NEVŞEHİR/FİBHABER-Ankara  ATO Kongre salonunda düzenlenen Pazarcı Çalıştayına Nevşehir Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Odası Başkan Selim Özmen ve yaklaşık 50 pazarcı üyesi katıldı.

Nevşehir Seninle Gurur Duyuyor Pankartı açan Nevşehir Pazar esnafı Cumhurbaşkanı Erdoğan ın konuşmalarında sık sık sloganlar ve alkışlar atarak 5000 kişilik salonda farklılık yarattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Pazarcı Esnaf Buluşmasına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken,Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Türkiye geneli tüm illerden çok sayıda pazarcı esnafı katıldı.

Öte yandan, Erdoğan'ın gelişinden önce basın mensupları ile izleyici olarak katılan esnaf ve pazarcılar arasında yer nedeniyle kısa süreli arbede yaşandı.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Pazarcı Esnaf Buluşması"nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, esnaf ve sanatkarın sadece ticaret erbabı değil, ticaretiyle toplumu inşa, irşad eden, ayakta tutan, aydınlatan bir kesim olduğunu vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması pazarcı esnafı tarafından sık sık "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla kesildi. 

Konuşmasının ardından Erdoğan'a, Türkiye Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Başkanı Ali Karaca, kefelerinde Osmanlı mührü bulunan bir el terazisi hediye etti. Erdoğan, hediyeyi "Haksızlık yok, adil tartar bu terazi" diyerek aldı. 

Erdoğan'a, Nevşehir Pazarcılar Odası Başkanı Selim Özmen tarafından da 3. Ahmet döneminde Ürgüp Kadısına pazar yeri kurulması için gönderilen fermanın yer aldığı tablo hediye edildi. Nevşehir Pazarcılar Odası Başkanı Özmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Nevşehir den getirdiği ve özel olarak hazırlattığı bu fermanı içeren yazısını uzattığında Erdoğan tüm salona ithafen bu yazıyı okudu ve salondan büyük alkış aldı.

İşte Pazarcılar Buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ın yaptığı o konuşma:


 Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu üyeleri ile pazarcı esnafının sorunlarının ele alındığı toplantıda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güçlü bir başkan ve güçlü bir Meclis’le hedeflerine daha kararlı şekilde yürüyeceğini belirterek, 7 Haziran’daki seçimlerin tarihî bir fırsat olduğunu ve bunun iyi değerlendirileceğine inandığını kaydetti.


ATO Congresium’da gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, pazarcı esnafının meselelerinin ele alınacağı çalıştayın başarılı geçmesi ve hayırlara vesile olması dileğini ifade ederek, “Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin her ilinde, ilçesinde, mahallesinde fedakârca hizmet veren pazarcı esnaflarımızın tamamına hayırlı, bereketli kazançlar temenni ediyorum” dedi.



“MUHSİN YAZICIOĞLU, SAVUNDUĞU DEĞERLER VE MÜCADELESİ İLE ÖRNEK BİR ŞAHSİYET İDİ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 6. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Kardeşime Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Savunduğu değerler ve mücadelesi ile örnek bir şahsiyet olarak gördüğüm Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatı, milletimiz için gerçekten büyük bir kayıp olmuştur. İnşallah mekânı cennet olur diyorum.  Yine, geçtiğimiz ay vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin muhterem annesi Fidan Yazıcıoğlu’na da bu vesileyle Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”



Ayrıca dün Fransa’da, bir Alman havayolu şirketine ait yolcu uçağı düştüğüne de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enkaz kaldırma işlemlerinin sürdüğü bu kazada hayatını kaybeden için ülkelerine ve ailelerine milletimize başsağlığı diliyorum. Şu ana kadar, aynı kazada Alman uyruklu bir kardeşimizin de hayatını kaybettiği tespit edildi. Bu kardeşimize de Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbimden, bizimle birlikte tüm insanlığı her türlü kazadan, beladan, afetten korumasını niyaz ediyorum” diye konuştu.



