Konuya ilişkin açıklamada; "Toprağın üst tabakasında faaliyet gösteren ve toprakta verimliliği sağlayan mikroorganizmalar, anızla beraber yanmakta ve toprağı organik madde yönünden zenginleştiren bitki artıkları yok edilerek, üründe verim kaybına yol açmaktadır. Sezonunda ürüne atılan gübrenin bir kısmı bitki sapında (anızda) kalmakta, sürümle tekrar toprağa dönme imkânı var iken, yakılmak suretiyle dönüşüm imkanı yok edilmektedir. Yangın sonucu çıplak kalan araziler rüzgar ve su erozyonuna maruz kalmakta, bu da verimli toprakların kaybına yol açmaktadır. Topraktaki tuzluluk oranı artmakta ve çoraklaşmaya sebep olmaktadır.
Kontrol edilemeyen anız yangınları komşu tarladaki mahsule sıçramakta, rüzgârın etkisiyle meskûn mahalleri tehdit edecek boyutlara ulaşabilmektedir. Kontrolden çıkan anız yangınları ormanlık ve ağaçlık bölgelere sıçramakta, yetişmesi yıllar süren binlerce ağacın telef olmasına sebep olmaktadır. Çevredeki ağaçların ve ormanların yanmasına sebebiyet verilerek, doğal güzelliklerin ve tatlı su kaynaklarının yok olmasına sebep olmaktadır. Anız yangınları; tarım arazilerinin üzerinden geçmekte olan enerji, iletişim ve haberleşme hatlarının zarar görmesine, dolayısıyla hizmetlerin aksamasına sebep olmaktadır. Anız yakma olayı; havayı kirletmekte, trafikte görüş mesafesini azaltmakta, kontrolsüz durumlarda bazen can ve mal kaybına dahi yol açabilmektedir. Anız yakmakla doğal denge bozulmakta, doğada bulunan faydalı böcekler yok olurken ortama adapte olan zararlı böcekler hızla çoğalmakta, küresel ısınmaya sebebiyet verilmektedir. Yaratılan canlılar yakılarak, gayr-i insani bir iş gerçekleştirilmektedir" denildi.