Yayına çıktığı günün 1.si olan “ALLAH SEVDİĞİ KULU NASIL KORUR” Kitabının Yazarı Eğitimci Yazar Kadir AKEL’le kitabı üzerine samimi bir röportaj.

Kendiniz kısaca tanıtır mısınız?

Bu sorunuza Adım Kadir AKEL. 1975 Kahramanmaraş doğumluyum. Diye başlayan bir cevap vermeyeceğim. Ne olur kusura bakmayın. Üç günlük dünyada durakta bekleyen sıradan bir yolcuyum.Bu kadar tanıtımın yeterli olduğunu düşünüyorum.

Allah sevdiği kulu nasıl korur kitabı kaçıncı kitabınız?

Beşinci kitabım. Daha önce yayınlanmış; Yazık sınav canavarı olmuşsun isimli motivasyon kitabımız, Düş yolculuğu isimli Motivasyon öyküleri kitabımız, Çocuğumu internette kaybettim isimli Türkiyenin ilk yerli internetin zararları kitabı ve “Beni kara gömdüler anne isimli tarihi romanımız var.

Editörlerden kitabınızın çok iddialı olduğunu duyduk. Okuyucu bu kitabı neden çok sevecek?

Öncelikle kalemi elime alırken; insanlara ukelalık etmeme, akıl veren bir yaklaşım kullanmama konusunda kendime söz verdim. Bu nedenle okuyucu kitapta çok samimi ve içten bir dostu bulacak. Çok sevdiği bu dostu ile bankta sohbet ediyormuş gibi gönülden bir paylaşım içinde olacak. Bu dostluk içinde öyle konulara girilecek ki, giren kitabın bitmesini istemeyecek. Şunu açıkça söylemeliyim ki bu dünyada tesadüf diye bir şey yoktur. Her yaşadıkları olayın bir hikmeti olduğunu görünce gerçekten okuyucu çok şaşıracak.

Kitabın konusunu kısaca özetlemek ister misiniz? Genel olarak kitapta hangi konuları işlediniz?

Öncelikle belirtmeliyim ki kitap içerisinde yazarı da dahil olmak üzere günaha saplanmış kullar göreceksiniz. Şeytanın zincirleriyle bağladığı kulu kurtarıp, Yüce Yaratıcının sevdiği  kul olması için gerçekçi bir çaba içerisinde olduğumuzu göreceksiniz. Bu zinciri kırmanın, Allah’a yaklaşmanın çok kolay olduğunu görünce ibadetler artacak. Şükretmek gerçekten gönülden ve samimi olacak.

Allah sevdiği kulu nasıl korur kitabı, konusu itibarıyla bu güne kadar pek değinilmeyen ama her insanın içinde hep eksiklik hissettiği ve bir türlü dolduramadığı boşluğu dolduracak. İnsan hayata artık sıradan bir gözle bakmayacak. Kitabın amacı kulu Allah’a yaklaştırmaktır. Bu amaca ulaşmada ilk çıkış noktamız samimiyet oldu. Bu başlangıç noktasında Yüce yaratıcının varlığını daha yakından hissetmek gerekti. Kitabın başlarında Yaratıcı’nın Yüce varlığını, olduğunca hissetmeye, hissettirmeye çalıştık. “Herkes Allah’a inanır” demek bilişsel düzeyde bir yaklaşımdır. Bu inancın en basit halidir. Oysa pratikte Allah’a inanmak; emek ister. Nefis terbiyesi ister. Mesela Yüce Allah “Kulum emrediyorum kendini uçurumdan at” dese ( demez elbette bu sadece bir örnek), acaba sen düşünmeden kendini uçurumdan atar mısın? Düşünürsün, korkarsın, acaba dersin. Neden peki? Çünkü, iman noktasında ciddi eksiklerimiz vardır. İşte bu kitapta bilişsel düzeydeki bir imanı nasıl pratik hale getirebiliriz. Güncel yaşamın bir parçası olarak zorlanmadan zevkle nasıl yaparız onu anlatmaya çalıştık. Bu anlatımı güncel tutmaya, duygularımızı işin içine daha fazla sokmaya gayret ettik. Çünkü inanç beyinden kalbe aktıkça kul Allah’a yaklaşır. Kalpteki iman daha iyidir.