“SİZİN MESLEĞİNİZ, PEYGAMBERİMİZİN ‘RIZKIN ONDA DOKUZU TİCARETTEDİR’ DİYE BUYURDUĞU MESLEKTİR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan pazarcılığın, insanların toplu olarak yaşamaya başladıkları dönemlerden beri var olan, dünyanın en eski ve en muteber mesleklerinden birisi olduğunu söyledi: “Peygamberimizin ‘Rızkın onda dokuzu ticarettedir’ diye buyurduğu meslek, işte tam da sizin mesleğinizdir. Yine Peygamberimizin, ‘Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir’ diye ifade ettiği meslek de, sizin mesleğinizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  pazarcı esnafının, sabahın erken saatlerinden akşamın geç saatlerine, pazardaki her şeyini topladığı ana kadar, yaz-kış demeden, yağmur-çamur demeden, alın teriyle, emeğiyle çalıştığını ve bu gayretiyle, hem kendi rızkını temin edip, hem de her evde ihtiyaç duyulan sebzeyi, meyveyi muntazaman ve en taze şekilde insanımıza ulaştırdığını anlattı.



“PAZAR KÜLTÜRÜNÜ MUTLAKA YAŞATMALIYIZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazarcı esnafına, “Siz pazarcı esnafının reklamı olmayabilir, gösterişli binaları, kocaman tabelaları, şatafatlı vitrinleri, özel tasarımlı ambalajları olmayabilir. Ama sizin, milletimizin gönlündeki yeriniz, inanın, bunların hiçbiriyle mukayese kabul etmez. Bunun için pazar kültürünü mutlaka yaşatmalıyız” diye seslendi. Gönlündeki pazar yerlerinin, haftanın diğer günlerinde de farklı amaçlar için kullanılabilecek, çatısıyla, aydınlatmasıyla, otoparkıyla, sosyal tesisleriyle hem esnafımıza, hem milletimize yakışan pazar yerleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerin bu yönde gayretleri olduğunu, gittiği illerdeki toplu açılış törenlerinde, sık sık böyle modern pazar yerlerinin açılışlarını yaptığını, belediye başkanlarına da bu konuda tavsiyede bulunduğunu söyledi.



“PAZAR KÜLTÜRÜNÜN MUTLAKA DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUM”



Ancak, bunların yetersiz olduğunu da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda belediyelerimiz daha gayretli olmalı. Sizler de, belediyelerimizi bu konuda teşvik etmeli, birlikte çaba göstermelisiniz. Bu şekilde, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşmasından kaynaklanan sıkıntılarla da baş edilebileceğine inanıyorum. Çünkü, biraz önce ifade ettiğim gibi, sizin milletimizle bir gönül bağınız var. Bu bağı, modern imkânlarla teçhiz ederek, karşılıklı fayda esasına dayalı olarak güçlendirmelisiniz. Pazar kültürünün önemine samimiyetle inanan ve bu kültürün mutlaka devam etmesini isteyen birisi olarak, Cumhurbaşkanı sıfatıyla, bu yöndeki çabalarınıza destek olacağımı bilmenizi isterim” dedi.



“2002 YILINDA İKTİDARA GELİR GELMEZ ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZI AYAĞA KALDIRACAK ADIMLAR ATTIK”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte, esnaf ve sanatkârlarımızın gerçekten zor günler yaşadığını, sıkıntılı dönemler geçirdiğini belirterek, şunları söyledi, “Hatırlayınız, 2001 yılında, belki de tarihimizde ilk defa, esnaf ve sanatkârlarımız sokağa çıktı, gösteri yaptı. İstikrar ve güven ortamının tamamen kaybolduğu bu kötü dönemi, şimdi sadece acı bir hatıra olarak hatırlıyoruz. Ülkemizde ‘orta direk’ diye tabir ettiğimiz ve toplumun omurgasını oluşturan kesim, büyük ölçüde esnaf ve sanatkârlarımızdan oluşuyor. Bu kesimin yaşadığı sıkıntı, tüm toplumu etkiler, tüm toplumu rahatsız eder. Bunu bildiğimiz için 2002 yılında iktidara gelir gelmez, esnaf ve sanatkârlarımızı ayağa kaldıracak, onları güçlendirecek adımları süratle attık. Öncelikle, esnaf ve sanatkârlarımızı bünyesinde barındıran meslek kuruluşlarının yapısını, çıkardığımız bir kanunla günün ihtiyaçlarına uygun bir hale getirdik. Meslek odalarındaki işlemleri kolaylaştırdık ve hızlandırdık. Esnafımızın kredi ve finansman maliyetlerini düşürdük.”



