“Türkiye genelinde okul yöneticileri değerlendirme puanları açıklandı. Alandan bize ulaşan sonuçlar değerlendirildiğinde istisna denilebilecek bazı durumlar hariç tam bir tasfiyenin yaşandığı izlenimi açık bir şekilde ortadadır. “Malum sendika” üyesi olmak fazilet ve erdem olarak yüksek puanlara mazhar olunmasına sebebiyet vermiş adeta malum sendikanın bir “asansör” işlevi gördüğü açık bir şekilde gözler önüne serilmiştir.
“Liyakat ve ehliyet”in ne anlama geldiğini bilmesi gerekenlerin, bu kavramları dillerine pelesenk edenlerin, hatta bu kavramların mümessili olduğunu iddia edenlerin eylem ve söylemleriyle bu denli tutarsız olması kabul edilebilir bir durum değildir. Hakkın, hukukun ve adaletin terazisiyle negatif yönde oynaya kimsenin hakkı yoktur. Bir toplumda adalet duygusu zedelendiği zaman toplumsal birliğinin ve huzurun muhafazası imkân dâhilinde değildir. Bu nedenle insanların imkân ve fırsatlarda eşit olması manasına gelen “sosyal adalet” ve insanın kendisine karşı ahlaken doğru davranıldığını hissetmesi manasına gelen “ahlaki adalet”i zedeleyecek uygulamalardan yetki sahiplerinin uzak durması gerekmektedir. Ancak maalesef Milli Eğitim Bakanlığımızın okul yöneticileri ile ilgili yaptığı bu pozitif olmayan uygulamadan ötürü eğitimcilerimizin güven duygusu zedelenmiştir. Şunun altını çizerek belirtmek istiyoruz ki “kamusal vicdanın” nezdinde zedelenen “adalet” duygusu bir gün herkese lazım olacaktır.
Bu kapsamda yetki sahiplerini bindikleri dalı kestiklerini hatırlatarak yeni bir muhasebeye davet ederken bu yanlış uygulamalara rıza göstermeden “yargı adaleti” hakkımız da dâhil olmak üzere kanunlar çerçevesinde her türlü mücadeleyi vereceğimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”
