Dr Seyfi ŞAHİN

Rahmetli Başbuğ hakkında ne yazsak az gelir.

O bir yıldızdı, çaktı geçti.

Kıbrıs’ta, İngiliz bayrağı altında doğdu.

Bir yandan İngilizce eğitim alırken,

Bir yandan da milli ve dini eğitimini tamamladı.

Düşman bayrağı altında yaşamayı asla hazmedemedi.

Babasını ikna ederek,

Türkiye’ye gelip. askeri liseye girdi.

Sonra Harp okuluna…

***

İyi bir asker, iyi bir kurmaya olarak yetişti.

Türkçülük, Turancılık davasında beraat etti.

Ama bu davayı hiçbir zaman suç olarak kabul etmedi.

Hep Türkçü, Turancı, Kızıl elmacı olarak kaldı.

İlayıkelimetullah ülküsünden hiç vazgeçmedi.

Türk milletine de bu ülküyü öğretti.

Yeise düşenlere “Allah daima kurtarıcıdır,

Ufukları karabulutlar kaplasa da,

Bir rahmet rüzgarı onu alır götürür” derdi.

***

Üniversitede iken, derslerinde bize,

“Kanunun suç saydığı bir fiili işlemeyin” diye uyarırdı.

İşlemedik, kurtulduk elhamdülillah…

Gizli istihbaratçıların kancasına takılan ülkücülere,

Suç işlettirdiler.

Neler çektiler, bu gençler neler?...

***

1955 yılında NATO şube müdürü oldu.

NATO nun bütün mevzuatını Türkçeye tercüme etti.

İç hizmet kanunu ve yönetmenlikleri O yazdı.

Hatta Osmanlı askeri mevzuatını da okuyup,

Uygun olanları TSK kanununa ekledi.

***

1960 ihtilaline katılıp, yönetimi eline aldı.

Başbakan müsteşarı olup,

Türkiye’yi sanayileştirmek için, TSE, TÜBİTAK, OYAK, DPT yi,

Türk kültürü araştırma enstitüsünü kurdu.

Milliyetçi gençlik teşkilatını kurdu.

Akkuyu’da Nükleer santral yapmak için,

Fizibilite hazırlattı. 1961 bütçesine 30 bin tl koydu.

Devrim otosunu yaptırdı.

***

Bana anlattı.

“İçişleri bakanlığını teftişe gittim.

Baktım iki kayıt bölümünde iki Amerikalı oturuyor.

-Niye buradasınız? dedim.

-İkili anlaşmaya göre buradayız, dediler.

Yanımdaki görevliye;

Burayı kapatın dedim.” Dedi.

Başbakanlığa geldiğimde,

Masonların başı Meşriki azam olan kişi beni aradı.

“Senden bunun hesabını soracağız, dedi,” dedi.

***

Madanoğluna kalsa, bütün DP lilere katliam yapacaktı.

Başbuğ beyaz ihtilal deyip onu önledi.

Ama DP liler, daima onu Menderesi astırdı diye iftira ettiler

Çünkü Türkeş, Hindistan’a sürülmüştü.

Milli birlik konseyini hep uyardı.

Menderesi asamazsınız ? diye… .(devam edecek).