Nevşehir Atatürk Bulvarı üzerinde gerçekleştirilen tepki eylemine Türk Eğitim-Sen üyelerinin yanı sıra Milliyetçi Hareket Partisi Nevşehir İl Başkanı Göksel TAŞCI, Milliyetçi Hareket Partisi Merkez İlçe Başkanı Burak KALFAOĞLU, Türk Ocağı Nevşehir İl Başkanı Mesut ERDOĞAN, Nevşehir Ülkü Ocakları İl Başkanı Yahya LEBLEBİCİ, Türk Haber -Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ercüment TUNÇ, Türk Emekli -Sen Nevşehir İl Temsilcisi Yavuz SOYSALDI ve çok sayıda Nevşehir halkı katıldı.

 

Uğur, eylemin açılış konuşmasında ‘Diyarbakır’da 16 Kasım 2013 tarihinde bir rezalet gerçekleşmiş, hükümet eliyle devlete ve millete küfür eden, düşmanlık gösterenler onu konuğu olarak ağırlanmıştır’ dedi. Dağıtılan Türk Bayraklarını coşkuyla sallayan katılımcılar, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sloganları eşliğinde Mustafa Uğur’un konuşmasına destek verdiler.

 

Tepki eyleminin bitiminde ise Uğur ve beraberindeki heyet Nevşehir genelinde bastırmış oldukları el bildirisinden tüm esnafları dolaşarak 2bin adet dağıttı.

 

Uğur’un açıklamasının satır başları şu şekilde;

 

Ülkemiz uzun yıllardır bir ihanet sürecinden geçmekte, yönetenler ve kimi yönetilenlerin de destekleriyle ülkemiz parçalanma sürecine itilmekte, bölücülük tohumları ekilmektedir.

Yıllarca ülkemizin askerine kurşun sıkan, İslami değerlerimize hakaret edenler, öğretmene, doktora, kundaktaki bebeğe düşmanlık güdenler bugün ülkeyi yöneten siyasi irade tarafından muhatap kabul edilmekte, ileri demokrasi, barış süreci, insan hakları ve kardeşlik nidalarıyla halkımıza “kardeş” olarak dayatılmaktadır. 

“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü gururla söyleyen milliyetçi bireyleri düşman görenler, “Kişi, kavmini sevmekle suçlanamaz” Hadis-i Şerif’inden habersiz, bu düşmanlığı İslami kardeşliğe sığındırmaktan da utanmamaktadırlar. Oslo Süreci, Habur Rezaleti, İmralı Görüşmeleri ve Diyarbakır rezaletiyle Türk-Kürt ayrımı yaparak topluma nifak tohumu ekenler, ülkemizdeki Türk-Kürt kardeşliğine göz dikmekte, üzerinde yaşadığımız vatan toprağında Kürt sorunu değil Terör sorunu olduğu gerçeğini gizlemektedirler.

“Vallahi Apoyu Özledim” diyenler Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmekte, İsveç Stockholm’de verdiği konserlerde Türkiye’yi terörist devletle olmakla itham edenler Başbakanın ellerini sıkarak Diyarbakır’da onur konuğu olmakta,                    “İkinci Hedefimiz Türkiye” diyerek ülkemize düşmanlık besleyen aşiret liderleri Başbakan tarafından “Kuzey Kürdistan” lideri olarak halkımıza kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.

“Andımız”ı yasaklayanlar, “Bayrak” şiirini ders kitaplarından kaldıranlar, "Atatürk ilke ve inkılâplarına uygunluk" ibaresi ile eğitimden Atatürk’ü çıkarmaya çalışanlar, milli ve manevi duygularımızı eğitim sisteminden men edenler, Türk kelimesinden duydukları rahatsızlığın uygulamalarını gün geçtikçe doz artırarak halkımıza dayatmaya çalışmaktadırlar.

Bölücü odaklar son zamanlarda Erzurum’u Erzerom, Bingöl’ü Cewlihg, Bitlis’i Bedlis, Diyarbakır’ı Amed ismi ile değiştirmek için mücadeleler vermektedir.  Ülkeyi yöneten AKP ise bırakın karşı durmayı, bu teklifleri İçişleri Bakanlığı’na göndermekte, AKP Nevşehir Milletvekilleri ise Siirt ili Aydınlar ilçesinin Süryanice “Tillo” ismini alması için kanun teklifi vermekte, kararın çıkmasıyla gurur duymaktadırlar.

Takdir Yüce Türk Milleti’nindir!..