Anne ve babaların ergen çocukları ile ilişkilerinde, farklı bir bakış açısı ile farkındalık düzeyini artırmayı hedefleyen projeyi okul rehberlik servisi yürütmüştür.
‘‘Veli Karnesi’’ ile velilerin çocukları ile ilişkilerini sorgulayıp tekrar yapılandırması gerektiğini söyleyen Rehber Öğretmen Ali ÇELİKKESEN bununla birlikte öğrencilerimiz de kendi başarı durumlarını ve sorumluluklarını değerlendirerek 2. dönem için çok çalışmaları gerektiğini ifade etmiştir.
Ali ÇELİKKESEN sözlerine şöyle devam etmiştir: ‘‘Bir insanın bu dünyada sahip olabileceği en değerli varlığı çocuklarıdır. Anne babanın çabası ve endişesi çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmektir. Günümüzde yaşamın getirdiği zorluklar ve riskler nedeniyle çocukları ve ergenleri yaşama hazırlamak, onlara gerekli becerileri kazandırmak ve ayakları üzerinde durmalarını sağlamak, eskisinden daha fazla çabayı gerektirmektedir.
Bu karne ile ebeveyn ile genç arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak farkındalık düzeyini artırmayı hedeflemekteyiz.
Anne-babanın eğitimine katılımının, çocukları ile iletişiminin artmasına, kendileri ve çocukları hakkında daha olumlu tutumlar geliştirmelerine ve hayata hazırlanma sürecine yardımcı olmak istiyoruz.
Montaigne’in bir sözü var. “Bir aileyi idare etmek, bir devleti idare etmekten daha zor. ”
Aile, önemli bir güç ve sağlam bir kale olarak kalmalı.
‘‘Aile, kimi zaman önemli bir sığınak, rahat bir ortam, duygusal bir zemin, güvenilecek bir ev… Adına ne derseniz deyin aile, her geçen gün önemi artan ve bu konuda birçok ülkenin önemli yatırımlar yaptığı önemli bir kurum…
Bu olumlu yanlarının yanında aile açısından negatif durumlar da söz konusu. Ailedeki bir bozulma, yıkım toplumu dolaysıyla da tüm milleti etkileyecek hale gelebiliyor.
Eğitimci yazar Nevzat ÖZER bu konuda : ‘‘ Hızla akıp giden bu zamanda aile, çocuk ve ergen eğitimlerinin çok önemli olduğu kendini bir kere daha hissettirmiş durumda.
-Bugün, anne- babalarla çocukların arası açılıyorsa,
-Modernite adına onların özel yaşamlarına müdahale etmekte zorlanıyorsak,
-İnternet kafeler ve bilgisayarlar çocuklarımızı ve gençlerimizi emziriyor ve avutuyorsa,
-Devreye elektronik bakıcılar girmişse,
-Bir evlat babasının omzuna yaslanıp dertlerini, sıkıntılarını paylaşamıyorsa,
-Tahammül sınırımız alarm veriyorsa,
-Merhameti direğin tepesinden indirmeye başlamışsak, …
İşte burada durun ve gözlerinizi kapatın. 60 saniye düşünün. Ve akşam eve gidince kapatın televizyonunuzu. Oğlunuzu, kızınızı, eşinizi alın karşınıza. Geç kalmadık ve kalmayacağız. İlişkilerinizi tekrar gözden geçirin...’’ demiştir.
