NEVŞEHİR(MHA) Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, “Esnaf ve Sanatkarların 2023 Vizyonu, Güçlü Esnaf, Güçlü Ekonomi” konulu Esnaf Şurası başkent’te düzenlendi. Şura’ya Nevşehir’den de Birlik Başkanı İsmail Ördü başta olmak üzere çok sayıda oda başkanı ve yöneticileri katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın yanı sıra Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in de katıldığı 4. Esnaf Şurasına yurdumuzun değişik illerinden binlerce oda başkanı ve yöneticileri de iştirak etti.

İlimizden Nevşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı İsmail Ördü’nün yanı sıra Başkan Vekili ve aynı zamanda Nevşehir Karoserciler, Marangozlar ve Ağaç İşleri Odası Başkanı Ramazan Vedat Korkmaz, Birlik Genel Sekreteri Ahmet Özgün, Madeni İşler Odası Başkanı Mehmet Pınarbaşı, Kozaklı Şoförler Odası Başkanı Osman Ünal, Ürgüp Şoförler Odası Başkanı Şaban Ulusoy, Ürgüp Esnaf ve Sanatkarlar odası başkanı Süleyman Özaşık, Gülşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ahmet Şahin, Kozaklı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Cahit Yalçın, Acıgöl Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Adem Özcan, Hacıbektaş Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Alican Danacı, Hacıbektaş Şoförler Odası Başkanı Süleyman Yılmaz, Avanos Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kemal Çelik, Nevşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nafiz Çalışkaner, Nevşehir Terziler Odası Başkanı Habil Demirbilek ile bazı odaların yöneticileri de Şura’ya katılan Nevşehir heyetinde yer aldılar.   

Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde düzenlenen Esnaf Şurasına katılan Nevşehirli oda başkanlarından bazıları Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken ile fotoğraf çektirirken, kendisiyle kısa süreli sohbet imkanı da elde ettiler.

Palandöken, “Esnafın Üstündeki Vergi Yükü Hafifletilmeli”

Şura’nın açılış konuşmasında TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken başta sosyal güvenlik olmak üzere şuradan 5 beklediklerini söyledi.

Palandöken, 'Sosyal Güvenlik alanında yaşanan sıkıntılar olmak üzere perakende sektörün düzenleyen yasa tasarısının biran önce çıkarılmasıdır. Ayrıca Kooperatifler tarafından esnaf ve sanatkarlarımıza verilen kredi limitleri mutlaka artırılmalıdır. Mevzuat konularındaki beklenilen değişiklikler ile esnaf ve sanatkarın üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi şart diye konuştu.

Bakan Canikli, “Şura’da Alınacak Kararların Takipçisi ve Uygulayıcısı Olacağız”

Türkiye ekonomisinin temel taşı olan Ahilerin günümüzdeki temsilcileri esnaf ve sanatkarlar olarak herkesin bu mirası gelecek nesillere aktarması gerektiğini belirten Canikli, Hükümet olarak esnaf ve sanatkarın alın teri ve emeğinin kıymetini çok iyi bildiklerinin altını çizdi. Canikli, “Esnaf ve sanatkarımızın acımasız rekabete ve ezici güce karşı mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz. Toplumumuzun bel kemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlarımızın omuzlarındaki yükü mümkün olduğu kadar hafifletmeyi en önemli görevlerimizden biri olarak görüyoruz. Biz 'Güçlü Esnaf, Güçlü Ekonominin Teminatıdır' diyoruz. 2001 yılı şubat krizinde bir yazar kasa ile birlikte Başbakanlığın beton zeminine çakılan esnaf ve sanatkarımızın hayalleri ve ümitleri, 2002 sonundan itibaren zatı alinizin liderliğinde yeniden ayağa kalkmış ve ümitler yeniden yeşermeye başlamıştır. Şurada esnaf ve sanatkarın her türlü sorununu, 'Mevzuat', 'Mesleki Eğitim', 'Kredi, Finansman ve Teşvik', 'Vergi ve Sosyal Güvenlik', 'Yenilikçilik' olmak üzere 5 ana ve 33 alt başlık altında ele alınacak. Esnaf ve Sanatkarlar Şurası bundan böyle her iki yılda bir toplanacak. 67 kişiyle yenilenen Genel Kurulun, Başbakanlık ve bakanlık müsteşarları, başkanlık düzeyinde kurumların başkanları, meslek örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler olmak üzere çok geniş bir yelpazeden oluşuyor. Belirlenecek icra kurulu ise 6 ayda bir toplanarak şurada alınacak kararların takipçisi ve uygulayıcısı olacak” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde esnafın derdi, ne olursa olsun para kazanmak değil, helal para kazanmaktır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nın her iki yılda bir kasım ayında toplanması için 2012'de yönetmelik düzenlemesi yapıldığını anımsatarak esnaf ve sanatkar ile temsilcilerinin bir araya geleceği, sorunları ortaya koyacağı, çözüm önerilerini değerlendireceği şurayı çok önemli gördüğünü dile getirdi.

