Kapadokya İrfan Kulübü tarafından “Kur’an ve Risalet” isimli panel düzenlendi. Panele NEVÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Ahmet Avlanmaz akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Panel, NEVÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş moderatörlüğünde Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Şefaettin Severcan, Prof. Dr. Erdoğan Pazarbaşı ve Prof. Dr. İbrahim Görener’in katılımları ile gerçekleşti.

Kur’ân-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, “Hz. Peygamber’in Dindeki Yeri” konusunu ele aldı. Durmuş, Hz. Peygamber’in bir Müslüman için dindeki yerinin tartışılamaz olduğuna vurgu yaparak, Allah’a itaatin peygambere itaati gerektirdiğini ifade etti. Kur’an’da onlarca ayette “Allah ve Resul” kelimelerinin beraber zikredildiğine dikkat çeken Durmuş, Hz. Peygamber’in “Allah’ın ayetlerini tebliğ eden, insanları şirk başta olmak üzere her türlü kötü inanç ve düşüncelerden arındırmaya çalışan, insanlara kitabı ve hikmeti öğreten” vasıflarını ve görevlerini dile getirdi. Durmuş, ezan, kamet, kelime-i tevhid, kelime-i şehadet, tahiyyat, Allahümme salli ve barik dualarında çok defa dikkat çekmeyen bu iç içe sistemin Hz. Peygamber’in dindeki konumunu göstermektedir, dedi ve hayatımızın her alanında Peygamberimizin güzel ahlakını soluklamamız gerektiğinin altını çizdi.

Daha sonra söz alan Prof. Dr. Şefaettin Severcan, “Siyer, Tefsir ve Risalet” konusunu ele alarak, haziruna “Size unuttuğunuz bir rüyamızı anlatacağım” diyerek bu rüyanın Kur’an ve Peygamber olduğunu ifade etti. Daha sonra siyer, tefsir ve risaletin birbiri ile ilişkili olduğunu söyleyerek bunların birbirlerinden ayrılmasının mümkün olmadığını çeşitli ayetlerden örnekler vererek konunun önemini vurguladı. Siyersiz, peygambersiz bir din düşünmenin mümkün olmadığını söyleyen Severcan, bunları birbirlerinden ayırmanın mümkün olmadığının altını çizdi. Ayrıca “siyer Kur’anı anlamaktır”, “peygambersiz Kur’an’ı anlamaya çalışmak ise, onu anlamamaktır” dedi. Hz. Peygamber’in ilk vahyi nasıl aldığını ve sonraki gelişmeleri anlatan Severcan, sevgili eşi Hz. Hatice’nin Peygamber olan eşine ilk iman eden kişinin ve ölünceye kadar daima eşinin yanında yer aldığını, ona her zaman destek verdiğini vurguladı.

Üçüncü konuşmacı olan Prof. Dr. Erdoğan Pazarbaşı, “Peygamberlerin Tebliğinde Ortak Yönler” konusunu işledi. Her peygamber gönderildiği toplumlarına aynı tevhid ilkesini getirmiştir, diyerek Allah katında tek geçerli dinin İslam olduğunun altını çizdi. Peygamber, toplum ve tevhid üçlüsüne dikkat çeken Pazarbaşı, toplumun önderleri Allah’ın o toplum içinden seçmiş olduğu peygamberler olduğunu ifade etti. Peygamberlerin de bilgi kaynağının vahiy olduğunu söyledi. Müslümanların huzur ve refah içinde yaşamalarının tek yolunun kurtuluş kaynağı olan Allah’ın kitabına sarılmak ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetine ittiba olduğunun altını çizdi. Ayrıca Müslümanların vahdeti yeniden inşa etmelerinin gerekliliğine dikkat çekti.

Son panelist olarak sözü alan Prof. Dr. İbrahim Görener, “Peygamberler Arasındaki Tafdiliyyet” konusunu ele aldı. “Biz her peygamberi severiz doğal olarak kendi peygamberimizi daha çok severiz” diyen Görener, bu durumu kendi babamıza olan sevgimiz üzerinden izah etmeye çalıştı. Tafdil kelimesinin anlam alanını açıkladıktan sonra sözü peygamberlerin birbirinden üstün olup olmadığına getirdi. Hiçbir peygamberin diğerinden üstün olmadığını ancak kimi peygambere kiminde olmayan bazı özellik ve niteliklerin verildiğini ifade etti. Son olarak “Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e muhabbetimiz ateş gibidir, o ateş yanmaya devam ediyor” diyerek sözlerini tamamladı. 

Program, NEVÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş’un panelin hazırlanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarına teşekkür etmesinin ardından panelistlere katkılarından dolayı günün anısına plaket takdimi ile son buldu.