“ARTIK ESNAFIMIZIN KULLANDIĞI KREDİLERİN FAİZİNİN YÜZDE 50’SİNİ DEVLET KARŞILIYOR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında esnafımızın kullandığı kredilerin faiz oranı yüzde 47 olduğunu, bunu yüzde 4-5 düzeyine kadar indirdiklerini böylece, esnafımızın Halkbank ve Kredi-Kefalet Kooperatifleri aracılığıyla kullandığı kredilerin miktarını, 2002 yılındaki 153 milyon lira seviyesinden, bugün 12 milyar 600 milyon lira düzeyine kadar çıkardıklarını anlattı. Kredi limitlerini de, 150 bin liraya kadar yükselttiklerini, kullanılan kredilerdeki kesintileri azalttıklarını, faiz desteğini artırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık esnafımızın kullandığı kredilerin faizinin yüzde 50’sini devletin karşıladığını vurguladı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, prim borçlarını, sigorta ve vergi borçlarını yapılandırdıklarına da işaret ederek, “Son olarak, “Perakende Ticaretin Düzenlenmesine İlişkin Kanun”, 29 Ocak’ta yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, “Bu kanunla, alışveriş merkezlerinde esnaf ve sanatkârlarımızın da yer alabilmesi sağlanıyor.  Tedarik ve dağıtım kooperatifleri kurulmasından çalışma saatlerine, ruhsatlardan ustalık belgesine kadar pek çok yeni düzenleme içeren bu kanunun da bir kez daha esnaf ve sanatkârlarımız için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.



“AHİLİĞİN ÖZÜNÜ AHLAK VE ERDEM OLUŞTURUR”



Bizim tarihimizde, kültürümüzde esnaf ve sanatkâr sadece ticaret erbabı olmadığını, ticaretiyle birlikte, toplumu inşa eden, toplumu irşad eden, toplumu ayakta tutan kesim olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ahi Teşkilatı, Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın kuruluşunda ve yükselişinde, gerçekten hayati bir rol oynadı. 10 asırlık bu gelenek, bilhassa zor zamanlarımızda, milletimizin birliğini, beraberliğini, dayanışma ruhunu güçlendirerek, gerçekten çok hayırlı hizmetler ifa etti. Ahiliğin özünü ahlak oluşturur, erdem oluşturur.”



“ESNAFIN EN BÜYÜK SERMAYESİ İTİBARIDIR”



Fatih Sultan Mehmet’e atfedilen, “Osmanlı’nın başkenti, İstanbul daha fethedilmediği için, Edirne iken, Sultan Mehmet, tebdili kıyafet yaparak esnafı teftişe çıkar. Alışveriş ettiği esnaf, istediği ikinci ürün için kendisini, henüz siftahını yapmamış olan komşusuna yönlendirir. O esnaf da, talep ettiği ikinci ürün için kendisini, yine henüz siftah etmemiş bir başka komşusuna gönderir. Bu durumu gören Sultan Mehmet, “Arkamda böyle bir halk varken, değil İstanbul’u, dünyayı fethederim evelallah” der” şeklindeki hikâyeyi anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu şekilde komşusunun siftahını düşünen esnafın, mahallesine, ülkesine, milletine zarar vermesi, ihanet etmesi mümkün müdür? Bu ahlak, Peygamberi bir ticaret ahlakıdır, meşru yollardan elde edilen kazancı öven bir inancın mensuplarının ahlakıdır. Bu ahlak, “ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin” emriyle hareket eden bir ümmetin ahlakıdır. Sizler, pazarcı esnafı olarak işte bu emre doğrudan muhatapsınız. Ben, her birinizin ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirdiğine yürekten inanıyorum. Aranızda, bu ilkeye aykırı hareket edenler varsa, onları ikaz ettiğinize, doğruyu telkin ettiğinize, hatta dışladığınıza inanıyorum. Çünkü esnafın en büyük sermayesi itibarıdır. Ölçüde ve tartıda hileyle, yalan yere yeminle kazanılan paranın bereketi olmayacağı gibi, bu tarz davranışlar itibarı, yani asıl sermayeyi de kısa sürede bitirir” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültürümüzde ticaretin, rekabet değil, itibar üzerine kurulu olduğunu vurgulayarak, “Büyük balığın küçük balığı yuttuğu değil, biraz önce verdiğim örnekte olduğu gibi, herkesin birbirini kolladığı, birbirini desteklediği bir anlayışla ticaretimizi yaparız, yapmak zorundayız.



