Savunma hakkının kutsallığı teriminde kendini bulan avukatlık mesleği, adalet ve hakkaniyetin sağlanmasında vazgeçilmez bir yere sahiptir.

Bizler, avukatlık mesleğini icra ederken ‘adalet mülkün temelidir’ ilkesine gönülden inanıyor ve bağımsız savunma gerçekleşmeden adaletin de tam olarak tesis edilemeyeceğini biliyoruz. Bağımsız yargıyı ve bağımsız savunmayı adaletin temel taşı olarak görüyor, yargıya olan güven duygusunun o toplumun en büyük moral değeri olduğunu biliyoruz.

Bu manada, AK Parti hükümetleri döneminde yargı sisteminin sorunlarının ortadan kaldırılmasında ve ihtiyaçlarının giderilmesinde bugüne kadar çok ciddi adımlar atılmıştır. Avukatların da görevlerini en iyi şekilde yapabilmelerine imkan sağlayacak iyileştirme çabaları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada devam edecektir.
Ancak yargımızın en temel sorunlarından biri olan 1982 Anayasası halen yürürlüktedir. Bugün önümüzde bu anayasayı değiştirmek, adli makamların güçlendirilmesi ve yargının bağımsızlığı ile birlikte tarafsızlığının da sağlanması için önümüze büyük bir fırsat çıkmıştır. 16 Nisan’da gerçekleştirilecek halkoylaması ile yargı organlarının görevlerini en iyi şekilde yerine getirilmesi hedeflenmiştir.

İnanıyorum ki, halkımız 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliğine “EVET” diyerek ülkemizde hakkın ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasına katkı verecektir.
Bu vesile ile adaletin, hakkın ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasında hayati öneme sahip olan ve yargı erkinin temel direği olan savunma hakkını temsil eden tüm meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar Gününü tebrik ediyor; meslek hayatlarında başarılar diliyorum.