Başbakan Erdoğan’ın Demokratikleşme Paketi’ndeki en önemli maddelerden biri olan de ilkokullarda andımızın kaldırılması ve özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılması açıklamasına eğitimcilerin bir kısmı olumlu, bir kısmı da olumsuz karşıladı.

İşte eğitimcilerin tepkileri:

Eğitime katkısı olmayacak
Veli Demir (Eğitim-İş Genel Başkanı): Şaşırtıcı bir durum yok. AK Partinin Atatürk ve cumhuriyete bakışının uygulamasıdır. ABD ve Avrupa’da da bu tür uygulamalar var. Eğitim de reform olacaksa, 35 saatlik dersin 10 saati din içerikli dersler bulunuyor. Bunlar üzerinde düzenleme yapılmalıdır. Ülkemizde gruplara bakılmadan, azınlıkları düşünmeden bu tür uygulamalar yapılıyor. Başbakan ulusal değerlere bakışını, siyasal iktidarın Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkilaplarına bakışını gösteriyor. Pazartesi ve Cuma ile 2 gün ile de devam edebilirdi. Ulus devlete, Atatürk ilkelerine karşı olduğunun göstergesidir. Eğitime bir katkısı olmayacaktır.

Paketten eğitimin payına düşenler!

Paketin en olumlu yanı andın kaldırılması
Prof. Dr. Fatma Gök (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi): Paketin en olumlu yanı otoriter andın okullarda kaldırılmasıdır. Özel okullarda dil konusu da eğitim hakkıdır. Her öğrenciye bu hak verilmelidir. Pazarlık konusu yapılması doğru değildir.

And’ımızın ve başörtü yasağının kaldırılmasına sevindik
Rıdvan Kaya (Özgür-Der Genel Başkanı): Çok uzun zamandır, çok büyük miktarda insan bundan mağdur oldu. Bunun ortadan kaldırılması önemli bir gelişme. Bundan dolayı elbette seviniyoruz. Bir hakkın yerine getirilmesi olarak görüyoruz. Bununla ilgili üniformalarla alakalı sınırlamayı doğru bulmuyoruz. Bu konuda da adım atılabilir. Kısa sürede bunun gerçekleşebileceği ümidimi koruyorum. Başörtüsü üniformaya engel değil. İngiltere’de polisler başörtüsü kullanabiliyor. İlkokullarda öğrenci andının kaldırılması uygulamasını da memnuniyetle karşılıyoruz. And meselesi uzun zamandır bizi rahatsız eden bir konuydu. Kaldırılmış olması önemli bir adım. Çok can sıkıcı bir olaydı. Çocuklarımızı ve çocuklarımız üzerinden toplumu öğüten bir mekanizmaydı. Bunun kaldırılmasıyla ilgili uzun zamandır talebimiz vardı. Kaldırılmış olmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. (AA)

“Üniversitenin adı bizim için gurur verici olur”
İrfan Çetinkaya (Eskişehir Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı): “Nevşehir Üniversitesi’nin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi konusunda pakette yer alan maddeler sözde kalmamalı hayata geçirilmelidir. Alevi toplumunun yıllardır verdiği cemevlerinin ibadethane statüsüne kazandırılması mücadelesine olumlu yanıt bekliyorduk. Demokratikleşme paketinde, Alevi toplumunun beklentilerini göremedik. Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi güzel, bu bizim için gurur verici olur ancak bu üniversitenin adını Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, koysalar da gururlanırım. Alevilerin, cemevlerinde nasıl ibadet yaptıklarını herkes gelip görebilir. Kapılarımız sonuna kadar açıktır. Bu pakette eksiklikler olabilir ancak demokratikleşmede bir çığır açıyor. Bundan sonra bu pakete, bilim adamlarının, kurum başkanlarının ve din adamlarının katkıları olacaktır. Bir çığır daha açılacaktır.” (AA)

“Kararı olumlu karşılıyoruz”
Nafiz Ünlüyurt (Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı): “Başbakan Erdoğan, buna yönelik eleştirileri de dikkate alarak, bir yerde dengelemek amacıyla Nevşehir Üniversitesi adını, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirildiğini söyledi. Bu, doğru bir şey. Adını Hacı Bektaş Veli’den alan ilçede yaşayan, aynı zamanda Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı sıfatıyla Sayın Başbakanın yaptığı bu değişikliği doğru bir tavır olarak görüyorum. Bu tür şeyler, bundan sonra da devam etmeli.” (AA)

