Liseye geçişte yeni sınav uygulaması olan ilk LGS sınavı 2 Haziran cumartesi günü iki oturumda gerçekleştirildi. 2018 yılı LGS sınavında öğrenciler 09.30’da başlayan ilk oturumda 75 dakika ve 11.30'da başlayan ikinci oturumda 60 dakika ter döktüler.

90 sorudan oluşan LGS sınavı 12.30 saatinde sona ererken lise adayları LGS soru ve cevaplarının ne zaman açıklanacağını merak ediyorlar. Peki sorular kolay mı yoksa zor muydu? Bu Soruların cevabını Ankara’da özel bir okulda görev yapan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Ali ÖZKAL’dan aldık.

Sınavın zorluk derecesinin matematik hariç geçmiş senelerde uygulanan TEOG sistemine yakın olduğunu belirten ÖZKAL şunları kaydetti.

Bugün gerçekleşen Liselere Geçiş Sınavında (LGS) öğrencilerimiz ilk oturumda 20 Türkçe, 10 T.C. İnkılap Tarihi, 10 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi ve 10 İngilizce olmak üzere 50 soru; ikinci oturumda ise 20 Matematik ve 20 Fen Bilimleri olmak üzere 40 soru çözdüler.

Sorular genel olarak beklenildiği gibi Ortaokul Müfredatına uygun olarak hazırlanmış ve öğrencilerin başarı düzeylerini ölçtüğü gibi aynı zamanda seçmeye odaklı bir seviye mevcuttu. Hatalı hiçbir soru yoktur,  sorular öğrencilerden direk bilgiyi isteyen değil bilgiyi yorumlamayı ve kullanmayı amaçlayan sorulardır. Ezbere dayalı bir mantık söz konusu değildir. Özellikle sözel bölümde başarılı olmak için kitap okuma alışkanlığının kazanılmış ve düzenli kitap okumuş olmak gerekmektedir. Aksi takirde öğrencilerin çıkarım yapması, analitik düşünmesi ve disiplinler arası ilişkilendirme yapması zorlaşmaktadır.  Bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi görevi evvela ailelere sonrasında öğretmenlere düşmektedir.

Bugün yapılan LGS’de öğrencilerimizin ilk oturumda girdiği sözel kısımda soruların zorluk derecesinin sayısal kısmına göre daha düşük olduğu Türkçe’de paragrafların kısa olduğu görülmektedir.  T.C. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi sorularının ve Din Kültürü Ahlak Bilgisi Dersi sorularının ezber bilgi istemediği analitik düşünmeye ve yorumlamaya dayalı soruların olduğu görülmektedir. Soruların bu haliyleönveki yıllarda uygulanan TEOG mantığına yakın olduğu da açıktır. Öğrencilerimizin ikinci oturumda girdiği sayısal kısmın ise seçmeye yönelik ve uzun düşündürücü sorulardan oluştuğu açıktır. Soruların uzun uğraş gerektirmesi sonucu sayısal kısımda ‘sürenin yetmemesi’ gibi sorunlarında olduğu görülmüştür.

Sonuç itibariyle uzun bir süredir sınav heyecanı ve kaygısıyla hazırlanan öğrencilerimizin artık rahatlaması stresten uzak güzel bir tatil geçirmesi onların hakkettiği şeydir. Sonuç ne olursa olsun üzülmemeleri en değerli şeyin kendileri olduğu mantığıyla hayatta farklı ve yeni başarıların kendilerinin olabileceği düşüncesiyle hareket etmelidirler. Bu vesileyle tüm öğrencilerimize ve ailelerine iyi tatiller diliyorum.

Ali ÖZKAL

Sosyal Bilgiler Öğretmeni