Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) TürkiyeDünya Ticaret Köprüsü (TDKD) etkinliği başladı. İki gün sürecek organizasyona 130 ülkeden bin 450, Türkiye’den bin 500 firma katılıyor. Tarım ve gıda sektörüne hitap eden etkinlik dâhilinde 115 ürün standı açılırken, 25 bin ikili görüşmenin yapılması bekleniyor.

TUSKON'un, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteğiyle tarım ve gıda sektörlerine yönelik düzenlediği 'Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013' programı, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde başladı. 26 Kasım'a kadar devam edecek organizasyonun açılış kurdelesini Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi birlikte kesti. Ardından stantları ve ikili görüşmelerin yapıldığı masaları dolaşan üç isim, daha sonra TDKD hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü ile ticaretin ötesinde gönül köprüsü olduğunu vurgulayan Zafer Çağlayan, “Ne mutlu bize, her köprü bizi dünya ile kaynaştırıyor. Her köprü bizi dünya ile, ülkeler ile bir aradalığımızı artırıyor. 2013 Haziran ayında yapılan TDKD; inşaat, inşaat ürünleri, makine, mobilya sektörüne hitap ediyordu. Buraya 130 ülkeden bin 500’e yakın firma geldiği malumumuz. Kasım ayında yapılan TDKD de tarım ve gıda sektörüne hitap ediyor. Buna da 130’u aşkın ülkeden bin 400’ü aşkın temsilci katılıyor.” dedi. Çağlayan, etkinlik dâhilinde dünyanın dört bir yanından gelen girişimcilerin Türkiye’den muhatapları ile görüşeceğini, sonrasında Anadolu’ya yayılacağını dile getirdi. Türkiye’nin 2023 için 2 milyar dolar milli gelir, 500 milyar dolar mal ihracat hedefi bulunduğundan söz eden Çağlayan, bu rakamların yakalanması adına gerekenlerin yapılacağını belirtti. Ülkenin ekonomide önemli başarılar elde ettiğini anlatan Çağlayan, bunda makro ve mikro önlemlerin büyük rol oynadığını aktardı. Ekonomi Bakanı, ihracatın ekonomiye, büyümeye ivme kattığına da temas etti. Anadolu’nun her bir ilinin ihracat yaptığına, İstanbul’dan daha mühim bir konuma geldiğine işaret etti. İran’a ambargo kararının hafifletilmesi kararına da değinen Zafer Çağlayan, şöyle konuştu: “2012’de İran’a 10 milyar dolara yakın ihracat, 11,9 milyar dolar ithalat yaptık. Toplam ticaret 21,9 milyar doları buldu. Bu dönemde İran ile dış ticaret açığımız 2 milyar dolara geriledi. 2012 ilk 9 ayında 9 milyar dolar ihracat yaptık. Ambargolar nedeni ile bu rakam 2013 ilk 9 ayında 3,4 milyar dolar oldu. Yani 6 milyar dolar ihracat kaybı var, burada. Tabii İran’dan yapılan ithalat kendi durumunu korudu. Türkiye, 2012 ilk 9 ayda 781 milyon dolar dış ticaret açığı verdi. Bu rakam 2013 ilk 9 ayında 4,6 milyar dolar oldu. Türkye’nin İran’a ihracatının daralmasında yegane neden altın değildir. Altın dışı ihracatta da 1 milyar doları aşkın gerileme görüldü. Bunun nedeni ambargolardır. Yine bunun nedeni para akışının sorunlu olmasıdır. Ümit ederim, Türkiye İran’a yeniden her malını ihraç etmeye devam edecektir. Daha evvel ‘İran’a altın mı satıyorsunuz’ sorusu soruldu, bana. Ben de ‘yağ da, bal da satarız; altın da’ cevabını verdim. Türkiye 20 bini aşkın ürün türü ihraç ediyor, şu an. Buna uyumlu olarak, biz umut ederim, bu u 6 ayı iyi değerlendireceğiz.” TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise konuşmasında Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü ile ilgili detaylar verdi. Meral, "İyi bir takım ruhu ile 19. Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü’nü yapıyoruz. Bu etkinliği 6 ayda bir hayata geçiriyoruz. Geçen köprü, inşaat, inşaat ürünleri, mobilya ve makinelerle ilgiliydi. Burada Latin Amerika’ya mobilya bayilikleri verildi. Katılımcı adedimiz bin 500 idi. Bu köprü de tarım ve gıda ile ilgili. Katılımcı adedi hemen hemen aynı. Tabii etkinliğe her gelen tekrar gelmeyi talep ediyor. Ama onları tekrar getirmiyoruz. Gayemiz her sene yeni katılımcı getirmek." ifadelerini kullandı.TDKD’yi ihracat adına olumlu bulan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de gazetecilerin kura dair sorularına şu karşılığı verdi:“Biz, her daim rekabet edeceğimiz kuru savunduk. ‘Döviz süratle artsın, malı kolay satalım’ kolaycılığına gitmedik. Kur belli seviyeye geldiğinde bile yeterli olduğunu beyan ettik. İhracat Eğilim Anketi’ne katılan firmaların ideal kuru dolarda 1,95, Euro’da 2,50. Yani kurun geldiği yer beklentileri karşılıyor. Hedefimiz aşırı kurun enflasyona neden olmaması. Şu aşamada en büyük sorun ihracatçı için enerji ve girdi maliyetleri. Bu durum, rekabeti olumsuz etkiliyor. Enflasyon da buna eklenirse aleyhimize olur.”