Şehir ve Üniversite; Arketip Örneği

(Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arketipleri Örneğinde; Adem Öğer)

 

Toplumsal eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve yaygın etkiye sahip bilimsel araştırmaların gerçekleştirilmesi gibi geleneksel sorumluluklarının yanı sıra, son dönemlerde ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmalarına katkı sağlamaları da üniversitelerden beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında üniversitelerin bulundukları bölgelere ve şehirlere olan katkıları göz ardı edilemez. Ayrıca üniversitelerin bulundukları bölge ve şehir ile etkileşim içerisinde olmaları bölgesel kalkınmaya olan katkılarını artırmaktadır.

Üniversitelerin güçlü yanı, ulusal ve uluslararası, siyasi, sosyal, ekonomik ve sportif, fikir ve aktörlerle de etkileşim içinde olmalarıdır. Dolayısıyla üniversiteler, küreselleşmenin bölgesel ve uluslararası dinamikleri arasında köprü olarak bulundukları bölgenin/şehrin gelişme sürecine rehberlik etmektedirler.

Küreselleşmenin artan etkileri sonucunda, üniversiteler kendilerini bir yenilenme ve rekabet ortamında bulmuştur. Evrensel değerler ile beraber bölgesel değerlerin de ön plana çıktığı günümüzde, üniversiteler için bulundukları şehir ile etkileşim önem kazanmıştır.

Üniversitelerin bulundukları şehirlere katkıları inkar edilemez. Bir üniversite, bulunduğu şehir için; insan kaynakları, bilgi, eğitim, iş ve sosyal hizmetler konusunda önemli bir kaynaktır. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi gibi genç ve yeni üniversitelerin bu rolü, şehir ve bölge sınırlarını aşarak ülkeye kaynak sağlama anlamında da büyük önem taşır. Bu katkının karşılıklı artabilmesi için üniversitelerin bulundukları şehirlerde algılanma düzeyleri ve biçimlerinin geliştirilmesi, şehir ile üniversite arasında hangi alanlarda işbirliklerinin geliştirilebileceğinin belirlenmesi ve ortak çalışmalardan bilgi transferi yapılabilmesi önemlidir.

Üniversitelerin bu olağanüstü şehir ve ülke katkılarının ortaya konulması bireylerin çalışma usullerinde saklıdır. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi gibi yeni kurulan üniversitenin ülke içinde ve ülke dışında yer edinmesinde ortaya konulan vizyon ve strateji çok önemli idi. “Yerelden Kopmadan Evrenseli yakalamak” Vizyonunu ortaya koyan Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı herkesin anlamsını beklemek hayal olurdu, önemli olan anlayanların her şartta, bu vizyona uygun çalışmaktı. Her şartta çalışmak zor iştir. Çünkü paraya, makama ve ünvana değil devletine, milletine, işine ve her şeyden önemlisi her şeyin sahibine iman etmekle geçer.

İman etmek yeri geldiğinde evinden, çocuklarından, parandan, gönlünden hicret etmektir. Bunu başarmak her bireye nasip olmaz, nasip olaydı Habil ve Kabil, Hüseyin ve Yezid v.b. daha nice kavramlar olmazdı.

Üniversitelerin marka olmasında Arketiplere ihtiyaç vardır. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinin arketiplerinden en iyi örneği her halde Yrd. Doç. Dr. Adem Öğer olurdu. Nevkam müdürlüğü ile oluşturmaya çalıştığı kentin hafıza çalışması, Karamanlılar çalışmaları ile sahip çıkılmayan bölgemizden göç eden Rum komşularımız, şimdi ise Çin Urumçi, Doğu Türkistan ve daha nice çalışma….

Gittiği her yerde NEVŞEHİR ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesini nakşeddi.

Nice güzel çalışmalarına bu necip millet adına sonsuz saygı ve sevgilerimizle…..

Sincan Üniversitesinden: Prof. Dr. Rahile Davut, Uygur Dili Ve Edebiyat Bölümü Öğrencileri ( Urumçi), Pekinde Mahalle Mektebi, Doç Dr. Ablikim, Milletler Üniversitesi, Pekin Yabancı Dillr Üniversitesi