Dünyada kimin başına ne geleceği belli değil. Hızla yaşlanıyoruz. Çocuğu olan için de, olmayan için de gelecekte huzurevi ihtiyaç haline gelebilir. Artık aile yapıları değişti. Huzurevi yaşadığımız toplumun, çağımızın bir ihtiyacı. Hiç kimse büyük konuşup, “huzurevi de neymiş, yaşlanınca eşim bakar, çocuklar bakar” demesin. Ya bakmadı. Ya çocuğun başına bir hal geldi. Sokakta mı kalacaksın?

Düşünün…

Bakın TRT'de bir dönemin en popüler sunucularından merhum Mesut Mertcan gibi bir ismin bir gün huzurevinde kalacağı kimin aklına gelirdi. Bugün vali olanların, milletvekilli olanların, belediye başkanı olanların da, yarın yada birgün huzurevi arayabileceği ihtimalini hiç unutmamak lazım.

Diyeceğim odur ki; Şehrin büyük bir huzurevine ihtiyacı var. Umarım şehri yönetenlerin de bu yönde bir düşüncesi vardır ve şehre tez zamanda güzel bir huzurevi kazandırırlar. Ama bu konuda isteğim şudur ki, bunu yapacak yada yaptıracak kişi yada kurumun empati kurup kendi kalacakmış gibi bir tesis kazandırmalı.

İçerisinde kitap okuyacağı kütüphane, film yada maç izleyeceği cep sinemaları, yürüyüş yapabileceği, tavuk yada güvercin yemleyeceği, çiçek sulayıp bahçesinde sebze yetiştirebileceği donatılar, sosyal aktivite yapabileceği alanlar, kültürel gezileri, söyleşi, sohbet ve muhabbethaneleri ile cıvıl cıvıl bir mekan... Sağlık kontrollerinin düzenli yapıldığı , sağlıklı beslenmenin sağlandığı, kültürel geziler, Gençlerle Tecrübe söyleşileri...

Ama asla bir HuzurEVİ değil, huzurKÖYÜ olacak. Hayalini kurduğumuz "Bir beton hapishane değil, bahçesi yeşil alanları ile bir Huzur KÖYÜ" ne anlamadım çok mu bir şey istedim? Hayır... Hayvanlar için Kasabamız varda neden Yaşlı İnsanlarımız için bir Huzur Köyümüz olmasın..." 

Yani 5 yıldızlı olmasada Temiz ve Büyük Yaşlı Tatil Köyü ....

Özellikle kendi işini kendisi yapabilen, emekli olmuş, ailesini, eşini kaybedip çeşitli sebeplerle yalnız yaşayan, şehrin stresinden uzaklaşmak isteyen, sağlık problemleri yeni başlamış bütün yaşlı misafirlerine hizmet verecek bir köy... Aynı zamanda yaşlı misafirlerinin güvenlik açısından endişe duymayacağı, toprakla uğraşmak istediğinde kendine ait hobi bahçesi olan, istediğinde bahçesinden organik yetişen meyve ve sebzesini toplayabileceği, yaşıtları ile etkinlik atölyelerinde vakit geçirebileceği, organik besleneceği, ayrıca ayakta sağlık hizmetlerini de huzurevinde alabileceği, Nevşehir'de bir mekan...

Nevşehir'de Kapadokya'nın ilk 'yaşlı tatil köyü'

İnanın çağımız gereği çekirdek aile olmanında getirdiği bir zorunluluk bu maalesef. Acı bir gerçek olarak önümüzde duran bu gerçeğe parmak basmak istedik.

Geçenlerde bir turizmci abimiz annesi için bakacak kimsesi olmadığını söyledi, diğer bir hemşehrimiz ise yaşlı anne babasına yardımcı arıyordu hemde yatılı... Yuvalı bir diğer iş adamımız da İstanbul'da yaşıyor işide eşide orada... Ama bir türlü ikna edememiş yaşlı anne ve babasını yanına getirmeye. 1,2,3 gün yok bilemedin 1 hafta kalıyor sonra çıkıp İstanbul'dan doğru Nevşehir'e köyüne.... Oğlunun dediğine göre, İllaki Köyümde köyüm evimde evim diyormuşta başka birşey demiyormuş. Kendimiz İstanbul'dayız ama gözümüz köyümüzde ... FİB Haber'i arayarak bizden yardım istiyor. Para pul önemli değil... Bari yanına yatılı bir bakıcı yardımcı alalım diyor. Peki, böylesi bir dönemde kim annesini babasını canını tanımadığı bir kişiye emanet edebilir? Kim buna referans olabilir? 

İşte en güzeli şu... Devlet gözetiminde Nevşehir'de acilen bir Huzurköyü istiyoruz...Ya siz???