Nevşehir’de, Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti (NGC) ve Kapadokya Genç İşadamları Derneğinin (GİAD) öncülük ettiği ve 20 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği “Vatan ve bayrak platformu” ortak bir basın açıklaması yaparak darbe girişimini lanetledi.
Valilik binası önünde gerçekleşen ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı basın bildirisinde şehitler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.
STK’lar adına basın bildirisini okuyan NGC Başkanı Bayram Ekici, “Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi önce karanlığı, ardından da kahraman Türk askeri, polisi, güvenlik kuvvetleri ve halkımızın kararlı ve kahramanca direnişi karşısında aydınlığı yaşadığı şu günlerde, kurtuluş savaşı bilinciyle yılmadan, bıkmadan, usanmadan direnişini ve kararlı tutumunu sergileyen tüm halkımızı Nevşehir’deki sivil toplum kuruluşları adına sevgi ve saygıyla selamlıyoruz” dedi.
“İçinde bulunduğumuz bu kaygılı ve endişeli günler mutlaka bir gün sona erecek ve öznesi halk olan bu millet hak ettiği refah ve mutlu günlerine yeniden kavuşacaktır. Bundan asla şüphemiz yoktur” ifadelerini kullanan Ekici, “Bizler halka mal olmuş sivil toplum kuruluşları olarak her türlü anti demokratik oluşumların karşısında olduğumuzu vurguladık, bu vesile ile bir kez daha vurguluyoruz. 15 Temmuz gecesi bilinçli ya da bilinçsiz, halkımızın üzerine sıkılan her kurşun, atılan her bomba milletimizin çelik göğsü ve iradesi karşısında işlevini yitirirken aslında bunları yapanların da karanlık emellerini açığa çıkarmıştır. Tüm bu olanları bir film gibi izleyerek belki de ellerini ovuşturan içte ve dışta alçak emellerinin gerçekleşmesini bekleyenler, Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “ dahili ve harici bedhahlarımız” vardır ve olacaktır. Gün bu alçaklara da gününü gösterme günüdür” diye konuştu.
“Milletin kalbinde mahkum oldular”
Ekici, “Şimdi bu paralel örgüt militanlarının hukukla yüzleşme ve gerek adli gerekse milletin kalbinde ve hafızasında mahkum olma günüdür” diyerek, “Bu ihanet tezgahını tasarlayan ve fiiliyata geçiren kim varsa hepsinin hukuk nezdinde en ağır ceza ile mahkum edilmelerini istiyoruz. Bu olayın sadece ordumuz içerisindeki üç beş kansızın gerçekleştirdiğinin ifade edilmesinden de rahatsızlık duyduğumuzu ifade etmek isterim. Bu darbe girişiminde etkin rol alan ABD’yi AB’yi ve dış istihbarat teşkilatlarını da şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Eğer bu olayda bir düğmeye basılma olmuşsa, bu düğmeye bir değil onlarca el aynı anda basmıştır. Darbe olacağı gün incirlik üssünün boşaltılması, elçiliklerin olabilecek darbeden haberdar edilerek en sıkı güvenlik tedbirlerini almaları bu oynanan oyunda baş aktör olmasalar bile en güçlü figüran olduklarının açık bir delilidir” şeklinde konuştu.
“Bu ülke bizimdir ve bizim kalacaktır”
Ekici, konuşmasına şöyle devam etti: Bu noktada bizler her fırsatta terörün nereden gelirse gelsin her türlüsüne lanet olsun derken, terör nedeniyle zarar görmüş tüm ulusların acısını en derin şekilde yüreğimizde htiğimizi ifade ederken, teröre destek çıkan, terörü gerek finansal, gerek askeri malzeme ve gerekse lojistik destek vererek kirli amaçları için besleyen her ülkeyi de lanetle kınıyoruz.Vatansever Türk halkı; Ülkemizin dünya coğrafyası içerisinde öyle bir yeri var ki; Tüm dünya ülkeleri gibi biz de ülkemizin stratejik ve jeopolitik önemini biliyoruz. Tarih boyunca onlarca kavim, millet ve devlet bu coğrafyaya sahip olmak için savaştılar. Çünkü Türkiye, doğu ve batı arasındaki en hassas noktadır.
Elbette ki bu topraklar birileri için değerlidir, elbette ki bu topraklar birçok ülkenin iştahını kabartıyordur, elbette ki bu topraklar yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle yüz yıldan fazladır bazı devletlerin ele geçirme planları yapmasına neden olmaktadır. Ama bir şey unutulmamalıdır ki BU ÜLKE BİZİMDİR VE İLELEBET DE BİZİM KALACAKTIR.
“DAEŞ-PKK neyse FETÖ de odur”
Bu millet çok acılar, çok çileler çekti. Tek istediğimiz gerek ülke sınırlarımız içinde, gerekse sınır komşularımızla ve gerekse tüm dünya ülkeleriyle Atatürk’ün veciz sözü minvalinde yurtta ve dünyada barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz bunu yapmak isterken ne yazık ki bizim olduğu kadar tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen ve İslami inanışla uzaktan yakından ilgisi olmayan DAEŞ bizim gözümüzde nasıl bir terör örgütüyse, on binlerce masum insanın öldürülmesine, binlerce askerimizin şehit olmasına neden olmuş PKK- PYD nasıl bir terör örgütüyse devlet içerisine o ya da bu yolla sızarak bir kanser virüsü gibi türeyerek çoğalan ve devlete alternatif bir devlet yapılanması kurarak sistemi ve devleti ele geçirmeye çalışan FETÖ-PDY de bir terör örgütüdür.
Bu nasıl bir mantalitedir, nasıl bir kandırılmadır ve nasıl bir ruh halidir ki… Ekmeğini yediğin, maaşını aldığın, sağlık hizmetlerinden yararlandığın, okullarında eğitim gördüğün dahası sana rütbe vermiş paye vermiş bir devletin, her yerini geçtim namusu sayılan bir makamına yani TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE bomba atma şerefsizliğini yapabiliyorsun.
Bu nasıl bir ruh halidir ki; bu milletin ekmeğinden artırarak ödediği vergilerle alınan tankı, topu, silahı yine o millete çevirerek ateş edebiliyorsun. Bu millet dışardan gelecek her türlü musibetle baş edebilecek büyüklükte ve güçtedir. Bu millet bu topraklara göz dikmiş her ulusun gözünü de oyacak güçtedir.
Allah bu milleti kendi içinden çıkacak sinsi ve gözü dönmüş canilerden korusun. Allah ikbal uğruna, rütbe uğruna, paye uğruna, üç kuruşa bu ülkeyi satmaktan çekinmeyen alçakların şerrinden korusun. Allah bu ülkeye bir daha 15 Temmuz’u hatırlatacak bir gün daha yaşatmasın. Bu vesile ile 15 Temmuz kalkışmasında canlarını bu vatan bu bayrak için feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
