Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Çetin Pekacar, kendisinin kimsenin adamı olmadığının altını çizerken, göreve getirilmesi durumunda Şehir ve Üniversite diyaloğunun daha da geliştirileceğine dikkat çekti.
Üniversite ile şehirde bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarının daha yakın ilişkiler kurmasına özen göstereceklerini söyleyen Pekacar, Üniversitedeki 6 yıllık rektör yardımcılığı ve dekanlık görevi süresince yaptığı çalışmaların kendisine olumlu yansıyacağına inandığını da ifade etti.
Sandık başına gidecek olan Akademisyenlerin vicdanlarının sesini dinleyip öyle oylarını kullanmalarını isteyen Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. Çetin Pekacar, “Şehirle Üniversite arasında bir kopukluğun bulunduğu yaptığımız görüşmelerde de sık sık bizlere bizzat iletiliyor. Öncelikle Üniversitemiz bir kamu üniversitesi ve şehrimizle yakın ilişkiler içerisine girmemiz gerekiyor. Şehrimizde bulunan STK’larla işbirliği yapılması gerekiyor. Bu Üniversite bu milletin Üniversitesidir. İlimizdeki STK’lar bu üniversiteden yararlanabilir. Kapımız herkese açık olacak. 6 Yıl burada çalışmanın bir rahatlığım var. İnanın görüşmelerimizde hocalarımız bize bizi anlatıyorlar. Bu bende bir sorumluluk duygusu da getiriyor. Geçmişte 6 yıl süresince yaptığımız çalışmalar gördüğümüz kadarıyla hocalarımız tarafından olumlu görülmüş. Fen edebiyat fakültesinin 6 yıl süresince dekanlığını yaptım. Bu süre içerisinde rektör yardımcılığı görevini de sürdürdüm. Bunu övünmek için değil bir tespit olsun söylüyorum. Bu tecrübeye, bu birikime bakıldığında burada olumlu izler bıraktığımı söyleyebilirim. Yönetimimizde Üniversitemizin hızla yükselip gelişeceğini söylemem mümkün. Açık söylüyorum ben kimsenin adamı değilim. Ben kendimin adamıyım. Bu yola çıkarken kanaat önderleri nezdinde akademisyenlerimiz nezdinde yerimim ne olduğumu anlamaya çalıştım. Üniversitemiz tüm Nevşehirlilerin, personelin ve akademisyenlerin gurur duyduğu bir Üniversite olacak. Üniversitemiz personeli arasında bazı fikir ayrılığı olabilir ama bu durumun bir çatışmaya ve gruplaşmaya gittiğini düşünmüyorum. Sandık başına gidecek olan Akademisyenlerimizin vicdanlarının sesini dilyerek oy vermelerini istiyorum” dedi.