Bilinç; kişinin kendi yaşantısına, çevresindeki kişilere ve içinde yaşadığı topluma ilişkin farkındalığının; aldığı eğitimler, yaşadığı deneyimler neticesinde kazandığı farkında olma durumudur. Bilinçli olma hali farkındalıkta olunan davranışsal haldir. Ne yaptığını, niçin yaptığını ve ihtiyaçlarını bilme halidir. Ailede başlayan bilinçlenme, okulla devam eden ve bir ömür boyu gelişen, otokontrol / özdenetim sürecidir. Bilinçli bireylerin oluşturduğu toplumlarda; toplumsal disiplin kültürü gelişir.

Toplumsal disiplin; bir toplumun, yasalarına ve düzenle alakalı kurallarına titizlik ve özenle uyması durumudur. Kişiler; içinde yaşadığı toplumun genel düşünce ve davranışlarıyla, devlet kurumlarının aldığı kararlara uyulması konusunda; herhangi bir yaptırım beklemeden, olayların sonraki evrelerini idrak ederek, katkı sağlamalı / kendini sorumlu görmeli, bu yönde davranış ve tutum sergilemelidir.

Toplumsal disiplin kültürü gelişmiş milletler; olaylar karşısında bilinç / farkındalık / sorumluluk noktasında; neyi, ne zaman ve nasıl yapacağını bilir; özgüvenli davranış ve güven veren duruş sergiler. Olaylara objektif gözle bakar, özellikle olumsuzluklar karşısında paniksel davranışlar göstermez. Toplumsal disiplin; özellikle hayati ve kritik dönemlerde, devletin / milletin menfaati doğrultusunda, koyulan kuralların uygulanmasını gerektirir.

Günümüzün küçülmüş dünyasında, iletişimin ve ulaşımın anlık ve zamanlık boyutu irdelendiğinde; düşüncesizce yapılan bir hata toplumlara, milletlere ve hatta tüm dünyaya felaket yaşatmaktadır. Bu cepheden bakıldığında toplumsal disiplin için, bilinç / farkındalık / sorumluluk triosunun temelde her birey, genelde her toplum tarafından özümsenerek günlük yaşama yansıtılması bir gerekliliktir. Çünkü insani değerlere göre yaşanası bir dünya; tüm insanların eşgüdümlü olarak fıtri kurallara uymasıyla mümkün olacaktır.

Bugün Çin menşeili bir virüs; tüm insanlığı tehdit etmektedir. Dünya’nın ekonomik / askeri / siyasi güç timsali devletleri bile ne yapacağını bilememektedir. Millet olarak bizlere düşen görev, toplumsal disiplin örneği sergileyerek, yetkililerin belirttiği kurallara mutlak uymaktır. Bu kurallar;

-Kişisel temizliğe özen göstermek,

-Sosyal mesafede kalma kuralına uymak,

-Mecbur olmadıkça evden dışarı çıkmamak,

-Market, pazar gibi kalabalık yerlerde maske takmak,

-65 yaş ve üstü ile 20 yaş altı kişilerin evde kalmasını sağlamaktır.

Virüse bağlı vaka ve ölüm sayısını; toplumların göstereceği bilinç / farkındalık / sorumluluk anlayışı belirleyecektir. Bu aşamadan sonra kurallara uymamak; kul hakkıdır, vebaldir, aymazlıktır, vicdani değerlerden yoksunluktur.

-Toplumsal Farkındalık-