1833’te Harvard’a girdi. İyi bir öğrenci olmakla birlikte, kitaplığı kendi amaçları için kullanmayı seçti. 1837’de Harvard’ı bitirdi ve Concord’daki eski okulunda öğretmen oldu. Ancak, kuralları uygulamak istemediği için 15 gün sonra ayrılarak babasının fabrikasında çalışmağa başladı. 1838’de ağabeyi John’la birlikte küçük bir okul açtı.Fakat ağabeyi sayrı düşünce 3 yıl sonra, bu ilerici atılım da sona erdi. 1839’da Concord ve Merrimack ırmaklarında kano ile bir yolculuk yaşamının akışını değiştirdi. Öğretmen değil doğa ozanı olmalıydı. 1840 lar boyunca ve 1850’lerin başlarına değin bütün yaşamını şiire ve yazarlığa ayırdı. Bu sırada din adamı, filozof, ozan, deneme yazarı, hatip Ralph Waldo Emerson da Concord’a yerleşmişti. Kendisinden 14 yaş büyüktü. David onunla tanışınca pek mutlu oldu. Bir dost, rehber, öğretmen idi Emerson. Fakat, O da Thoreau’dan çok şeyler öğrendi. Emerson’ın varlığı başka aydınları da Concord’a çekti. New England Transandantalizmi XIX. Yy Amerika’sının en önemli yazın akımlarından biri oldu. Romantizmle reformculuğu birleştiren Transandantalizm kitlelerden çok bireyi, mantıktan çok duyguyu, insandan çok doğayı yüceltti. Hem maddenin, hem ruhun varlığını kabul etmekle birlikte ruhun gerçekliğinin maddeninkini aştığını savundu.

Emerson, David üzerinde pek etkili oldu. David onun önerisiyle günlük tutmağa başladı. Ölümünden iki ay öncesine değin binlerce sayfa günlük yazdı. Öğrenciliği sırasında yazmış olduğu denemeleri gözden geçirdi. Bunlara daha başarılı yeni bölümler ekledi. Birkaç yılda çok şiir üretti.

Transandantalistlerin The Dial adlı dergisinin Temmuz 1840 tarihli ilk sayısında Sympathy başlıklı şiiriyle Romalı ozan Aulus Persius Flaccus üzerine bir deneme taslağı yayımlandı.

Dergide birçok şiiri de yayımlandı. 1842’de doğayla ilgili ilk denemesi, seçkin bir doğa yazarının doğuşunu müjdeler gibiydi. Bu yazının adı : The Natural History of Massachusetts idi.

To the Maiden in the East de o sıralarda yazdığı başarılı bir şiirdi.

Etkileyici bir doğa denemesi de aynı zamana rastlar : A Winter Walk.

Nisan 1844’teki son sayısına dek The Dial, David’e, hiçbir dergide yayımlayamayacağı kadar çeşitli yazı yayımlama olanağı verdi.

Concord’a bir hanım geldi 1840’ta. Adı Ellen Sewall idi. Davit ona aşık oldu. Fakat Ellen’ın ailesi nişanı bozunca o, bir daha hiç evlilik girişiminde bulunmadı. 1841-43 ve 1847-48 arasında Emerson’ların evinde yaşadı. Ancak, Emerson’ın konukseverliğine karşın huzursuz oldu. Ocak 1842’de ağabeyi John tetanostan öldü. David bu olaydan sonra Concord’dan ayrıldı , New York’a gitti.

New York’ta Emerson’ın kardeşi William’ın evinde özel öğretmen olarak çalışırken yazın çevreleriyle ilişki kurmağa çalıştı. Düş kırıklığı, kent yaşamından hoşnutsuzluğu onu yine, 1843 sonlarında Concord’a döndürdü.

Concord’da kurşunkalem üretimine dönen Thoreau 1845’e değin artan bir huzursuzluk içinde yaşadı. 1845 ilkbaharında Concord’un 3 km güneyinde Walden Gölü kıyısında, ağaçları keserek evini yaptı. Bu, ona büyük mutluluk verdi. Fasulye yetiştiriyor, çevreden yabanıl sebze ve meyve topluyordu. Meditasyona zaman ayırıyor, yüzüyor, kürek çekiyor ve bol bol okuyordu. Bitkileri ve hayvanları gözleyerek tuttuğu notları A Week on the Concord and Merrimack Rivers adıyla yazdı ve Walden’da kullandı.

