Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şube Başkanlığı, son günlerde terör odaklarıyla mücadele kapsamında yapılan operasyonlara dikkat çekilerek, operasyonlarda son derece hassas davranılmasını istedi.
Açıklamada; “Milli Eğitim Bakanlığı, Bakanlığa bağlı ‘okul ve kurumlarda görev yapan 11 bin 285 öğretmeni; güvenlik kuvvetlerince bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu’ gerekçesiyle açığa almıştır. İnsanımızın gönlünü ve zihnini bilgi, sevgi, barış, kardeşlik, erdem gibi yüksek insani ve manevi değerlerle doldurmayı amaç edinmesi gereken eğitimcilerin, teröre ve terörist yapılara hizmet etmesini asla kabul etmiyoruz. Biz her fırsatta teröre ve destekçilerine karşı olduğumuzu dile getirdik ve bu duruşumuzdan zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Milli, insani hassasiyetler düzleminde ‘eğitim’ ve ‘terör’ faaliyeti bir arada olamaz. Tam da bu sebeple eğitimden yana olduğumuz için teröre karşı, teröre karşı olduğumuz için de eğitimden yanayız. Eğitim kurumlarının terörün ve cuntacıların eleman devşirdiği merkezlere dönüşmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Asıl işlevi yüksek değerlerle donanmış bireyler yetiştirerek vatana, millete hizmet etmesi gereken eğitimin, gerçek mahiyetiyle uyuşmayacak amaçların aracısı kılınması, yükselmeye değil, çöküntüye, çatışmaya zemin hazırlar. Hiçbir eğitimci bu zeminin mimarı olmak istemez, olmamalıdır. Eğitimin böyle kirli, karanlık amaçlar için kullanılması yüce duyguların en çirkin istismarıdır. Eğitimcinin gayesi insanımızı, özellikle de kendilerine en nezih, en masum, saf duygu ve itimatla emanet edilen genç nesilleri bilgiye, kaleme, kitaba, bilime götürmek olmalıdır. Çocuklarımıza bilginin yolu yerine dağın yolunu gösteren öğretmen, teröre lojistik destek veriyor, ülkesinden önce kendisine ihanet ediyor demektir. Çocuklarımızın ellerine kalem yerine silah almalarını telkin edene, öğretmen değil, olsa olsa maaşlı terörist denir. 15 Temmuz Türkiye’yi işgal kalkışmasından sonra insanımızın geleceğini karartma, millet iradesine ipotek koyma amaçlı faaliyet gösteren taşeron örgütlerin ve kuklaların nasıl bir araya geldiklerini, kimlerin bir araya getirdiklerini milletimiz çok net bir şekilde görmüştür. Kimse bazı yüce değerlerin arkasına sığınarak meseleyi saptırmasın, sulandırmasın. Eğitimin amacı yıkmak değil, yapmaktır. Çocuklarımızı kendi ellerimizle, kendi imkânlarımızla yok oluşa mahkûm edemeyiz. Darbenin, cuntanın, terörün her türlüsüne karşıyız. “Söz konusu vatana ihanetse gerisi teferruattır” diyen şer odakları, bütün etik ve insani ilkeleri çiğneyerek kurdukları kirli ittifaklarına, maalesef eğitim camiasına yerleştirdikleri kimi art niyetlileri de alet edebilmiştir. Bu kötü niyetli kişilerin perde gerisinden kurdukları ittifak aleni sürdürülmektedir. Terör örgütlerinin birbirleriyle senkronize çalıştıkları konusunda artık herkes kanaat sahibi olmuştur. Birbirleriyle eylem ve söylem birliği içerisine girmeleri artık kimseyi şaşırtmamaktadır. Devleti ele geçirmeyi veya yıkmayı amaçlayan yatay, dikey, paralel yapılara hukuki mücadeleden vazgeçmek, yeni darbe ve terör girişimlerine izin ve imkân vermek demektir. Devletin terörist yapı ve örgütlenmelerden temizlenmesi bütün bir milletin huzuru ve bir beka meselesidir. Ancak her şeye rağmen bu ayıklama sathi bir genellemeyle yapılmamalı, hukuk devletine yakışan bir titizlik elden bırakılmamalıdır. Açığa alınan öğretmenlerin soruşturma ve ayıklanma sürecinde adalet ilkelerinden kat’i surette vazgeçilmemeli; bir tek teröristin dahi öğretmen hüviyetini taşımasına müsaade edilmemeli ve bir tek eğitimcinin dahi haksız yere terörist muamelesi görmesine asla göz yumulmamalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, 15 Temmuz’da ülke işgal edilmeye çalışılırken sessiz kalanların, ortaya oynayanların şimdi ortalığı bulandırmaya çalıştıklarını ibretle seyrediyoruz. Terör örgütleriyle sonuna kadar ve en etkin şekilde mücadele edilmesini her zaman destekleyen bir sendika olarak, birçok yer ve durumda adeta bir karşı operasyonla at izini it izine karıştırmak isteyenlere karşı dikkatli olunması gerektiği uyarısını da yapıyoruz. Terör örgütleriyle mücadele yapılırken, işbirlikçileri ve destekçileri kamudan temizlenirken, ince eleyip sık dokumalı, adaletin dışına çıkılmamalıdır. Beklenti ve isteğimiz, ihanete karışmamış masum kişilerin mağdur edilmemesi noktasında azami özen gösterilmesidir. Bu meyanda, özellikle bazı bölgelerde eğitim haklarının çiğnenmemesi, ders adı altında çocuklarımızın zihnine bölücü tohumların ekilmemesi, okul yerine çocuklarımıza dağ yolunun gösterilmemesi, insanımızın fikir ve tercihlerini açıkça ortaya koyabilmesi için, terör kaynaklı zorba tehdit unsurlarının bir an önce kökünün kazınması büyük önem arz etmektedir. Eğitim-öğretimin başladığı şu günlerde, görev yapan eğitimcilerin kurum ve okullarına güven içinde gidebilmeleri, gerçek öğretmen şefkatiyle öğrencilerini kuşatabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması, yeni öğretim yılında verimlilik ve nitelik açısından önemlidir” açıklamalarında bulunuldu.