Rahatsız olan / öksüren / burnu akan kişiler normal bir zamanda dahi önlem almadan, topluma karışmamalı / hizmet vermemelidir. Salgının olduğu kritik süreçte kesinlikle bu kişiler çalıştırılmamalı; dinlendirilmelidir. Bu toplumsal bir sorumluluktur.

Kişisel olarak, her biri insani bir ihtiyaçtan ortaya çıkan davranış ve tutumlar sergilenirken, bireysel ve toplumsal durum dikkate alınmalıdır. Üzerinde durulan konu, keyfi / umursamaz / sorumsuz kişilerin yaptığı, toplumsal ortamlarda / kamusal alanlarda yapılması uygun olmayan davranışlardır.

Bunlardan konumuzla ilgili olanları inceleyelim;

-Esnemek; bir ihtiyaçtır, ancak vücudun kapısı olan ağıza çevresel unsurlar girmesin diye ağız elle kapatılmalıdır. Toplum içerisinde kapatılmadan esneyen açık bir ağız, hiçte hoş bir görüntü vermez.

-Öksürmek; bir ihtiyaçtır, ancak hızla ağızdan çıkan damlacıkların etrafa yayılmaması için ağız, mendille veya dirsek içi ile kapatılmalıdır. Toplum içerisinde kontrolsüz öksürmek tepkilere sebep olur ve hoş karşılanmaz.

-Burnu karıştırmak; kişinin, rahatsızlık veren bir durumunu gidermek için yaptığı harekettir, ancak burunla uğraşmak, karşı tarafa rahatsızlık veren bir davranıştır; toplumda hoş karşılanmaz.

-Gözü ovuşturmak; abartılı bir biçimde elle göze müdahale, göze baskı ile yapılan hareketler hem gözün saydam kısmına zarar verebilir hem de toplumda hoş karşılanmaz.

İnsanlık, dünya tarihinde ender görülebilen olağanüstü günlerden geçiyor. Sağlıklı kalmak uğruna milyonlarca insan evde kalıyor. Ama dışarıda, sosyal ve ekonomik hayatın devam etmesini sağlayan fedakâr çalışanlar işlerini yapmaya devam ediyor.

İşte mesele tamda burada başlıyor; insanların, terden nem kaptığı bir dönemde sağlık, hijyen ve görgü kurallarına olabildiğince dikkat edilmesi gereken bir süreçte, toplumsal sorumluluğun farkında olmayan duyarsız bireyler ve çalışanlar maalesef çevresindekileri rahatsız eden davranışlarda bulunabiliyor.

İhtiyaçları için market, eczane, fırın, yemişçi, manav, petrol istasyonu, banka, kargo ve daha birçok kurum kuruluşa alışveriş veya hizmet alımı amacıyla gidilmek zorunda kalınıyor. Hem dışarıya çıkan kişilerin hem de çalışanların, rahatsızlık vermemek için, görgü ve hijyen kurallarına azami dikkat etmesi gerekiyor.

Banko, tezgâh ve kasa kısımlarında hem görev yapanlar hem de müşteriler daha dikkatli ve özenli olmak zorundadır. Özellikle çalışanlar, herkesle iletişim ve temas halindedirler. Görevini duyarlı bir biçimde yapan çoğunluk çalışana teşekkürler; ancak öksürüğü kesilmeyen / burnunu eline silen, ağzını-burnunu bile kapatma ihtiyacı duymayan duyarsız çalışanlar, hem mesai arkadaşlarını hem de müşterileri tedirgin etmektedir. Böyle çalışanı olan yerlere insanlar bir daha gitmemektedir. Rahatsız olan kişiler normal zamanda dahi topluma karışmamalı / hizmet vermemelidir. Salgının olduğu bu kritik süreçte, kesinlikle çalıştırılmamalıdır. Maalesef sayıları az da olsa bu tip işyerleri bulunmaktadır. İşverenler, yetkililer bu konunun üzerinde özenle durmalıdır. 

-Toplumsal Farkındalık-