Nevşehirli sebze üreticisi Faruk Özdemir, Nevşehir merkeze bağlı Alacar köyünde ki babadan kalma eski evin kemer odasında bir bez içine sarılı vaziyette dededen kalma yaklaşık 100 yıllık domates tohumu buldu. Bulduğu tohumları, Alacaşar köyünde ki bağında ekerek, ilk kez deneyen ve büyük verim aldığını söyleyen Faruk Özdemir,  yetiştirdikleri domateslerin tohumlarının kökeninin yüz yıl öncesine dayandığını söyledi.

Dede yadigarı domates tohumlarını adeta gözü gibi koruduğunu ifade eden Özdemir, “Gelecek nesillerimizin sağlığı açısından bu tohumların ne denli önemli olduğunu biliyorum” dedi.

Dededen kalma tohumla bu sene ilk kez ürettiği domateslerden yeniden tohum elde eden çiftçimiz, bunları gelecek yıla kadar büyük bir özenle saklıyacağını söyledi...

Deden kalan yerli domates tohumları altın değerinde...

Dedesinden kalan domates tohumlarıyla üretim yapan Nevşehirli çiftçimiz Faruk Özdemir, bu tohumları gelecek nesillere miras bırakabilmek için çabalıyor. Yurt dışından gelen ithal ve kısır tohumlardan domates üretemediklerinin altını çizen çiftçimiz, her türlü yapaylıktan uzak tamamen organik yerli tohumların çoğaltılması gerektiğini söyledi. 

Özdemir; "Eski damak tadı kaybolduğu için, genleri ile oynanmış domateslere, görünüşü bile farklı kavun karpuz gibi ürün çeşitlerine kolayca alıştırıldık. O ata yadigarı organik domatesini, üzümünü karpuzunu bir süre sonra hatırlayan kalmayınca, onların yokluğunu hisseden de olmayacak. Çok yazık! Diyerek, yeniden yerli ve milli ürünlerimize dönmeliyiz çağrısında bulundu.

O Eski Domateslerin genleri de tadı da değişti ...

Çiftçi Faruk Özdemir, çocukken köyde yediği o domateslerin şimdilerde ne tadı kaldı ne lezzeti diyor ve ekliyor; " Şimdiler de dometeslerin genleride tadıda değişti. Artık ekilen domatesler tohum vermiyor. Oysa bu sene ilk kez ektiği yerli domateslerin ise hem çok lezzetli olduğunu hemde tohumlarının verimli olduğunu ifade ediyor...Ayrıca çocukluk günlerini tekrar hatırladığını ifade eden Çiftçimiz mis gibi kokusu ile dededen kalma yerli domateslere tüm çiftçilerin sahip çıkması gerektiğinin de altını çizdi.

FİB Haber Merkezi olarak çiftçimizin alacaşar köyünde yetiştirdiği bağında bizimde tattığımız yerli Domatesin ardından, kokusu, lezzeti ve verimliliği ile bitkinin neslini devam ettirebilmesi ve biyo çeşitliliğin devam edebilmesi için yerli tohumların çok önemli bir yere sahip olduğu bir kez daha anlaşıldı.

'İsrail tohumuna karşı çıkıyorsanız 4 mevsim domates yemeyin'

Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki; "Üzümünü ye bağını sorma" safsatalarından uzak üzümünü yiyorsanız bağınıda öğrenmekte sormakta en doğal hakkınız. Hatta bu kendi sağlığınız, çocuklarınız, gelecek nesiller ve ülkeniz için çok önemli. Bir kere taze domatesi 4 mevsim yemiyeceksiniz. Her sebze kendi döneminde tüketilmeli...

Her şeyin doğalı güzel diyenler için Ketçap yerine tamamen doğal ev yapımı salça kullanın.

Hiç Merak Ettiniz Mi ?
Satın aldığınız paketli ürünlerin menşei neresi yazıyor, paketi çevirip baktınız mı?

Bakın ünlü araştırmacı gazeteci Abdurrahman Dilipak bu konuda ne söylüyor???

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, yerli domatesin teşvik edilmesi gerektiğini belirterek,Bakın İsrail tohumuna karşı çıkıyorsanız 4 mevsim domates yemeyin...

Vatandaş 4 mevsim, ucuz, parlak domates istiyor.. Sanayici, çekirdeği az, kabuğu ince, sulu mahsul istiyor.. Üretim çok olmalı ki, fiyatlar düşsün, tüketim artsın ki, kârları artsın..

4 mevsim dometes istiyorsanız, bu serada yetişecek. Serada yetiştiriyorsanız bunun şartları var. Geniyle oynayacaksınız ki, dayanıklı bir ürün elde edesiniz, gösterişli olsun, belli bir rekolteye ulaşsın üretim.. Raf ömrü de önemli. Piyasa belirler onun şartını. Bu şartlarda üretim yapacaksanız geni ile oynamak en kolay yol.. Yoksa bir dometes ırkının ıslahı yıllar süren titiz bir çalışma gerektirebilir..

Konu hakkında bilgi almak ve ürün siparişi için Faruk Özdemir ile 0 532 387 26 81 nolu telefon ile iletişime geçebilirsiniz.