Konuya ilişkin yapılan açıklamada; “21 yıl önce, Avrupa’nın ortasında bir İslâm kimliği ve kültürü istenmediği için, insanı ve tarihiyle yok edilmek istenen Bosna-Hersek’in hemen her yerinde Müslümanlar, planlanmış bir stratejiyle silahlı Sırp çetnikler tarafından saldırıya uğradı. Katiller sürüsü, Müslüman köylere ve şehirlere saldırı başlattı, insanları kurşuna dizdi; çarşı, pazar, okul, hastane, ev, sokak, yaşlı, hasta, kadın, çocuk ayrımı yapmaksızın bütün sivil hedefleri füze ve topçu atışlarıyla vurdu. Balkanların İslâm’la yoğrulmuş tarihi ve kültürüyle bağlarını koparmak isteyenler, medeniyet yarışında öne geçmeyi başaramayınca kültürel katliam ve beşeri soykırım uygulamayı tek yol gördüler.

Srebrenitsa, yaşanan soykırımların en hüzünlü, en açık seçik ve en planlı olanıdır. 1995 yılının 11 Temmuzunda General Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerler, ‘akrepler’ diye bilinen silahlı Sırp militanlarla birlikte göz göre göre Boşnakları topluca öldürmeye geldiklerinde, BM’nin Hollandalı askerleri geri çekilmiş, bunun sonucunda 8 binden fazla masum insan hayatını kaybetmiştir. Bu katliam, Uluslararası Adalet Divanı tarafından II. Dünya Savaşı’ndan sonra hukuken tespit edilmiş Avrupa’da yaşanan en büyük katliam olarak tarihe geçmiştir. Yapanı ve yapılanı yönüyle, bu katliam, her iki tarafın hayata, insana, kültüre bakışını; ahlâk, namus, erdem anlayışlarını ortaya koymuştur.

Bu katliam, Batı’nın insanlıktan yana nasipsiz kaldığını, ne ölçüde zalim, vahşi ve yok edici olduğunu göstermiştir. Ayrıca, özelde bu katliam genelde bütün bir Bosna-Hersek direnişi küresel ölçekte ve çifte standartsız barışı, insan haklarını koruma iddiasında olan BM’nin maskesini düşürmüş, gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Medeniyet değerleri iflas etmiş Batı, kendisi dışındaki insanlara yaşattığı tarifsiz acılardan ders almamış, uslanmaz azgınlığını sürdürmeye devam etmektedir. BM, bugün de Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de, Mısır’da, Libya’da, Kırım’da aynı vurdumduymaz tavrını sürdürmekte, daha da vahimi, saldırganlarla, zalimlerle aynı politikayı gütmekte; mazlumlara saldırılar karşısında etkisiz ve seyirci kalmaktadır.

Yok etmekle var olacağını sananlar ve onlara destek olanlar şunu bilmelidirler ki, her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında olduk ve insanlık değerlerini sonuna kadar yaşatmaya devam edeceğiz; unutturmaya çalıştıklarından çok hatırlayacağız ve hatırlatacağız. Ümmetin her sıkıntısında yanında olmayı, acısına ortak, sevincine paydaş olmayı kurumsal bir sorumluluk bilen Eğitim-Bir-Sen olarak, soykırımı unutmanın tekrarına maruz kalmak anlamına geleceği bilinciyle Srebrenitsa şehitlerine Allah’tan rahmet diliyor; bu zor, sıkıntılı zamanların ümmetin kenetlenmesine ve dirilişine vesile olmasını temenni ediyoruz” ifadelerine yer verildi.