Pakette YÖK yok
Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı): Paket’te YÖK’e hiç değinilmedi. Bu konuda beklentimiz vardı. Akademik özgürlüklerin olmadığı bir yapıda üniversiteler yönetiliyor. Rektörümüzü bile seçemiyoruz. Tutuklu öğrencilerin hapisanelerde kalacağını gösteren düzenlemeler mevcut. Bu konuda da düzenleme yapılmadı. Parasız eğitim talebi, düşüncesini özgürce ifaden öğrencilere karşı bir düzenleme yok. Özel okullarda dille ilgili uygulama zor. Kürt dilinde eğitim yapan okullarda zengin ailler gidebilir onlar da kendilerini ayrım içine atmazlar ve bu sistem uygulanamaz. YÖK ün Türkiye üzerinde kara bulut gibi durmasını istemiyoruz. Nevşehir Üniversite’nin ismin değişmesi önemli değil. Önemli olan üniversite bağımsızlığıdır. Andımızın kaldırılması doğal olarak kabul edilebilir. Türk olmayanların bu konuda talepleri vardı. Bu anlamda doğru bir karardır.

İsim değişikliği için kanunla düzenleme yapılmalı
Prof. Dr. Tekin Pekacar (Nevşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı): Hacı Vektaş-ı Veli önemli bir şahsiyet, tüm dünya ve Türkiye için önemli ir isimdir. Üniversitemizin böyle bir isimle anılması olumlu bir gelişmedir. Kararı olumlu değerlendiriyoruz. İsim değişikliği için kanunla düzenleme yapılması gerekiyor. Kanun değişikliği yapılırsa bizde bunu uygulayacağız. Gereğini yapacağız.

“Her türlü adıma alkışlayarak destek vereceğiz”
Ahmet Özer (Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili): “Paketin içeriğinde yer alan kamuda başörtüsü yasağının kısmen kaldırılması, andımızın kaldırılması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerin önünün açılması, toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kimi düzenlemelerin kaldırılacak olması, yardım toplama konusunda kısıtlamaların kaldırılması gibi alanlarda yasal ve idari düzenleme yapılacak olması temel insan hak ve hürriyetleri özellikle ifade, eğitim-öğretim ve örgütlenme hürriyeti noktasında son derece olumlu ve önemlidir. Bu hususta temel hak ve hürriyetleri genişletici mahiyette her türlü adımı alkışlayarak gerekli desteği sağlayacağımızı belirtmek isteriz.”

Anadilde eğitim talebi anlaşılamadı
Ünsal Yıldız (Eğitim Sen Genel Başkanı): “Andımızın kaldırılmasıyla ilgili kararı olumlu bulduk ancak bunun yeterli olmadığını, ders müfredatındaki, okulların fiziki yapılarındaki ırkçı söylemin de kaldırılması gerekiyor.
Kılık kıyafet düzenlemesinde kamusal alanda dinsel sembollerin bulunmasını doğru bulmuyoruz. Bu kamu hizmeti almada engeller oluşturabilir. Anadilde eğitim talebi ise anlaşılamadı. Yapılacak düzenleme ancak parası olanlara kültürünü devam ettirebilme imkanı tanıyacak.”

Çift dilde eğitimi savunuyoruz
Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı): “Sendika olarak andımızın kaldırılması değil, geliştirilmesi ve değiştirilmesi talebinde bulunduk. Andımızın pedagojik açıdan geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çift dilde eğitimi ise savunuyoruz. Bu demokratik eğitim sistemi için gereklidir. Türkçe’nin tüm derslerde zorunlu dil olması lazım. Ancak vatandaşların hangi yerel dilde eğitim almak istiyorsa bunun da önünün açılması gerektiğine inanıyoruz. Okullarda serbest kılık kıyafet uygulamasını da destekliyoruz. Öğretmenler de ne giyeceğine kendisi karar verebilmeli. Bu demokratik eğitim sisteminin kaçınılmaz bir unsurdur.” (AA)