DTCF'den gelmiş bir Türkoloji doçenti.
Kendisi gelmeden adı geldi.
Duvar diplerinden yürüdüğü, gölgesinden korktuğu anlatıldı.Yılmış öğrenci olaylarından.
Bir güz günü idi 1982'de. Geldi. Havalı bir genç adam.
ABD'ye gönderilmiş, Teksas Üniversitesi'nde bir süre kalmış. Kemerinin tokası gösterişli, oradan izler taşıyor. Biz bekledik ki, ABD' nin bilim yaşamını anlatsın. O ise kovboyların atlarını bahçeye bağladıktan sonra tabancaları bellerinde, paytak paytak yürüyerek dersliğe girdiklerini, bol bol tükürdüklerini, İspanyolca ile karışık argo bir dil konuştuklarını anlatıyordu.
Kendisi güya dünyanın en ünlü Altaistik uzmanı imiş. Kongrelerin aranan elemanı...
Öğünmeyi iyi biliyordu.
Gezenekte yürürken duyuluyordu, ders verdiği yerden sesi geliyordu : '' Müstakbel meslekdaşlarım, ilerde vazife yapacağınız mektepleri A'dan Z'ye siz değiştireceksiniz. Size itimadımız tamdır.''
Bayatlamış, eski sözcüklerle konuşmayı pek seviyordu.
Duyumsadığım şu idi : Cumhuriyet okuduğum için bana hiç iyi gözle bakmıyordu, konuşmalarımda yeni sözcükler kullanmamdan da hoşnut değildi.
Fakat, yine de bizle, bizim öbekle bağlantısını düzgün tutmağa çalışıyordu. BK,KYK, AS,AY gibi bizle ters düşmüş kişilerle tartışıyor da olabilirdi bu yüzden.
Ne denli toymuşum...Ne denli saf...
Nerden aklıma geldi, bilmiyorum, bende güven duygusu oluşturmuş olmalı...
Nevşehir'de yıllardır Hüseyin ile birlikte derlediğimiz sözleri, deyimleri, atasözleri dosyasını Ertunç Bey'e verdim. Ben değerlendiremiyordum. O, belki bu derlemeyi değerlendirebilir, bir makale çıkarabilirdi benim dosyamdan.
Ertunç Bey ve öbeğin diger anlı şanlı (!) üyeleri - tarihçiler - Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün Yönetim Kurulu'nda görevliydiler. Biz de doktora öğrencisi olarak bu Enstitü'ye bağlıydık. Ayın birinde aylığımı almak için Rektörlüğün Muhasebe Servisi'ne başvurdum. Sırada olanların yüzüme acıyarak bakmalarına bir anlam veremedim. Meğer en son ben duymuşum. Aylık dağıtan memur:
'' Hocam, size aylık veremiyoruz. Enstitü'den uzaklaştırılmışsınız,'' dedi.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sonra sakinleştim. Rektör Arif Çağlar ile görüştüm.
'' Haberim var,'' dedi gayet sakin.'' Sen telaşlanma. Bir karar almışlar Enstitü'de. Kendilerini ne sanıyorlar bu herifler. Karar bana gelecek. Reddedeceğim. Aylığını yarın alırsın.''
Teşekkür edip ayrıldım. Fakat altüst olmuştum. Bir güruh beni düşman ilan ediyordu.
SBE Yönetim Kurulu'nun aldığı kararı Rektör Bey onların suratına çarptı.Tükürdüklerini yaladılar.
Ertunç Beye bir yazı yazarak, verdiğim dosyayı istedim.
Hemen geri verdi.
12 Eylül 1984 günü Adana'da bir Çevre Sempozyumuna 2 bildiri ile katılmıştım. Dönüşte arkadaşlar haber verdi : Soyugülen beni Rektörlüğe şikayet etmiş. Meğer ben Adana'da iken Yeni Ulus gazetesinde, Sümerbank'ın, yayımladığı bir dergide bana ait olan resimleri adımı belirtmeden kullanıldığı için dava açmıştım. Ertunç Bey bu haberi fırsat bilerek saldırı başlatmış. İntikamını almak istemiş.
Naci Akdemir adlı Liceli bir Sosyal Antropoloji Bölümü öğrencisi, doğup büyüdüğü yerlerden Kurmançi, Zazaca sözler, deyimler toplamış. Bu dosyayı Ertunç Bey'e teslim etmiş. Aradan bir süre geçince Naci bakmış ki, TKAE Ertunç Bey'in bir kitabını yayımlamış. Kitap tümüyle Naci'nin derlemelerinden oluşmuş, fakat ES sanki kendisi çalışıp derlemiş gibi görülüyor. Naci'ye önsözde bir kuru teşekkür,o kadar.
Rektör Arif Çağlar'a bunları anlattım. Sonra da istedi, yazıya döküp verdim.
Ertunç Soyugülen ile yıldızımız hiç barışmadı, fakat ne denli açığımızı bulma uğraşına girdiyse de, bulamadı anlaşılan, bir zarar veremedi.
Kabul etmek gerekir. Üretgen bir Türkolog ES . TDK değerini anladı ki, ardarda birçok kitabını yayımladı. O kitaplarına kim bilir kaç TL para ödendi!
Bir kitabının arka kapak yazısı beni derinden etkilemiştir. Özgeçmişini veriyor ES. Bir yerde diyor ki: Gelinim de Kazak Türklerindendir...
Pek çok kitabın arka kapak yazısı okumuşumdur. İtiraf ederim, gelininin nereli olduğunu açıklayan ilk kitap o oldu. Bu da ES'in ne denli olağandışı bir yazar, bir bilim adamı olduğunu göstermiyor mu ?
................................................................. 14 Aralık 2016 . Diyarbakır.......................................