Erdoğan, alınacak sonuçların, Türkiye genelinde esnaf ve sanatkarın karşı karşıya kaldığı sorunların çözümüne vesile olacağına inandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıllık başbakanlık döneminde her fırsatta esnaf ve sanatkarlarla bir araya geldiğini, gönülden gönüle sohbet ettiğini, esnaf ve sanatkarın sorunlarını gerek doğrudan doğruya esnafla gerekse temsilci örgütleriyle görüşerek her zaman gündemde tuttuğunu, çözüm mücadelesi verdiğini ifade ederek, "Esnaf ve sanatkarlar, hiç tartışmasız şekilde milletimizin, devletimizin ve vatanımızın inşasında en büyük sorumluluğu ifa etmiş kesimdir. Millet, devlet ve vatan ruhunu inşa eden mimarlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir medeniyetinde esnaf ve sanatkarlar bu kadar köklü bir geleneğe, bu kadar önemli bir vazifeye sahip değildir. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklunun ahi teşkilatının esnaf ve sanatkar demektir. Beylikler dönemi de aynı şekilde değerlendirilmelidir. Osmanlı Devleti Osman Gazi'nin ahi usulüne göre kılıç kuşanmasıyla hayat bulmuştur. 6 asır boyunca da ahilik kültürü, geleneği ve ahilik ahlakının Osmanlı'yı ayakta tutmuştur. 10 asırlık bu gelenek ve ahlakın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ve bugünlere ulaşmasında hep öncü olmuştu' dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizde esnaf ve sanatkar demek ticaret yapan, alan satan, sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir. Bizim medeniyetimizde, bizim millet ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir. Gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hakim, hakemdir. Gerektiğinde de şefkatli bir ağabeydir, kardeştir. Taksici, şoför deyip geçemezsiniz, o mahallenin eminidir, mahallenin ağabeyi, bekçisidir. Bakkal, kasap, manav, terzi deyip geçemezsiniz, o mahallenin adeta ruhudur, sokağımızın, semtimizin vicdanıdır. Esnafı çıkartıp aldığınızda Türkiye tarihinden geriye hiçbir şey kalmaz. Esnafı çıkartıp aldığınızda bizi biz yapan, bizi millet yapan, temelden, özden, ruhtan geriye hiçbir şey kalmaz. Bin yıllık ahi geleneğine bakıldığında, paranın esnaf ve sanatkarın hayatında önem ve değer bakımından en alt sırada olduğu görülmektedir. Önemli olan ahlak, dürüstlüktür. Önemli olan şu içinde bulunduğunuz, birlik, beraberlik, kardeşliktir. Esnaf, 'Bismillah' der dükkanını açar, akşama kadar da müşterisini değil, modern kavramla tüketiciyi değil, nasibini bekler, kısmetini bekler. Bizim medeniyetimizde esnafın derdi, ne olursa olsun para kazanmak değil, helal para kazanmaktır" ifadelerini kullandı. 

