Uzm. Dr. Mete Şekercan Ramazan ayında özellikle hamur işlerinden uzak durulması gerektiğini ifade ederken iftar ile sahur arasında ise bol bol sıvı tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Şekercan, “Ramazan ayı beslenme açısından çok önemli. Uzun bir açlık dönemimiz olacağı için hem sıvı gıda alımı hem de tok tutucu gıda alımı çok önemli. Özellikle sahurda hamur işi ve insülün artıracak olan gıdalardan kaçınılmasını öneriyoruz. Çünkü lifli gıda alımı hem de tok tutucu gıda alımı daha konforlu Ramazan ayı geçirmemizi sağlayacaktır. İftar sahur kadar önem arz ediyor. İftar uzun bir süre açlık döneminden sonra kişinin yemekle karşılaşacağı için kişinin midesinin hazırlanması lazım. Öncelikle sıvı gıda alımı ve çorbadan sonra da daha yumuşak gıda alımlarını öneririz. Şöyle bir durum var. Özellikle mide problemi olan hastalarda kişilerin asit salgısını artırmayacak gıdaları alması çok daha önemli. Bir de doygunluk hissi 5-6 dakika içerisinde beyne ulaştığı için kişi doyduğunu hissettiği andan itibaren yemek yemeyi bırakması gerekiyor. Çünkü bu dönemde hem kilo artışı hem de mide ile ilgili şikâyetler artıyor. Aşırı şeker alımı veya beyaz hamur alımı insülün salımını artıracağı için orucun ilk saatinde insülün artışına bağlı olarak kan şekeri düşükleri olacak” dedi. Sahurda tatlı alımının son derece sakıncalı olduğu ifade eden Uzmç Dr. Mete Şekercan tatlı gıdaları iftar ile sahur arasında tüketmek daha doğr ancak sahur vaktinde tatlı yemek sakıncalı bir durumdur dedi.
Şekercan, “Sahurda tatlı alımını önermiyoruz. Tabi iftar ile sahur arasında tatlı alımı olabilir. Bu konuda beslenme kadar sıvı alımı da çok önem arz ediyor. Çünkü uzun bir açlık dönemi olduğu gibi susuzlukta olacak. Kişinin böbrek rahatsızlığı yoksa kontrolsüz diyabeti yoksa ya da kronik hastalığı yoksa kişilere bol miktarda sıvı alımı öneriyoruz. Sıvı alımını da mümkün olduğunca zamana yaymak olması daha iyi olur. İftar ya da sahur zamanı sıvı alımı değil de daha çok aralıklı iftar ile sahur arasında bol bol sıvı tüketimi olabilir” şeklinde konuştu.