Kapadokya'da bazı alanlar teknoloji geliştirme bölgesi olarak tespit edildi. Karar bugünkü 20.01.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.  Kapadokya'da bazı alanların teknoloji geliştirme bölgesi olarak tespit edilmesi hakkında karar bugünkü Resmi Gazete'de yer aldı.   
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 14 Kasım 2017 tarihli 4417 sayılı yazısı üzerine, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 4. maddesine göre Bakanlar Kurulu'nca 20 Kasım 2017 tarihinde kararlaştırıldı.   


Nevşehir'de Turizm'den sonra Ar-Ge'de var artık... Kapadokya'mızın Ar-Ge Üssü olacak "Kapadokya Teknopark"ın kuruluşu bugünkü (20 Ocak 2018) Resmi Gazete'de ilan edildi. Nevşehir'imize ve Ülkemize Hayırlı Olsun. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

KAPADOKYA TEKNOPARK’ın kuruluş süreci;  Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası, Nevşehir Ticaret Borsası, Nevşehir Organize Sanayi Bölge yönetiminin yer aldığı kurucu heyet tarafından 25/05/2017 tarihinde imzalan protokol ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yapılan başvuru ile resmen başlatılmıştı.


Neden Teknoloji Geliştirme Bölgesi?
Ülkemiz yenilikçiliğe dayalı bir ekonomik kalkınma modeline geçiş sürecindedir. Yenilikçiliğin temelini ise araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri oluşturmaktadır. Zira yenilikçilik teknolojik gelişmelere, teknolojik gelişmeler bilgi üretimine, bilgi üretimi de profesyonel Ar-Ge birimlerinin faaliyetlerine bağlıdır. Profesyonel araştırma ve geliştirme birimleri ise Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nde yoğunlaşmaktadır.
21. yüzyılda toplumların ekonomik kalkınma ve toplumsal refah düzeylerini belirleyen ve şekillendiren en önemli etken teknolojik gelişme ve bilimsel alanlardaki ilerlemelerdir. Bir ülkenin refah düzeyinin artması, uluslararası pazarlarda rekabet edebilen ve geleceğe güvenle bakabilen bir ülke konumuna gelebilmesi ancak Ar-Ge’ye dayalı teknoloji yoğun ürün ve üretim yöntemleri geliştirebilmesine, yani bilim ve teknoloji alanında gösterdiği başarıya bağlıdır. Artık, gelişmiş ülkelerde ürün rekabeti, bilimsel ve teknolojik yetkinlik rekabetine dönüşmüş durumdadır.
Teknoparklar; gelişmiş ülkelerde 1950’li yılların başından beri uygulanan çok önemli kalkınma araçlarıdır. Teknoparkların ya da bir başka ifadeyle teknokentlerin kalkınmaya etkileri arasında;
• Üniversite-sanayi ilişkilerinin somut işbirliğine dönüşmesi,
• Yüksek teknoloji tabanlı yeni şirketlerin kurulması ve küçük şirketlerin büyümesi,
• Üniversitelerdeki akademik bilginin teknolojik ürünlere dönüşmesi ve teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi,
• Sanayi ürünleri içinde yerel katkının artması.
• Ar-Ge faaliyetlerinin ve Ar-Ge geri dönüş oranının artması, • İhracat oranının ve yabancı yatırımın artması, • Dışa bağımlılığın azalması,
• Ar-Ge ağırlıklı faaliyetlerle bölgesel ve yerel ekonominin yeniden yapılanması, • Yörenin ekonomik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi, ekonomik verimliliğin arttırılması,
• Bölgedeki yatırım, yenilik ve Ar-Ge kapasitesindeki dengesizliğin giderilmesi,
• Bölgeye yeni istihdam alanları açılması ve beyin göçünün önlenmesi, gibi hususlar sayılabilir. İdeal bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi için; • Yörede yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulması,
• Yörenin Ar-Ge ve sanayi kapasitesinin yeterli olması,
• Üniversite ile sinerjiyi en üst düzeyde tutabilmek için bölgenin kampüs alanlarının içerisinde veya yakınında olması,
• Dünya standartlarında bir çalışma ve yaşam alanı sunabilmesi,
• Dünyada başarılı teknoparkların vazgeçilmez bir öğesi olan Kuluçka Merkezleri’nin kurulması, ve sağlıklı bir şekilde işletilmesi,
• Teknoloji transfer ofisi kurulması ve en iyi şekilde işletilmesi
• Ar-Ge çalışmalarının teşvik edilmesi,
• Ar-Ge ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı pazarlara sunulması,
• Bu yönde dış ticaret konseptinin geliştirilmesi,
• İş dünyasıyla entegrasyonun sağlanması, gibi hususlar olmazsa olmaz ihtiyaçlar olarak görülmektedir. Teknoparklar 2000’li yıllardan bugüne kadar hızlı bir şekilde büyümekte, firmalar dünyayla yarışacak teknolojik yarış içerisine girmektedirler. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nde yapılan yoğun Ar-Ge ve inovasyon neticesinde ülkemiz, 2023 vizyonunda yer alan hedeflere kısa sürede ulaşacaktır.

Teknopark Nedir?
Teknoparklar/Teknokentler, ülkemizde yürütülen Araştırma Geliştirme Faaliyetlerini ve Üniversite-Sanayi İşbirliği’ni teşvik etmek amacıyla 2001 yılında yürürlüğe giren 4691 no’lu Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile kurulmuştur. Daha sonra 6170 Sayılı kanun ile güncellenmiştir. İlgili kanunlar özel sektör şirketlerini teknoloji tabanlı Ar-Ge projeleri geliştirmeye yönlendirebilmek ve bu şirketlerin emek yoğun Ar-Ge süreçlerini destekleyebilmek için tasarlanmıştır.
 
Teknoparklar/Teknokentler Ar-Ge ekosisteminin oluşturulabilmesi için Ar-Ge yapan şirketleri bir araya getirerek, Ar-Ge süreçlerinin hızlanmasını amaçlamaktadır. Teknokentlerde yer alan farklı uzmanlık alanlarına sahip şirketler, birçok ortak Ar-Ge projesi üzerinde çalışma yapmaktadırlar. Teknoparklar/Teknokentler önemli bir nitelikli iş gücü piyasası oluşturmakta olup, üniversite kampüslerine olan yakınlıkları ile hem öğrencilerin hem de akademisyenlerin doğrudan özel sektöre dolayısıyla ekonomiye katkıda bulunmasını sağlamaktadır.