Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan ve içerisinde Hacı Bektaş-İ Veli’nin mezarının da bulunduğu dergahın Alevilere teslim edilmesi gerektiğini belirterek, “Hacı Bektaş Veli Dergahı müze değil Alevi inancının kalbi, ser çeşmesidir” dedi.

DERGAH  ALEVİLİĞİN OKULUDUR

Dergahlar “Bir inancin kültürel varlik, oluşum ve yayılım merkezi” olarak tanımlanırken  aynı zamanda o inancın kurumsallaşmasına, biçimlenmesine, inanç sistemlerinin toplum ile kaynaşmasına, benimsenmesine aracı olduğu belirtilior. Dergahlar Alevi Bektaşi inancının  kültür merkezleri oldugu gibi, ayni zamanda da inançların toplumsal yaşama uygulanmasına aracılık ediyor. 
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel: "Federasyon olarak dergahların bize devredilmesi konusunda mücadelemizi yasal ve demokratik yollardan sürdüreceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”
Hacı Bektaş Veli Dergahının Alevilere teslim edilmesi için bir araya gelerek ‘Dergahına Sahip Çık’ insiyatifini oluşturan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli AnadoluKültür Vakfı, Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı, Biritanya Alevi Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri yetkilileri yaptıkları basın açıklaması ile taleplerini kamuoyuna açıkladı.
Hacı Bektaş Veli Müzesi önünde ve Dergahına Sahip Çık İnsiyatifi üyeleri adına Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir tarafından okunan açıklamada, dergahın, başta Hacı Bektaş Veli olmak üzere birçok yol ulusunun türbelerini de içinde barındıran ve aynı zamanda Aşevi, Meydanevi, Kiler ve diğer bölümleriyle Alevi Erkanlarının yürütüldüğü bir inanç ve ibadet merkezi olduğu belirtildi.
Açıklamasında milyonlarca Alevinin, dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir şekilde kendi dergahlarını uzun yıllar ücret ödeyerek ziyaret edebildiğini vurgulayan Doğan: “Ancak Alevi kurumlarımızın ve topluluğumuzun direnci sonucunda yakın bir geçmişte ücret alımı sonlandırılmıştır. Fakat ibadethanemiz olan dergahımız halen devlet tarafından işgal edilmekte ve “müze” olarak kullanılmaktadır. Hacı Bektaş Veli Dergahı, Alevi inancının kalbidir. Dergahın ibadete kapalı olması Alevi inancına vurulmuş ağır bir darbedir. Dergahımıza ilk müdahale 1826 yılında Alevi önderlerinin sürgüne gönderilmesi ve postnişinliğe bir Nakşibendi Şeyhinin atanması ile başlamıştır. Bu dönemde yapılan ilk icraat da Dergaha bir Cami’nin eklenmiş olmasıdır. Daha sonra 1925 tekke ve zaviyeler kanunu gereği dergahta yapılan ibadetler tamamen yasaklanmıştır. Günümüzde ise Dergah ibadete kapalı olmasına rağmen bu Cami ibadete açıktır. 1925 den 1958 yılına kadar mülkiyetine, eşyalarına ve değerli el yazması kitaplarına el konularak o günkü Vakıflar İdaresi gözetimine, aslında yıkılışa terk edildi. Halen Dergah’a ait el yazması kaynaklar ve değerli eşyalar Türkiye’nin birçok ilinde bulunan değişik müzelerde dağınık halde tutulmaktadır. Alevilerin Dergahın ibadete açılmasına yönelik yoğun talepleri karşısında Merkezi İdare 1964 yılında dergahı sadece “müze” olarak açmıştır. Dergahın mevcut hali; restorasyon bahanesiyle yapılan tadilatlar da göz önüne alındığında bilinçli olarak Aleviğe karşı uygulanan asimilasyon programının bir parçası olduğunu ayan beyan gözler önüne sermektedir. Bu durum insan hakları ve evrensel hukuk açısından bakıldığında da bir inanç katliamı ve zulümdür. Bu uygulamaya derhal son verilmelidir. Alevi örgütleri ve diğer Alevi kesimlerinin de yıllardır dile getirdikleri talepler doğrultusunda Hünkar-ı Pir Bektaş Veli Dergahı, Şahkulu, Karaağaç, Garip Baba, Seyit Battal Gazi ve benzeri pek çok Alevi Dergahları ve Kurumları gerçek sahibi olan Alevilere devredilmelidir” dedi.
Dergahına Sahip Çık İnsiyatifi tarafından bu akşam ibadet için yasak olan; Hacı Bektaş Veli Dergahı’nda Kırklar Meydanı’nda Alevi Bektaşi kurumları olarak Cem düzenlenecek.