Türkiye büyüyor, memnun değil
İhracat rekora koşuyor, umursamıyor
Komşularımız ile iyi ilişki kuruyoruz, memnun değil, kurmuyoruz gene memnun değil.
Suriye’ye girsek yanlış diyor
Girmesek de…
İşsizlik düşüyor; ‘Benim çevrem hep işsiz’ deyip memnun olmuyor, işsizlik sıfırlansa ona da karşı çıkacak…
Hani bir söz vardır;
Ne İsa’ya yaranıyor, ne de Musa’ya
Öyle
Adam memnun olmuyor
Sanki memnun olmamak için kurulmuş saat, ne yapsan memnun olacağı yok
Gökteki ayı yeryüzüne indirsen onu da eleştirecek, belki de ‘geç kaldınız daha önce indirmeliydiniz’ diyerek memnuniyetsizliğini belirtecek…
Büyümede dünya rekoru kırdık
Vay!
Büyüyen sen misin, veryansın ediyor
Sanki büyümekle yanlış yaptık, suç işledik…
Süleyman Nazif, Abdülhamit’in en acımasız muhaliflerinden birisiydi…
Hep eleştirirdi
Yaptıklarını görmez
Her yapılan ona ters gelirdi
Kızıl Sultan, baykuş, katil, diktatör, despot vb. akla hayale gelmeyen sözlerle saldırır, hakaret eder, kıyasıya eleştirir, sanki düşmanmış gibi bakardı.
Sonunda
Abdülhamit hal edildi.
İktidara İttihat ve Terakki Partisi geldi…
10 yılda
Sadece 10 yılda koskoca imparatorluğu dağıttı, parçaladı, yok olmanın eşiğine getirdi.
Abdülhamit düşmanı olan Süleyman Nazif, onun ölümünden sonra tabutunun arkasından yürüyerek;
“Seni anlamadık Hünkârım, seni anlamadık!” diye gözyaşı döktü…
İnşallah bu olay bir daha yaşanmaz
“Sizi anlamadık” diye gözyaşı dökülmez
Elbette insanlar eleştirilir
Hatalar söylenir
Fakat sırf kin ve nefreti yüzünden yapılanlar kötülenmez
İnsanlara hakaret edilmez
Yapılan hizmetlere kulp bulunmaz
Dudak bükülmez…
İnsanlar objektif olmalı, yapılanlara tarafsız gözle bakmalı, duyguların ötesinde kararlar verebilmelidir.
Yapılabilir mi?
Zor ama
Yapılabilir…