Bu güne kadar niçin olmamıştı?
24 Nisan günü;
Ermeni patrikhanesi bir ayin düzenliyor.
Sonra İstanbul da beş on kişi toplanıp sözde Ermeni soykırımını anıyor.
Sultanahmet’te, yine bir Ermeni gurubu olay çıkarıyor.
***
Tabii ki Ermenistan’da Erivan merkezde Türk ve Azerbaycan bayrakları yakılıyor.
Atina’da da Türk bayrakları yakılıyor.
Türk Dışişleri de bunu kınıyor.
ABD başkanı, büyük felaketi anıyor.
Yine ABD de Türk büyükelçiliği önünde Türk ve Ermeni gruplar karşılıklı gösteri yapıyor.
Bize ulaşan bunlar,
Belki daha başka ülkelerde de olaylar olmuştur.
***
Her yıl 24 Nisan Ermeni tehcir olayının gündeme gelmesi,
Elbette Türk hariciyesinin bir zaafıdır.
Eksikliğidir, beceriksizliği ve mağlubiyetidir.
Daha önce de AB ülkelerinin pek çoğu;
Ermeni soykırımı diye Meclislerinden karar çıkardılar.
Türkiye’yi yönetenler de pel, pel baktı.
Ülkelerin soykırım kararı hep AK Parti hükümetleri zamanında yapıldı.
Bu bakımdan Türkiye’nin dış itibarının olmadığı,
Yaptırım gücünden bahsedilemeyeceği,
Hatta Düşmanlarına karşı caydırıcı olamadığı anlaşılıyor.
***
Bütün bunlardan geçtik.
Üç gün önce;
Sayın Cumhurbaşkanının Ermeni patrikhanesine gönderdiği mesaj,
Yürekler yakıcı ve kaygı vericidir.
“Çalışmalarınızda size muvaffakiyetler diliyorum.
Bu düşüncelerle 20 Yüzyılın başında yaşamını yitiren Ermenilerin,
Hatıralarını bir kez daha yad ediyorum.”
“Osmanlı Ermenilerinin hatırasına ve
Ermeni kültürel mirasına sahip çıkmaya yönelik çalışmalarımızı,
Önümüzdeki süreçte artırarak devam ettireceğiz.”
Bu açıklamalar;
Ermeni soykırım iddialarının tanınmasına yönelik bir girişimdir.
Daha önce Abdullah Gül’ün hariciye bakanlığında Bilgi Üniversitesinde,
Yapılan Ermeni toplantısına destek vermesi de şaşılacak işti.
***
Peki bütün bu olanları anlayamadık ama,
Toplu, toplu şehit edilen, Ermeniler tarafından camilerde yakılıp yok edilen,
Türklerin hatırasını kim yad edecek?
Bu günkü Ermenistan toprakları kadim bir Türk yurdudur.
Dede korkut diyarıdır.
O bölgede katledilen yok edilen milyonlarca Türkün hatırası ne olacak?
Sn Cumhurbaşkanına bir Türk olarak bunu sorma hakkımız doğmaz mı?
Hatta bütün Dünyaya…
İnsanın aklına rahmetli Necip Fazıl’ın Sakarya şiiri geliyor:
“Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya,
Yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya!”
