EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ
Mal rejimine ilişkin kurallar genel olarak eşlerin her birinin kendisine ve eşine ait bulunan mal varlığına yönelik haklarını, yükümlülüklerini, mal rejimi sona erdiğinde birbirlerinden ve ölüm halinde mirasçılarından talep edebilecekleri hakların neler olduğunu düzenlemektedir.
Medeni Kanunumuzda dört çeşit mal rejimi düzenlenmiştir. Bunlar mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, mal ortaklığı rejimi ve edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eşler kanunda düzenlenen mal rejimlerinden tabi olmak istediklerini seçebilirler. Eşler mal rejimi seçmezlerse kanuni olarak edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. Eski Medeni Kanunumuzda ise yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimi olarak düzenlenmiştir. 01.01.2002 tarihinden önce evlenen eşler bu tarihe kadar yasal olarak mal ayrılığı rejimine, 01.01.2002 tarihinden sonra ise yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Bu ayrım mal rejiminin tasfiyesi davalarında hangi eşin ne kadar alacak hakkı olduğunu belirlemek açısından oldukça önemlidir.
Eşler arasındaki mal rejimi; eşlerden birinin ölümü ile boşanma ya da evliliğin iptali davasının açılması ile başka bir mal rejiminin eşler tarafından kabulü ile ve mahkeme kararı ile mal ayrılığı rejimine geçilmesi ile birlikte sona erer. Mal rejimi sona erdikten sonra eşlerin mal rejiminin tasfiyesi için dava açmaları zorunlu değil, ihtiyaridir. Mal rejiminin tasfiyesi davalarının ne kadar süre içerisinde açılacağına dair kanunda herhangi bir özel düzenleme yoktur. Bu durum da uygulamada karışıklığa yol açmıştır. Bu karışıklıklar neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında mal rejiminin tasfiyesi davalarının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirtmiştir. Bu zamanaşımının başlangıcı mal rejiminin sona erdiği tarihte başlar. Boşanma davasının açılması ile birlikte mal rejimi sona ermiş ise boşanma davası süresince zamanaşımı durur, işlemez. Boşanma davası sonucunda mahkeme tarafından eşlerin boşanmalarına karar verilmiş ise ve bu karar kesinleşmiş ise mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalardan katkı payı alacağı davası, değer artış payı davası ve artık değere katılma alacağı davası eşler tarafından açılabilir. Bu davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir.
Mal rejiminin tasfiyesi davaları kişisel hakka dayalı para alacağına yönelik davalardır. Dava sonunda davacı eş tasfiyeye konu mallar üstünde ayni bir hakka (herkese karşı ileri sürülebilen) değil kişisel bir alacak hakkına sahip olur. Bu davalar oldukça teknik davalardır. Çünkü bu davalarda tasfiyeye konu malların edinilme tarihleri, eşlerin bu mallara ne kadar katkı yaptıkları, bu malların edinilmiş mal mı kişisel mal mı olduğunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Evlilik birliği içerisinde eşlerin edindiği bütün mallar edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir. Aksini ispatlamak isteyen eş her türlü delille edinilen malın edinilmiş mal değil kendi kişisel malı olduğunu ispat edebilir.
Genellikle bu davalar uygulamada boşanma davalarıyla birlikte ya da sonrasında açılır. Bu davalar teknik davalar olduğu için dava dilekçesinin özenle hazırlanması davacının davasının ve yarınlarının aydınlık olması için oldukça elzemdir.
                                                                                                               Av. Ali Furkan ERDOĞAN