GAZETE OKUYAN KALMAMIŞ

İşitsel basın : radyo.

İştsel-görsel basın : televizyon.

Bunlardan önce yazılı basın vardı: dergiler, gazeteler...

Kamuoyu oluşturmada 2000'lere değin yazılı basın etkiliydi. Gazeteler haber verir, günbölük (tefrika) yazılarla, romanlarla, çizgili öykülerle okuru kendine bağlardı. Öyle ki, çizgisi sağlam bir karikatür ustasının güncel eseri gazeteyi günün çok konuşulan bir ögesine çevirirdi. Başyazılar önemliydi. Hükümet ilgilileri bu yazılarla ilgili demeç verirler, yorum yaparlardı.

1950'li, 60'lı,70'li yıllarda gazeteler kültür konulu ekler verirlerdi. Bunlar özenle biriktirilir, boşluk kalmaması için eksik fasiküller aranır bulunurdu. Bu ekler sayesinde her beldede kitap cildçiliği bir meslek olarak ortaya çıkıyordu. Özellikle öğrenci çocukların bulunduğu aileler gazete eklerine, onların ciltletilerek yararlanılmasına önem verirlerdi. Gazeteler ek vermez oldu, ciltçilik de ortadan kalktı. Oysa, kültüre destek veren bir zenaat idi. Artık ansiklopedi yayımı da kalmadı.

Yazılı basın organları önemliydi. Ülke nüfusu 40 milyon iken toplam 3 milyon kadar ulusal gazete yayımlanıyor ve Anadolu'da, Trakya'da dağıyılıyor ; alınıp okunuyordu.

Günümüzde durum nedir ? Bu konuyu irdelemeğe çalışalım.

....................

Durakta , beni evime götürecek otobüsü bekliyorum.

Gazete dergi satılan bir çerezci var yakında.

Bencileyin bekleyenler gazetelere göz atıyorlar, başlıkları taradıktan sonra ilgileri dağılıyor. Gençlerin ise hiç umurunda değil gazete ve dergi. Elinde akıllı cep telefonu olmayan yok. Durakta konuşup gülüşürken bile gözleri akıllı (!) aygıtta, parmakları tuşlarda; mesajlaşıyorlar.

Ben gazetemi alıp, gelen otobüse binip boş yer bulup oturuyorum. Çevreme bakıyorum. Tek bir kişide gazete yok. Eskiden birkaç kişi olurdu.Son birkaç yıldır o da kalmadı.

......................

Sokağın caddeye kavuştuğu köşebaşında küçük bir büfe, dükkan...Hava kararmış, lambalar yanmış. Sanki kalıp halinde gazeteler, sabah geldiği gibi duruyor. 35 yıldır tanışırız Şeyhmus ile. Gazetemi aldım. ''İşler nasıl?'' anlamında göz kırptım.

'' Valla Hocam, hiç böyle olmamıştı bu koca şeher. Yav arkadaş insanlar bu kadar mı soğur gazeteden? Geldiği gibi paketleyip gönderiyoruz. Eskiden kupon verirlerdi, biriktirenler kitap mitap alırdı. Şimdi onu da kaldırdılar. Bizim pay da düştü. Su, maden suyu, poğaça satamasak aç kalacağız valla.''

Dertli...

.......................

Çermik, Sivan, Hani, Eğil gibi ilçe merkezlerine gidiyorum. Köyler boşaldıkça beldelerin nüfusu artıyor. İlkokulları, ortaokulları, liseleri olan yerler. Öğretmenler, memurlar , belediye görevlileri var. Bakıyorum, elinde ya da çantasında gazete olan tek bir kişi yok...Göremiyorum. Kaldı ki, yalnızca kamu görevlileri mi okur gazeteyi? Köylü, kasabalı da okumalı...Demek ki,onlara çekici gelmiyor, halka verecek bir şeyi yok. Belki de gazeteye verilen parayı ''boşa atılmış'' sayıyor halk. Acaba ederi yüksek mi görülüyor , gelir düzeyinin düşüklüğü karşısında ?

.........................

Son bir yıl içinde evimin bulunduğu sitedeki AVM'de olsun, komşu sitelerde olsun artık gazete satılmıyor. Yüzlerce ailenin yaşadığı büyük siteler. Öğretmen, mühendis, hekim, kuyumcu, varsıl iş adamı...Gelir düzeyi yüksek insanlar...Her evin lüks otomobili site avlusunu dolduruyor, park edecek yer yok. Kimi ailelerin iki, üç otomobili var. Alman, Japon, Amerikan...Yerliye yüz veren yok. Peki, neden gazete alan kalmamış. Talep olacak ki arz olsun ( İstem-sunu). Demek tv yeterli görülüyor. Akıllı telefon her alanda kullanılıyor. Artık yalnız konuşmak için de değil; internet bağlantısı da var. Bu durumda gazeteye niçin para vermeli ? ''Köşe yazarını telefondan okumak mümkün'', diyenler çıkıyor da...Ben, bir yazının sabırla sonuna değin okunduğunu görmedim bugüne değin.

Gazete satışlarını öğren; kültürün panoramasını çıkar.

Gazete okumayan aileleri incele; öğrenci olan çocuklarının dünyayı algılamasını öğren...

Gazetesiz bir yaşamda kültürsüzlük egemendir...

Gazete okunmayan evlerde, çocuklar Türkçemizi de doğru düzgün konuşamıyorlar; algılamaları da zayıf kalıyor.

Anne babalar bu gerçeği görseler olmaz mı ?

......................

19 Mayıs 2019. Ürgüp