Demir, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldiğinde, 15 Ekim’de, eğitimde üç yıllık yol haritasını açıklayacağını duyurmuştu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alışılagelmiş müdahalesiyle ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun da oluşturulmasının ardından, Selçuk’un verdiği tarih ertelendi. "2023 Eğitim Vizyonu", 23 Ekim'de, Erdoğan'ın da katılacağı programla sarayda açıklanacak. Her ne kadar Selçuk, göreve geldiği günlerdeki olumlu açıklamalarıyla dikkat çekmişse de, eğitim alanında yıllardır izlenen politikalarda köklü bir değişikliğe gidilmeyeceği artık açıkça görülmektedir.

Tarikat, cemaat ve vakıfların Milli Eğitim Sistemi’ne dahil edildiği düzenlemeler iptal edilmeden Ziya Selçuk’un gereken reformları gerçekleştiremeyeceğini söylemiştik. Ne yazık ki, karma eğitimin kaldırılmasına ilişkin yönetmelik başta olmak üzere, eğitimdeki dinselleştirme adımları, LGS’de yaşanan öğrenci mağduriyeti Ziya Selçuk döneminde de sürmüştür. Her gelen AKP’li bakanın, “Reformlar yapacağım” diyerek göreve başlayıp bir önceki halefinin tersi uygulamaları yeni reform olarak halka yutturmaya çabalarına Ziya Selçuk’la bir yenisinin daha ekleneceği algısı oluşmuştur. Bu nedenle 23 Ekim’de açıklanacak vizyon belgesinden geçmiş uygulamalardan farklı bir yaklaşım beklemiyoruz. 16 yıllık iktidarları boyunca eğitimi bir çıkmazın içine sokan, yozlaştıran, eğitimcilerin çalışma ortamlarına nifak tohumları atan bir zihniyetin yapacakları konusunda kaygılıyız.

Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılmasını, çocukların nitelikli bir eğitime ulaşabilmesini sağlamak için bugüne kadar izlenen bilimsel olmayan eğitim politikalarını tamamen değiştirmekten geçmektedir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır” ifadelerinde bulundu.