Her ne pahasına olursa olsun kazanç değil, helalinden kazanç peşinde koşan bir esnaflık anlayışıyla bin yıldır bu coğrafyada varlığımızı sürdürüyoruz. Batılıların bizim coğrafyamızla ilgili hatıratlarına bakarsanız, hepsinde de esnafımızın bu anlayışına olan hayranlığın uzun uzun anlatıldığını görürsünüz. Ahi Evran’ı, aradan geçen bunca zamana rağmen, bu anlayışı en güzel şekilde ifade ettiği için her fırsatta yâd ediyor, hatırlıyoruz” diye konuştu.



“SOFRANI AÇIK, BELİNİ BAĞLI TUTACAKSIN Kİ KAZANCININ HAYRINI GÖREBİLESİN”



Ahiliğin, “Elini Açık Tut, Kapını Açık Tut, Sofranı Açık Tut”,  “Elini Bağlı Tut, Dilini Bağlı Tut, Belini Bağlı Tut” şeklindeki 3 açık ve 3 kapalı ilkesine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Evet, elini ve kapını nerede açık, nerede bağlı tutacağını çok iyi bileceksin ki, kazancının bereketi artsın. Sofranı açık, belini bağlı tutacaksın ki, kazancının hayrını görebilesin. Sebzenin, meyvenin iyisini öne, çürüğünü, çarığını arkaya koyar, müşteriye de el çabukluğuyla bunları verirsen, işte bu olmaz. Aynı malı herkes 3’e satarken, sen onlardan haberi olmayan müşteriye, 5’e verirsen, bu da olmaz. Velinimetin olan müşteriye kötü davranırsan, kendi elinle kendi sonunu hazırlamış olursun. Emrolunduğun gibi dosdoğru olacaksın. Böyle durumlarla karşılaşan müşteri, bir süre sonra istikametini süpermarketlere çevirir, sen de pazarda, güneşin, yağmurun altında akşama kadar bekler durursun. Sizin sermayeniz sadece tezgâhınızdaki mal değil, aynı zamanda müşteri karşısındaki duruşunuzdur, itibarınızdır.”



“SİZLERDEN BEKLENTİM; VARSA ARADAKİ ÇÜRÜK ELMALARI AYIKLAYIP YOLA DEVAM ETMENİZDİR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin esnafımızın arkasında olması, onları desteklemesinin yeterli olamadığını, esnafımızın da, Ahilik kültürüne, inancımızdaki ticaret ahlakına sıkı sıkıya sarılarak, milletimizle olan gönül bağlarını güçlendirmeleri ve geleceğe taşımalarının gerekli olduğunu belirterek, ”Ben, buradaki her bir esnaf kardeşimin bu bilinçte olduğunu biliyorum. Sizlerden beklentim, varsa aradaki çürük elmaları ayıklayıp, bu yolda devam etmenizdir. Bu şekilde hareket ettiğinizde, inanın, bu millet sizi el üstünde tutar, size daha çok sahip çıkar. Bu defa markete değil, AVM’ye değil, Pazar yerine gelir. Belediye Başkanı, Başbakanı, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Pazar yerlerine gidemiyorum. Ama ondan önceki dönemlerim, Kasımpaşa’da hep Cuma Pazarı’ndaydı. Hatta hatta çocuk yaşımda anacığım, takardı beni koluna, çünkü o fileyi bana taşıtacaktı,  beraber Pazar yerine gider, alırdık oradan sebzeyi, meyveyi koyardık fileye ve eve öyle dönerdik. Taşındık Üsküdar’a orada da yine aynı şekilde Pazar zaten evimizin hemen ön tarafında kuruluyordu, her şeyimizi oradan karşılardık. Bu bizim adeta kültürümüze sinmiş, aman bunu kaybetmeyelim. buna ihtiyacımız var. Bunları modernleştirerek, belediyelerimizle birlikte el ele vererek, federasyonun görüşerek, bunların en uygun yerlerde bunların gerçekleştirilmesi, inanıyorum ki hem sizleri güçlü kılacaktır, hem de benim vatandaşımın her gün ihtiyacını gidip, pazardan almasına imkân sağlayacaktır” dedi.