 

Kitabınızı okuduğumda esrarengiz yönlerinin olduğunu gördüm. Bu durum gerçekten beni çok şaşırttı. “İnsan hayatı boyunca yüzlerce mucizeyle karşılaşır” diyorsunuz. Bu konuyu biraz açar mısınız?

Elbette. İnsan maalesef zevkin sefanın içinde kaybolmaya, kendini kaybetmeye müsait bir varlık. Arada bir bu zevk içinde etrafına bakınır. Ve bir gün sakallı bir Dede’inin karşına çıkmasını ve kendisine “ Evlat gittiğin yol yanlış bir yol. Doğru yol bu yoldur” demesini bekler. Bu neredeyse herkesin bilinçaltında vardır. Yani insanlar doğruyu bulmak için hep mucizeler beklerler. Acaba bu mucizeler insanın hayatında var mıdır? Hiç şüpheniz olmasın vardır. Ama onu görebilmek, gördüğünü mucizeye bağlamak çoğu zaman mümkün olmaz.

Yolda gidiyorsunuzdur. Sıradan bir gün diye düşünürsünüz. Bir marketin yanından geçerken eski bir dostunuzla karşılaşırsınız. Buluşmanın hatırına yolunu değiştirip başka bir sokaktaki kafede çay içmeye gidersin. Akşam eve geldiğinde haberlerde arkadaşınla buluşup yolunu değiştirdiğin sokakta silahlı bir çatışma olduğu haberini izlersin. Yüce Yaratıcının seni koruduğu aklına gelmez. “ Kendi kendine “ Vay be”dersin. Oysa senin yaşantıda inanılmaz bir mucize gerçekleşmiştir. Yüce Yaratıcı, senin eski dostunu, seni o sokaktan alması için göndermiştir. Bu durumdan senin hiç haberin olmaz. İşin garip tarafı eski dostun da gönderildiğinin farkında değildir.

İşte bu anlattığım insanın hayatı boyunca yaşadığı yüzlerce mucizeden biridir. Tabi daha açık daha belirgin gerçekleşen mucizeler de vardır ki kitapta oldukça bol örneğini bulacaksın. Yani sıradan insanların yaşadığı sıra dışı mucizeyi.

Kitabınızı gerçekten çok beğendim. Bu röportajdan sonra tekrar  okumam gerektiğini anladım. İnsanların beğeneceğine yürekten inanıyorum. Bu noktada bir soru sormak istiyorum. Kitabınızın satış hedefi nedir?

Öncelikle kitabımızı beğenmiş olmanız beni gerçekten mutlu etti. Kitabın satışı konusunda hiçbir kaygımız olmadığını bilmenizi isterim. Çok yüksek bir satış rakamını bulacağımıza inanıyorum. Bu anlamda bir rakam vermek doğru olmaz. Çünkü bu kitabı bir kişi okusa ve “ kitabınızı okuduktan sonra ibadete başladım” dese biz hedefimize ulaşmışız demektir.

Bize zaman ayırdığınız için size çok teşekkür ediyorum. Kitabınızın okurlarına son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Allah Sevdiği Kulu Nasıl Korur kitabı, sıradan yaşamlarının mucizelerle dolu olduğunu kendilerine gösterecek. İşte bu şifreleri görmek istiyorlarsa gizemli ve gerçekçi bir yolculuğa çıkmaya bekliyoruz.

 

Kitabınızı almak isteyen okurlarınız kitabınızı nereden bulacak.

Henüz yeni yayın hayatına girdi. Ama KİTAPYURDU.COM’dan rahatlıkla temin edebilirler.