Thoreau bu basit yaşam denemesini ve boş zaman yaratma çabasını 18 denemeden oluşan Walden ya da Ormanda Yaşam adlı yapıtında anlattı. Denemelerinin bir bölümünde çalışma ve boş zamanın anlamına ilişkin özgün görüşlerini ortaya koydu; olabildiğince basit ve kendi kendine yeterli yaşam deneyimini betimledi. Bir bölümünde ise Walden Gölündeki yaşamın gerçeklerini konu aldı; küçük hayvanlarla yakın ilişkilerinden, seslerden, kokulardan, ormanın ve suların değişik mevsimlerdeki görünümlerini anlattı. Doğrudan yaşam deneyimine dayanması nedeniyle yaygın kabul gören kitap dolambaçsız, açık, fakat aynı zamanda zarif anlatımıyla bir yazın klasiği niteliği kazandı.

Thoreau, Walden Gölünde 2 yıl kaldı. 1847 yazında Emerson Avrupa’ya giderken, Thoreau’yu evine çağırdı. Bir daha kulübesine dönmedi artık.

Walden’da iken vergi ödemeyi reddettiği için Thoreau, bir geceyi tutuklu geçirdi. O gece bir karar aldı: Meksika’ya karşı emperyalist bir savaşı sürdüren bir ABD hükümetini desteklemeyecekti. Çoğunluğun onayına ya da çıkarına karşı özel, bireysel vicdanı savunduğu en ünlü denemesi “ Resistance to Civil Government (1849’da) , daha sonra “Civil Disobedience” (1866’da) yayımlandı.

Bu iki denemede Thoreau’nun mesajı günümüzde anlam kazanmaktadır : Medeni hukukun üstünde bir yasa vardır ki, cezalandırılmaya yol açsa bile ona uyulmalıdır. Dolayısıyla haksız yere herhangi birini hapseden bir yönetim altında hak yanlısı insanın yeri hapishanedir.

Walden’dan ayrıldıktan sonra Thoreau’nun yazın yaşamı eski parlaklığını yitirdi. Günlük yaşamı da bunalımlıydı. Geçimini sağlamak için kadastro görevini üstlendi. Bu sırada Transandantalizmden uzaklaştı. Bitki ve sürüngen örnekleri topladı. Babası ölmüştü ve kurşunkalemi üretimiyle Thoreau’nun daha çok ilgilenmesi gerekiyordu. Maine ormanlarına, Cod Burnuna ve Kanada’ya yaptığı gezilerde yaptığı gözlemleri, izlenimlerini The Union Magazine’de, Putnam’s Monthly Magazine’de yayımladı. Bu 3 deneme şu adları taşıyordu: Ktaadn and the Maine Woods, Excursion to Canada, Cape Cod (1848-1855).

Thoreau Transandantalizmden uzaklaştıkça eylemciliğe ağırlık verdi. Köleliğin kaldırılmasını savundu ve kuzeye kaçan kölelere yardım etti. Köleliğe karşı yazılar yazdı, konferanslar verdi. 1854’te “ Slavery in Massachusetts “ adlı konuşmasında köleciliği savunanlara şiddetle saldırdı. Eleştirileri etkili oldu. Köleliğe karşı savaşım yürüten John Brown ve Emerson’dan bile daha önemli bir yer edindi. Brown o sırada Harpers Ferry baskınında yenilgiye uğramış ve asılmıştı. Bu olay Thoreau’yu derinden etkiledi; şoka girdi.The Last Days of John Brown’ı yazmayı bir görev bildi. Buna ek olarak Walking, Life without Principle adlı yapıtlarını da 1860-1863 yılları arasında verdi. Tüberküloz sayrılığından 1862 yılının 6 mayıs günü yaşamı son buldu.

Thoreau her açıdan umutsuz bir yaşam sürmüştü. Komşuları onu önemsememiş; ciddiye almamıştı. Kitaplarını kendi parasıyla yayımlatmış ve satıp da para kazanamamıştı.

Thoreau’nun değeri günümüzde artık anlaşılmıştır. O, ABD’nin klasik bir yazarı, ozanı, doğabilimcisi, kültür kahramanıdır. Transandantalizmin ilkelerini yaşama geçirme deneyimini 1854’ten başlayarak yapıtlarında açıklayan, kişi özgürlüğünü inançla savunan bir düşünür olarak bilim tarihinde yerini almıştır.

--------------------------------------------------------------------------

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Büyük Larousse,

AnaBritannica,

Howarth W. 1981. Following the tracks of a different man. THOREAU.

National Geographic.159.3.March. 349-387 pp. Washington dc.