TÜRKİYE’NİN 2023 VİZYONU



Türkiye’nin, geçtiğimiz 12 yılda, gerçekten çok büyük, çok muazzam bir değişim yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiden ekonomiye, her alanda ülkemizin ve milletimizin sınıf atladığını bildirdi. Eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, toplu konutta, ihracatta; her alanda büyüyen, güçlenen Türkiye’nin, şimdi yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerine işaret etti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefler için çözülmesi gereken sorunlar, aşılması gereken engeller bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Hepsinden önemlisi, başlattığımız ve başarıyla bugünlere getirdiğimiz değişim sürecini, yeni bir aşamaya geçirmemiz gerekiyor.  Biz buna Yeni Türkiye diyoruz. Yeni Türkiye için yeni bir Anayasaya ve onunla birlikte Başkanlık Sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Başkanlık Sistemine geçtiğimizde şu parlamentoda yaşanılanların diyebilirim ki büyük bir kısmı artık yaşanmayacaktır. Çok başlılık ortadan kalkacaktır, tüm engellemeler ortadan kalkacaktır. Çok hızla koşan, sıçrayan ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkan bir Türkiye olacaktır. İktidara geldiğimiz ana kadar, çok partili hayata geçildiğinden o güne kadar, Türkiye’de 16 ayda bir hükümet değişmiştir. 16 ayda bir hükümetin değiştiği bir ülkede, istikrar bulamazsınız. İstikrarın olmadığı bir ülkede de güven bulamazsınız. Onun için ne oldu maalesef, 3 bin 400 dolarda kaldı, biz görevi aldık hamdolsun 11 bin do6lara kadar tırmandık. Bakın şimdi kişi başına milli gelir 11 bin dolar. 230 milyar dolardan aldık, 820 milyar dolara çıkardık, ama yeter mi? Yetmez. Hedefimiz bizim kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmak. 2023’de oraya ulaşmamız lazım, bunu başarmamız lazım. Bunun için de önümüzün kesilmemiş lazım, hızla yürümemiz lazım. Çünkü bizim artık durup, duraksamaya asla tahammülümüz de lüksümüz de yok. Her 10 yılda, 20 yılda bir arıza veriyor, artık bu arızalardan bıktık. Artık arızası minimize olmuş bir sisteme ihtiyaç var. Tekleye tekleye bugünlere geldik. Ama artık bu sistemle yolumuza daha fazla devam edemeyiz. Hızlı karar almaya ve hızlı uygulamaya imkân verecek yeni bir sistem tesis etmeliyiz. Bu bakımdan günümüzde en yaygın uygulanan Başkanlık Sistemi’ni Türkiye’ye taşımamız lazım.”



BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI



Dünyanın en gelişmiş ülkeleri G 20’de bir araya geldiğini, bu yıl buna ülkemizin liderlik edeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’da dünyanın en ileri ülkeleri bir araya gelecek. G 20’nin içerisindeki ülkelerin en ileri olanlarının 10 tanesi başkanlık sistemi ile yöneltiliyor. Bunlar bu işi bilmiyor mu? Bunlar Başkanlık sistemi ile yönetiliyor da bize ne oluyor. Biz niye bu konuda hayır diyoruz. Bu adımı atmamız lazım. Tabii ben Başkanlık Sistemi deyince, birileri bundan rahatsız oluyor. Hemen başlıyorlar, tek adamlık demeye, diktatörlük demeye. Amerika ‘da diktatörlük mü var? Meksika’da diktatörlük mü var. Arjantin, Brezilya, Fransa’da diktatörlük mü var? Onlar diktatör olmuyor da, Türkiye’de niçin diktatörlük olsun? Ben inanıyorum ki, milletim bu konudaki kararını, acil bir şekilde, ideal bir şekilde bu seçimlerde vereceği milletvekilleri ile ortaya koyacaktır. Bu iş için 400 milletvekiline ihtiyaç var. 400 milletvekili ile parlamento bu değişikliği yapacak güce ulaşacaktır. Bu millet, Milli Şeflik özlemini çekenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir millettir. Seçimle işbaşına gelmiş ve her icraatının hesabını millete verecek bir Başkan’dan tek adam da çıkmaz, diktatör de çıkmaz, bunu böyle bilin. Biz buradaki asıl derdi biliyoruz. Asıl dert, milletin karşısına çıkıp, önce ondan destek alabilmek, sonra da dönüp millete hesap vermek. Onların işlerine gelmeyen işte bu” dedi.


Türkiye’nin, güçlü bir Başkan ve güçlü bir Meclis’le, hedeflerine daha kararlı şekilde yürüyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran’ın bu bakımdan tarihî bir fırsat olduğunu, bu fırsatın iyi değerlendireceğine inandığını belirtti.