AK Parti iktidarının krizin faturasını milli eğitim bakanlığına kestiğini savunan Birleşik Kamu-iş İl Temsilcisi ve Eğitim-iş Nevşehir Şube Başkanı İbrahim Demir,
Kriz bahanesiyle çocuklarımızın geleceğini çalamazsınız çıkışında bulundu. 
Demir, “İktidar krizin faturasını Milli Eğitim Bakanlığı’na kesti. Tasarruf tedbirleri bahanesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2018'in kalan 6 ayına ait 10.6 milyar TL'lik bütçesinin, personel maaşları hariç, 2 milyar TL’si kesildi. En fazla kesintinin ise okul onarımları ve öğrenciler için verilen yardımlardan yapılması, siyasi iktidarın eğitime verdiği önemin göstergesi olmuştur. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, ekonomik krizden çıkmak için eğitim bütçesinden kısıtlama yapılmaz. Sarayın giderlerinden, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesinden, lüks araçlardan tasarrufa gitmeyen, Ahlat’a yeni bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü yaptırma hayalinde olan siyasi iktidar, MEB’in bütçesine el uzatarak, devlet okullarını yine kendi sorunları ile baş başa bırakmıştır. Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik ve öğretmen açığı hızla büyümektedir. Bugün Türkiye’de halen öğretmeni olmayan okullar, okulu olmayan köyler bulunmaktadır. Türkiye’deki okulların yarısından fazlasında ikili eğitim yapılmakta, birleştirilmiş sınıflarda eğitim ve taşımalı eğitim uygulamasına devam edilmektedir. Okullardaki altyapı ve donanım eksiklikleri, nitelikli bir eğitim politikasının yürütülmesinin önünde büyük bir engeldir. Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında, acil çözüm bekleyen en önemli sorun, öğretmen açıklarıdır. Ancak siyasi iktidar, MEB bütçesinde kesintiye giderek, kalıcı çözümlerin uzağında kalmakta, dahası eğitimi özelleştirme, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme anlayışında ısrar etmektedir. Bu anlayışla parasız, nitelikli ve herkese eşit eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir. Atatürk, “Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, onurlu, yüksek bir topluluk biçiminde yaşatır ya da bir ulusu tutsaklık ve yoksulluğa götürür” sözüyle özgür bir toplum ideali içinde eğitimin önemini vurgulamıştır. Bu idealin sorumluluğu içinde Eğitim-İş olarak; hükümeti, sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Eğitim harcamalarından kısıtlama yaparak çocuklarımızın geleceklerini çalamazsınız!” ifadelerinde bulundu.