Çözüm Sürecine de vurgu yapan Erdoğan, bu süreçte esnaf ve sanatkarların çok kritik ve hayati bir yerde durduğunu belirterek, 'Teröre en fazla bedel ödeyen kesimler arasında esnaf ve sanatkarlarımızda bulunuyor. Batıda, kuzeyde ve güneyde terörün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisine bedel ödenirken, Doğu ve Güneydoğu'da bunlara ek olarak haraç, kepenk kapatma, yoksulluk ve göç nedeniyle bedeller ödendi. Çözüm Sürecinin anne babalar kadar bölgedeki esnaf ve sanatkarı da umutlandırdı. Dükkanları yakılıp yıkılan nice esnaf bulunuyor. Hükümet bu esnaf ve sanatkara gerekli desteği bugüne kadar verdi ve vermeye de devam edeceğine inanıyorum. Son bir buçuk yıldır, tüm sabotaj girişimlerine rağmen muhafaza edilen Çözüm Sürecinin, esnafın da huzur ve güven ortamını teneffüs etmesini sağladı. 6-7 Ekim olaylarının yeni bir kışkırtma, tahrik olarak ortaya çıktı. Bütün bunlara rağmen bunu bu şekilde muhafaza edeceklerin en başta esnaf ve sanatkarlar olacağına inanıyorum. Esnaf ve sanatkarlar arasında Kürt, Türk, Arap ayrımı bulunmuyor. Çünkü onlar Ahi ve kardeşler” dedi.

Afrikalı dost ve kardeşlerine yaptığı uyarıların birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Afrikalı dost ve kardeşlerimizi bu sinsi yapı hakkında uyarmak bizim tabii vazifemizdir ve hakkımızdır. Zira farklı maskeler altında, bir misyoner ve ajan tavrıyla bu yapının Afrika'da faaliyet göstermesi, ülkemiz adına da dost ve kardeş ülkeler adına da ciddi bir tehdittir. Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bu yapıyla mücadelemiz, milletimizin de verdiği yetki uyarınca hız kesmeden devam edecek. Esnaf ve sanatkar kardeşimin de bu mücadeleye omuz verdiğini, destek verdiğini biliyorum ve her birinize bu manada da teşekkür ediyorum. Esnafın eli, kapısı, sofrasının her daim açık olacak. Ancak sadakası ve zekatı inşallah yanlış ellere değil, gerçekten ihtiyacı olanlara ulaşmaya devam edecek. Bir yanlış örnek, bütün güzellikleri örtmez. Esnaf yaşadıkça bu millet yaşayacak. Esnafın acımasız ve ahlaksız bir iktisadi anlayışın altında ezilmesine hep birlikte karşı çıkılacak. Esnafı ve esnaf ahlakını dışlayan değil, onu çürüten ve saf dışı bırakan değil, esnaf ve esnaf ahlakıyla yoğrulmuş yeni bir iktisadi anlayışı hem ülkemize, hem de dünyanın idrakine söyletmek zorundayız. Bunu da inşallah birlikte başaracağız. En modern imkanlara sahip olacağız, yeni sorunlara yeni çözümler üreteceğiz. Ama inşallah özden, ruhtan, bin yıllık o gelenekten sapmadan, ahilik anlayışını da ebediyete kadar muhafaza etmenin mücadelesini hep birlikte vereceğiz. Sizler, esnaf ve sanatkarlar olarak bu milleti, bu ülkeyi, özellikle de ekonomiyi ayakta tutacaksınız. Biz de sizlere karşı vazifemizi hakkıyla yerine getireceğiz. Biz tedbirleri alacağız, teşvik edici olacağız, gerektiğinde düzenleyici olacağız. Biz yolları açık tutacağız, emniyeti, istikrarı temin edeceğiz. Sizler de o açılan kapılardan, o açılan yollardan emin şekilde, huzurlu şekilde ilerlemeyi inşallah sürdüreceksiniz. Hükümetin, gerek yasal düzenlemeler gerek devletin sağlayacağı imkanlarla her zaman esnaf ve sanatkarın yanında yer alacaktır” ifadelerinde bulundu.

Şura’nın ardından öğle yemeğini Ankara’da yiyen Nevşehir Heyeti daha sonra ilimize dönüş yaptı.