NEVŞEHİR(MHA) Kurban bayramına sayılı günler kala camilerde okunan hutbede kurban bayramının dinimizdeki yeri ve önemi anlatıldı.

Hutbede; “Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de Âlemlerin Rabbi Allah içindir.’ Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu kurban bayramı günlerinde Allah katında kurbandan daha sevimli bir amel işlemiş olmaz. Kıymetli Kardeşlerim!Bizleri bir kurban bayramına daha yaklaştıran Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. O’nun izni ve lütfuyla önümüzdeki Perşembe günü hep birlikte yeni bir bayramı idrak edeceğiz. Kurbanlarımızla Rabbimize teslimiyet ve sadakatimizi, yapacağımız paylaşımlarla kardeşliğimizi, bir ve beraber olduğumuzu, yekvücut olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz. Kardeşlerim!Kurban, sadece belirli şartları taşıyan hayvanın kesilmesinden ibaret değildir. Kurban, tarihin derinliklerinden gelen ve bizlere nice manaları haykıran bir ibadettir. Kurban, insanlığın kendisiyle Adem’in evlatlarında ihlas, İbrahim’de sadakat, İsmail’de teslimiyet sınavına tabi tutulduğu hikmetli bir ibadettir. Müminin, mal-mülkten, makam ve mevkiden, bir anlamda her türlü esaretten uzaklaşarak Rabbine yakınlaşmasının adıdır kurban. Kurban, Rabbin rızası için nefsin her türlü heva ve hevesini, gayr-ı meşru isteklerini terk ederek Yüce Mevla’ya İsmail misali kurban oluştur. Kardeşlerim!.Kurbanla bizden asıl istenen, elimizle birlikte gönlümüzü birbirimize açmak, sevgimizi ve varlığımızı paylaşmaktır. Kurban, bir tezekkürdür, tefekkürdür, hatırlamadır. Kurban, muhtaç kimsenin hanesine muhabbet ve sevinç taşıyabilmektir; renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeksizin müminler topluluğuna kardeşlik esintisi götürebilmektir. Darlık, yokluk ve açlık içerisinde yaşayan, hiç görmediğimiz, tanımadığımız kardeşlerimizin dertleriyle dertlenebilmek ve onlara bir umut ışığı olabilmektir. Kurbanlarımızla bir taraftan Rabbimize yakınlaşırken bir taraftan da kardeşlerimizle aramıza köprüler kurabilmektir asıl olan. İşte böylesi ulvi gayelere matuf kurbanlarımız, beden ülkesine hapsedilmiş ruhlarımızı yüceltir; onları geldiği yüce kaynağa, yani Rabbimize yakınlaştırır. Bu yakınlaşma, insanlığımızı daha da derinleştirir, merhamet duygularımızı harekete geçirir ve sırat-ı müstakim üzerinde sebat etmemize vesile olur. Kıymetli Kardeşlerim!Kurban ibadetinde dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Büyükbaş hayvanlar yedi kişiye kadar ortaklaşa, küçükbaş hayvanlar ise bir kişi tarafından kurban edilebilmektedir. İlke olarak kurban için küçükbaş hayvanlar bir, büyükbaş hayvanlar ise iki yaşını doldurmuş olmalıdır. Sağlıklı olmayan, hasta, topal, tek gözü kör, zayıf ve cılız olan hayvanlar kurban edilmemelidir. Ayrıca kurbanlık hayvana şefkatli davranılmalı, ona eza vermekten sakınılmalıdır. Kardeşlerim!Yüce Rabbimiz, hiçbir kimseyi taşıyamayacağı bir sorumlulukla yükümlü kılmaz. Bu itibarla, yeterli şartları taşımayanların kurban kesmeleri, üzerlerine bir yükümlülük değildir. Unutulmamalıdır ki, imkansızlıktan dolayı kurban kesemeyenlerin taşımış olduğu samimi niyetler, Allah katında ayrı bir değer ifade etmektedir. Kardeşlerim!Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Diyanet Vakfımızın, milletimizin emaneti olarak aldığı vekalet kurbanları yedi kıtada fakirlere, yetimlere, mazlumlara, mağdurlara, aç ve yoksullara taşımak, onların dualarını, tebessümlerini, sevinçlerini alıp tekrar milletimize ulaştırmak gibi bir görevi bulunmaktadır. Bu bayramda da yurt dışında 104 ülke ve 472 bölgede, yurt içinde ise 182 farklı merkezde “Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu” gerçekleştirilecektir. Kurban bağışları, 23 Eylül tarihine kadar devam edecektir. Gerekli şartları taşıyan kardeşlerimizin, ülkemizdeki muhtaç kardeşlerimiz başta olmak üzere Filistin’e Arakan’a, Somali’ye, Kosova’ya bir kurban bayramı hediyesi göndermesi, ayrı bir önem arz edecektir” ifadelerine yer verildi.