Çetin, “Bilindiği üzere, Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Bu yasayla; Özel istihdam bürolarının faaliyet alanı genişletiliyor, geçici iş ilişkisi kurma faaliyeti bu bürolara veriliyor. Özel istihdam bürolarına; işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak, işçisini geçici olarak işverene devir yetkisini getiriyor. Mevsimlik tarım işlerinde veya temizlik işleri, hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetleri gibi ev hizmetlerinde, süre sınırı aranmadan geçici iş ilişkisi oluşturulabilecek. Ayrıca doğum izni ve doğum sonrası kısmi çalışma hakkı kullanan, askerlik hizmetini yapan ve iş sözleşmesi askıya alınan çalışan yerine başka bir işçi ile geçici iş ilişkisi, bu hallerin devamı süresince kurulabilecek.

Özel istihdam büroları; iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti yapacak, iş gücü piyasası ile istihdam ve insan kaynaklarına yönelik hizmetleri yürütebilecek, mesleki eğitim düzenleyebilecek Bu bürolar aracılık ve geçici işçi sağlama faaliyeti karşılığı olarak işverenden hizmet bedeli alabilecek. İş arayanlardan ve geçici iş ilişkisiyle çalıştırılan işçilerden menfaat sağlanamayacak ve hizmet bedeli alınamayacak. Ancak özel istihdam bürolarınca, istisna tutulan meslekler ve pozisyonlar için hizmet bedeli alabilecek. Özel İstihdam Büroları adı verilen bu sistemle çağdaş köleler yaratılacaktır. İşveren bu bürolara giderek, iş arayanların üzerinden emek pazarlığı yapacaktır. Bu bir emek sömürüsü ve insanlık ayıbıdır. Bu sistemin hayata geçirilmesi, emeğe yapılan en büyük saygısızlıktır. İŞKUR dururken, bu şekilde özel istihdam bürolarının açılması oldukça düşündürücüdür.
İŞKUR’un görevi eğitimli iş gücü sağlamak ve istihdam yaratmaktır. İş arayanların İŞKUR üzerinden çalışma hayatına kazandırılması gerekirken İŞKUR yerine özel istihdam bürolarının bu işi üstlenmesini öngören bu yasal düzenleme, istihdam adı altında emek sömürüsünün yolunu açacaktır.
Bu yasa 2009 yılında da Meclis’ten geçmiş, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından “İşçilerin emeğinin istismarın ve insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına, olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açabileceği” gerekçesiyle veto edilmişti. Biz bir emek örgütü olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aynı hassasiyeti göstererek, bu yasayı veto etmesini bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen Nevşehir İl Temsilciliği olarak, çağdaş kölelik sisteminin Özel İstihdam Büroları aracılığıyla hayata geçirilmek istendiği bu yasayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler “Emek kutsal, insan mukaddestir” anlayışını kendine şiar edinmiş bir emek örgütü olarak, çalışma hayatını karanlığa sürükleyecek ve emeğin sömürüsüne zemin hazırlayan bu yasayı asla kabul etmeyeceğiz” dedi.