Demir, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın LGS raporu özel okullar ile devlet okulları arasındaki eşitsizliği ortaya koydu. Devlet okulundan gelenlerin sınav ortalaması 339 puan, özelden mezunların ise 380 puan oldu. Devletten mezunların büyük bölümü imam hatip ve meslek lisesine, özelden gelenler ise fen ve Anadolu liselerine yerleşti. Bu sistemle öğrencilerin istemedikleri okullara yerleştirileceği, birçok ailenin çocuklarını istemedikleri halde imam hatip lisesi, özel okul ya da açık liselere göndermek zorunda kalacağı yönündeki kaygılarımız ne yazık ki haklı çıkmıştır. Bu değişikliğin uzun vadede eğitim sistemimizi tümden özelleştirme ve imam hatipleştirme projesinin bir adımı olduğu ortadır. Çokça eleştirdiğimiz TEOG’un kaldırılmasında da, LGS sistemi kurulurken de amacın; öğrencilerin nitelikli eğitim alması, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması değil; her türlü dayatmaya, her türlü teşviğe hatta bilimsellikten uzak bir şekilde tabelalarına “Fen/Sosyal Bilimler programı uygulayan” ibareleri eklediğiniz imam hatipleri doldurmak olduğu tescillenmiştir. Rapora göre özellikle Matematik ve Fen Bilgisi testindeki soruları doğru yanıtlamakta zorluk çeken öğrenciler, bu iki alandaki 40 sorudan yalnızca 20’sini doğru yanıtladı. Öğrenciler en çok yüzde 28,99 oran ile matematik testindeki soruları boş bıraktı. Matematiği yüzde 6,25 oran ile fen bilimleri testi, yüzde 4,42 oran ile yabancı dil testi izledi. Açıklanan bu rakamlara bakıldığında, MEB’in LGS’yi derhal kaldırması, eğitimde fırsat eşitliğini bir an önce sağlaması gerekmektedir. Ancak yapılan hatalardan hiçbir zaman ders almayan; çocuklarımızın geleceğini yakından ilgilendiren, onların emeklerini ve hayallerini yok sayan MEB, LGS’nin devam edeceğini açıkladı. Eğitim-İş olarak tekrar vurguluyoruz: Sınav merkezli bir eğitim sistemi, özellikle yaşları küçük çocuklarımız için doğru değildir. Sınavların, ortaokul çağındaki çocuklar için bu kadar önemli hale getirilmesi, pedagojik olarak yanlıştır. Üstelik o yaştaki çocukların başarılarını ölçme ve değerlendirmeye dair sınav yapmaktan başka metotlar da vardır. Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi merkezine sınavı değil; insanı, çocukları koyan bir eğitim sistemi şarttır. Eğitim-İş olarak MEB’e sesleniyoruz: LGS’yi getirirken de hiçbir ilerici eğitim sendikasından görüş kabul etmemiş ve hatta itirazlara karşı LGS’yi amansızca savunmuştunuz. Kulağınızı kapattığınız bu aralıkta milyonlarca veli ve öğrenci perişan oldu. Milli Eğitim Bakanlığı LGS’yi kaldırmalı, fırsat ve imkan eşitliğine dayalı sınavsız bir geçiş öngören modele geçmelidir. Bunun da yolu okullar arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmaktan, imam hatip dayatmasından, laik ve bilimsel eğitimin hakim kılınmasından geçmektedir” ifadelerinde bulundu.