Toprak kaybetmişiz.
Öyle diyorlar. Adam, Süleyman Şah’ın kabri ve askerlerin emniyete alınmasını toprak kaybetme olarak görüyor.
Hükümet ve dolayısıyla AK Partiyi itham ediyor…
Halbuki toprak böyle kaybedilmez. Peşkeş  böyle çekilmez..
Bunun nasıl yapıldığını chp ye soracaksın. Uzmandır.
Şurası bir gerçek ki bu ülkede chp hariç hiçbir parti toprak satamaz.  
Gevura  peşkeş ve satma sanatınının yegâne ustası  bu malum partidir.
Sevgili gençler.
Okulda öğrendikleriniz başka gerçekler bambaşkadır.
Kasdî olarak yanlış tarih eğitiminden geçirilmektesiniz.
Yıl 1945... 
Girmediğimiz bir savaştan chp ve onun askerî yetenekten yoksun Şefi sayesinde kayıplarla çıktık.
Hukuken bize ait olan Oniki Adalar’ı akıl almaz beceriksizlikle Yunanistana devredildi.  
İstiklal Savaşıyla binlerce şehîdin kan bedeli karşılığında kazandığımız bağımsızlığımız da 1945 anlaşması chp tarafından Amerika’ya devredildi. 
Amerika, Avrupa sahasında yayılıp kalmış harp artığı teçhizat ve malzemeyi kendinden izinsiz kullanmama şartıyla bize kakalamış, karşılığında ‘’kolaylıklar talebiyle’’ ülkemize pis burnunu sokmuştur.
1946 da, karşılıklı olarak Dışişleri Bakanı Hasan Saka ve  Büyükelçi  Edwin Wilson arsında imzalanan diğer bir ikili anlaşma ile boynuna  pranga geçirilmiştir..
İlk iki maddede Amerikanın siyasî  mandası kabul edilmiş, Milletin uyanmaması için propaganda araçları kullanılması kararlaştırılmıştır..
Vatan satmanın ve peşkeşçiliğin post modern iğrençliği 3. Maddededir.
Bu maddeye göre Amerika  Türkiye’de uygun gördüğü her araziyi SATIN alabilecektir.
Kaldı ki Amerika bile karşı tarafın peşkeşte bu kadar alçalmasından utanmış ve Türk Milletinin tepkisinden çekinmiş olmalı ki, chp Hükümetine:
-Satın almayı ben  direkt olarak yapmayım. Chp -yani hükümet- olarak siz alacak, sonra bana devredeceksiniz demiştir.
Chp usulü katakulli ve satma dediğin işte böyle olur..
Genç arkadaş!
Şimdiye kadar peşkeş çekilen gevura ne kadar toprak verildi bilinmiyor.
Hangi araziler ve üs bölgeleri Amerika adına tapuludur açıklanmıyor.
Şu anda yaşadıklarımız Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Devlet Başkanımız tarafından verilmekte olan 2. bağımsızlık mücadelesidir.
Chp bu savaşta ilk durduğu yer ve taraftadır.
Sevgili gençler!
Chp yi matah bir şey sanan, iyi niyetli gençler!
Lütfen uyanınız.  
Bilgisayar çağındasınız.
Bilgi bir tık önünüzdedir.
Türk Amerikan ikili anlaşmaları diye bir giriverin.
Birazcık deşeleyiverin.  
İsterseniz bu konuları Ümit Oran’a sorun.
O da başkana sorsun.
Hangi başkana mı?  
Hani Fuat Avni’nin :
-O .... BAŞKANINA SÖYLE derken zekasını tarif ettiği başkana…
Adamın gıkı çıkmadı be.
–Kime söylüyorsun? Bana mı? Bile diyemedi.
Malum kaset meselesi..
Ha! Süleyman Şah mı?
Boşuna sormayın. Bilmez..
Zaten, bilirse şaşardım.